Badem Çorbası
Hafif sisli, sarının doğaya hâkim olduğu bir sonbaharda; yağmur ha yağdı ha yağacak durumdayken, soğuk olmasına alıştığımız ve günahkâr sokaklarda küçük ellerin sızlamasına, vicdan sızısının dayanmadığı bir günde içinizi ısıtmaya bir nebze olsun yardımcı olabilmek adına badem çorbasını bütün masumiyetiyle sunuyorum sizlere…
Orta Doğunun kayda değer yemişi olan badem; ılımlı havayı mizacına uygun görmüş ve rengârenk bir rüzgârgülünün aksine, soğuk ve sert rüzgârları sevemez bir türlü. Beşeriyetin, kendi içinde olup bitenlerin sırlı camı olan ve saflığı, narinliği, güzelliği daima içinde görebilmeyi istediğimiz gözler, badem göz olsa gerek…
Anadolu'nun en güzide yiyeceklerinden ve yerini zeytinyağına kaptırmamak için uğraşan müthiş bir formül olan tereyağı, güneşle yalnızlığını paylaşan, dümdüz ovalarda alabildiğine uzanan, altın sarısı göz kamaştırıcı güzelliğe, sahip buğdaylardan elde edilen unla buluşunca, ortaya çıkan o koku, o kavrulmuş un kokusu, sizi bir buğday tarlasının içinde bulduruverir. Çorbamızın esas kızı badem, una imrenircesine çekilip toz haline getirilerek, Türkan Şoray edasıyla bulur kendini müthiş ikilinin içinde, koku değişir. Sanki buğday tarlalarından, sadece badem ağaçlarının varlığıyla ve zarafetiyle dolu bahçelere uzanan bir yolculuk başlamıştır. Bu tencere dünyasında, yolları arşınlamaya devam ederken şimdi sıra da, Cennet, ayakları altına serilen annelerin mucizesi olan süt girer bu sihirli dünyalarda dolaştıran iksirin içine…
Sütün tencereye değdiği ilk andaki heyecanı, bir bebeğin annesinden ilk emdiği sütün heyecanı gibidir. Maddesel benliğimizin vazgeçilmezi su ve denizlerin tadı olan tuz da girdi mi işin içine, çorbamız kaynatılmaya yani hayal dünyasını, tencere dünyasıyla, kısık lambaların bulunduğu bir kavşakta buluşturmaya bırakılır…
Dünyamızı, küçük bir kâseye sığdırıp, her bir tanesi pul pul olan pul biberi tereyağıyla buluşturup, Sahra çölündeki bir bedeviyi yakan güneş gibi kızdırdıktan sonra üzerine dökülerek servis edilir.
Bu, hayal dolu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Umarım sizde mekânıma gelirken geçirdiğiniz yolculukta, o günahkâr sokakta bulunan küçük ellerden birini tutup gelirsiniz.
Sevginiz sıcak olsun.
Afiyet olsun.
Yazan: Yaşar Sevimli
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
- Mustafa Börekçi insan bademe kıyıp çorba yapar mı a canım
- 1 Yanıtlar
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Emre Bağce- 4 hafta önce
Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce
Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce