- Yazar: Gizem Karagüzel
- Kategori: İletişim, Medya
- Etiketler: Gizem Karagüzel, Gizem Karagüzel Yazıları, Bloggerlık
- Bu yazı Okuryazar’a 4 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 643
Bloggerlık Yalnızlığı
Evet, bu bir yalnızlık, binlerce belki yüz binlerce kişi sizi takip ederken hem de. Neden mi?
Çağın vebası haline gelen bloggerlık durumu mekanik iletişimin arttığı bu çağda, artık iletişimin kendisine değil de, iletişim araçlarına sahip olduğumuz yeni çağ düzeninde psikolojik olarak tehlike arz ediyor. Başlıyorsunuz herhangi bir ürün tanıtımı, ürünlerin tanıtımı veyahut, gezelim görelim, makyaj bloggerlığı, cilt bakım bloggerlığı, dünyayı keşfedelim bloggerlığı ve daha pek çoğu... Bloggerlığa başlayan kişi, takipçiler arttıkça heyecanlanmaya başlıyor. Gerçek hayatta tam olarak kuramadığı iletişimi mekanik bir ortamda kurmaya çalışıp, yalnızlığını gidermeye çalışırken aslında daha da yalnızlaşıyor.
Bu işin iki boyutu var. Biri toplum tarafından o ya da bu şekilde kabul gördüğü zannının verdiği haz ve bir diğeri ise ilerleyen süreçlerde takipçiler sayesinde artan imkanlarla elde edilen maddi manevi hazzın satış stratejisi. Sanki takipçi çok düşünüyormuş gibi, her şeyde olduğu gibi, yine inanılmaz samimiyetsiz ve sığ bir iletişim örneği ve her şeyden öte zarar verici.
Kendi imkanlarıyla paylaşımda bulunan bazı bloggerlarımız dışında, belirli takipçiye ulaştığında ona tanıttıkları ürünlerden gelen hediyeleri binlerce kişiye çekiliş yapıp, iyi niyetinizin suistimal edilmesine sebep olan bloggerlarımız söz konusu. Çünkü siz onu takip ettiğiniz için o, ürüne sahip oluyor ve siz takip ettiğiniz için yine ona tanıtım amaçlı ürünler geliyor. Aralarından çekiliş muhabbetine sadece bir kişiye bu hediyelerden gidiyor. Zaten o hediye sizin, siz kazandırdınız ona onu. Umarım bunun farkındasınızdır. O piyango heyecanı zaten size ait. Sonra bir ülkeye gidiyor bloggerımız mesela, oradan sizin inanılmaz merak ettiğiniz bir çanta alıyor, çoğu sizin sayenizde gidiyor bilmem farkında mısınız, istisnalar var dediğim gibi ama istisna. Siz yaşadığımız şartlar dahilinde çoğu zaman şehirler arası bile yolculuk yapamazken, sürekli ödemelerinizi düşünmeniz gerekirken, onların hikayelerine bakıp, oraya gönderdiğiniz insana özeniyorsunuz.
Olay şu değil bir de açıklığa kavuşturalım; hiçbir şeyi takip etmeyecek değilsiniz, hepimiz ediyoruz illaki. Sadece niyetinizin suistimal edilmesine engel olun, bu ruh sağlığınız için önemli; çünkü gözlemlenen durum gerçekten vahim. Bir örnekle daha pekiştirelim: bloggerlarımızdan biri evde yemek yapıyor canlı yayında ve size diyor ki, siz olmadan yemek bile yapamıyorum. Bu doğru sadece yemek değil siz olmadan pek çok şey yapamazlar zaten. Bu bağımlılık cidden veba gibi ve yalnızlık sonu. Takipçi kaybeden bir bloggerın psikolojisini düşünmek korkutucu, hele de sunulan imkanlar dahilinde mekanik bir şeye bağlı kalıyor.
Sosyal medya mecralarını kullanırken ciddi anlamda dikkatli ve özenli olmak gerekiyor, özellikle çocuklarınız için. Karamsar bir bakış açısından ziyade gerçekçi yaklaşmak gerekli. İzleyenleriniz varsa bilirler bu durum, Matrix Zion şehrindeki gibi ya da yeni dönem , çarpıcı bir konuya sahip West World dizisi zamanları bizleri bekliyor gibi görünüyor.
Gizem Karagüzel - Bloggerlık Yalnızlığı
Gizem Karagüzel'in diğer yazıları da ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Okuryazar'ı keşfedin!
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Mustafa Atagün- 1 hafta önce
Emre Bağce- 1 ay önce
Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce