Okuryazar / Dergi / Hastane Önünde İncir Ağacı yazısını görüntülemektesiniz.
4 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Hastane Önünde İncir Ağacı

Hastane Önünde İncir Ağacı

Türk Halk Müziğinde hastane önünde incir ağacı türküsünün yeri


Türk müziği, kapsamlı ve çok zengin ve çeşitli bir müzik kültürü olarak dünya müzikleri arasında saygın bir yerde bulunuyor. Türk halk müziği, Türk sanat müziği, pop, rock, caz, klasik Türk müziği ve tasavvuf müziği gibi birçok rengi barındırıyor.

Halk müziği ezgileri yani türküler anonimdir, yakanı, bestekarı belli olmayan ezgilerdir. Diğer türlerdeki gibi sadece ezgi olması için bir kişinin sözünü, bestesini yapması şeklinde oluşmazlar. Bir felaket olur ya da güzel bir olay yaşanır. Bu olay destanlaşıp dilden dile söylenir ve yöredeki mahalli sanatçılar tarafından ezgilendirilir.

Yıllarca yörede yorumlanarak şekillenir ve genellikle TRT sanatçılarının çalışmaları sonucu yöre tavrına uygun olarak notaya geçirildikten sonra repertuara alınır. İcra edildikleri bölgeye, yöreye mal olmuşturlar. Her birinin yaşanmışlığı, hikayesi vardır. Kişilerin hayallerinde hayat bulmazlar. Yozgat/Akdağmadeni yöresine ait, Nida Tüfekçi'nin derlediği "Hastane önünde incir ağacı" gibi...

Hastane önünde incir ağacı türküsü, Emel Taşçıoğlu söylüyor.

Hastane önünde incir ağacı türküsünün iki hikayesi


Hepimizin bildiği bu türkünün iki hikayesi bulunuyor. Bir söylentiye göre;

Komşusunun kızıyla beşik kertmesi olan Yozgatlı bir genç askerde verem hastalığına tutulur. Hava değişimi alarak köyüne gelir. Kız tarafı gencin hastalığını öğrendikleri için kızlarını oğlanla görüştürmezler.

Genç oğlan gün geçtikçe erimeye başlar. Ailesi çok üzgündür. Kız tarafına yalvarır yakarırlar hiç değilse uzaktan görmesi için ama fayda etmez.

Kız tarafının tek şartı vardır, gencin tedavi olması.

Genç İstanbul'a, rapor aldığı hastaneye yatmak için yola çıkar.

O zamanlar verem çaresiz bir hastalıktır ve gencin hastalığı gün geçtikçe ağırlaşır. Devamlı gözünün önünde nişanlısı, ailesi canlanır. Gözü hastane önündeki incir ağacına takılır ve bu türkünün ilk beyitlerini yazmaya başlar.

Hastane önünde incir ağacı türküsünün sözleri


Hastane önünde incir ağacı Doktor bulamadı bana ilacı Baştabip geliyor zehirden acı

Garip kaldım yüreğime dert oldu Ellerin vatanı bana yurd oldu

Mezarımı kazın bayıra düze Yönünü çevirin sıladan yüze Benden selam söylen sevdiğimize

Başına koysun kareler bağlasın Gurbet elde kaldım diye ağlasın

Söylentiye göre, bir ay geçmeden gencin ölüm haberi köye gelir. Fakir aile gencin cenazesini bile getiremez. 

***

Hastane önünde incir ağacı türküsünün ikinci ve gerçek hikayesi


Hastane önünde incir ağacı türküsünün ilkinden farklı bir hikaye daha vardır. Savaş Akbıyık ve Habib Coşkunsoy'un anlatımıyla, hastane önünde incir ağacı ismiyle bilinen türkü Yozgat Akdağmadenli Nedret isimli, evlilik hayalleri kuran nişanlı bir öğrencinin, Pazarören Köy Enstitüsü'nde eğitim görürken yaşamını yitirmesi üzerine yakılmış bir ağıttır.

Nida Tüfeçi'nin kız kardeşi Aysel Sezer Tüfekçi ve eşi Naci Sezer'in anlatımlarına göre; bu türkünün hikayesi şöyledir;

Yozgat Akdağmadenli Naci Sezer'in, Pazarören Köy Enstitüsü'nde okuduğu yıllarda, aynı okulda, aynı zamanda hemşehrisi de olan ve kendisinden 2 yaş büyük olan "Nedret" isminde bir öğrenci arkadaşı daha okumaktadır.

Nedret, sarı saçlı - mavi gözlü çok güzel bir kız ile nişanlıdır ve arkadaşlarına okulunu biran evvel bitirip öğretmen olarak atandıktan sonra, çok sevdiği nişanlısı ile hemen yuvasını kurmayı hayal ettiğini anlatmaktadır.

Nedret isimli genç, Kayseri Pazarören Köy Enstitüsü'nde okurken, 1947 yılının çok çetin geçen kış aylarında üşütüp rahatsızlanır ve yarı ahşap yarı toprak olan enstitünün revirine yatırılır. Revirde yattığı sırada yangın çıkar. Nedret, hasta ve bitkin olduğu için hızla alev alan revirden dışarı kaçamaz. Arkadaşları ve öğretmenleri onu kurtarana kadar maalesef vücudunda çok ciddi yanıklar oluşmuştur. Bunun üzerine, okul arkadaşları ve öğretmenleri, aman vermeyen kar ve tipiye rağmen olağanüstü bir gayret ile çalışarak, küreklerle yolları açarak Nedret'i, Kayseri'deki bir hastaneye yetiştirmeyi başarırlar. Doktorlar vücudunun büyük bölümü ciddi şekilde yanmış olan bu genç adam için çok uğraşsalar da, Nedret birkaç gün içinde maalesef hayatını kaybeder.

Bu olay, hastanenin önünde iyi haber bekleyen arkadaşlarını ve öğretmenlerini derin bir üzüntüye boğar... Cenazeyi alarak enstitüye doğru yola çıkarlar... Yolculuk sırasında hayatını kaybeden Nedret'in sınıf arkadaşlarından bir Avşar genci tarafından, içli bir ağıt yakılır.

"Hastane önünde incir ağacı, 
Doktor bulamadı bana ilacı"
(www.repertukul.com)


ok-isareti4-300.png En Sevilen Türküler ve Sözleri de ilginizi çekebilir
      Göz atmak için tıklayın


ok-isareti4-300.png Hastane Önünde İncir Ağacı türküsünün notaları
      Okumak / göz atmak için tıklayın


ok-isareti4-300.png Emel Taşçıoğlu'nun sanatçı sayfası ve diğer türküleri de ilginizi çekebilir
      Göz atmak / dinlemek için tıklayın


Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.


Etiketler: Hastane önünde incir ağacı türküsü, Hastane önünde incir ağacı türküsü dinle, Hastane önünde incir ağacı türküsünün hikayesi, Hastane önünde incir ağacı türküsü hikayesi, Emel Taşçıoğlu, Emel Taşçıoğlu dinle


ok-isareti4-300.png Okuryazar'ı keşfedin!

Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.

Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Son Yorumlar

Emre Bağce- 2 hafta önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör