Aslında yazsam mı yazmasam mı diye çok düşündüm. Sebep, siyasi anlaşılmasından çekindiğim için. Ve sonunda, barış adına, bazı şeylerin daha iyi anlaşılması adına, yazmam gerektiğini düşündüm. Konu, kimin haklı veya haksız olduğu değil. Taraf da değilim. Ama ülkemi çok seviyorum ve barışa katkı sunmak istiyorum. Şu günlerde ülkemizi bir protesto dalgası alıp götürdü. Sebep? Bazıları bir iki ağaç için diyor. Bazıları bir park için, bazıları da, bunun arkasında bambaşka şeyler var diyor. Evet, hepsinden biraz var gibi. Ama pek konuşulmayan bir şey daha var. Batının rolünün olduğu da söyleniyor. Bence bu da bir ihtimal. Olmasa bile, fırsat kollarcasına, durumdan faydalanmak istercesine, hemen kullandıklarını düşünüyorum. Neden böyle düşündüğümü anlatmak istiyorum. Buralarda, şu günlerde, Türkiye için çok güzel bir tatil-reklam kampanyası vardı. Reklam panolarını gördükçe, ülkemizle gurur duydum. Gelirini artırıp, zenginleştirerek, Türkiyemize faydası olacak, çok güzel görüntüler vardı. Ama maalesef, Türkiye'deki protestolar tam bu zamana denk geldi. Bir de, Almanların tatil için secim yaptığı bir döneme. Fakat medyada alınan tavırlar, bu kampanyayı biraz boşa çıkardı. Çünkü radyo olsun, televizyon olsun, her saat başı yayın yapıp, Türkiye'nin karıştığını söylüyorlar. Diktatörlükten ve polis şiddetinden bahsediyorlar. Ne kadar doğrudur veya değildir bilmiyorum ama, Almanların gözünün korktuğu bir gerçek. Peki o zaman ne oluyor? İnsanlar başka ülkeler seçmek zorunda kalıyor. Ben şunu sezdim; Türkiye gelişen bir ülke olarak zaten göze batmaya başlamıştı. Türkiye'deki olayları bir fırsat bilip, hemen üzerine atlayıp, Türkiye'yi kötülediler. Avrupa, turizmin Türkiye'yi daha çok zenginleştirmek yerine, tekrar İspanya, İtalya ve Yunanistan'a kaymasını istiyor. Biz ne yaptık? Ellerine koz verdik ve ülkemize yine yazık ettik. Ben Almanya'da bunu görüyorum.