Düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak gibidir. Bu ise rüzgârı zapt etmekten de zordur. Mahatma Ghandi Sanat uçsuz bucaksız, başladığı ve biteceği nokta görülemeyen bir çeşit dünya. Bu dünyada hepimiz hemen hemen her gün yeniden var oluyoruz. Sahip olduğumuz kimlikler, düşüncelerimiz ve fikirlerimizin dışa vurumu olarak niteleyebileceğimiz davranışlarımız bu dünyayı etkiliyor. Peki, bir gün biri çıkıp ‘artık böyle düşünmeyeceksin!' dese, gerçekten düşünmeyi engelleyebilir mi? Cevabı çok basit. “Düşünün çünkü henüz yasaklanmadı.” Dünya var olduğundan bu yana insanoğlu, insanoğlu var olduğundan bu yana iletişim, iletişim var olduğundan bu yana da sanat var. Kişinin kendi ile iletişimi ve bunun sonunda ortaya çıkan yaratıcılığı sanata olanak sağlıyor. İster dokunabildiğimiz bir eser olsun, ister yazıya geçirilmemiş bir dize, hepsi özünde özgün bir idealar dünyası. İdea diyorum çünkü sanat iletişimin en mükemmeliyetçi hali. Bu idealar dünyası her geçen gün insanoğlunun birikimiyle zenginleşiyor. Zenginleştikçe yeni düşüncelerin, yeni fikirlerin ardı arkası kesilmiyor. Ancak burada hesaba katılmayan bir şeyler var. Yasaklanan kitaplar, düşünce mahkûmları, yıkılan sanat eserleri, kapatılan gazeteler, sansürlenen yazılar… Sanata çarpı vurulamaz, sanata artı değer katılır. Düşünceye gem vurma, sansürleme, engelleme de düşünceyi ifade etme ile eş zamanlı olarak bu serüvene katıldı ve çeşitli siyasal, ekonomik ve toplumsal sebeplerin etkisi, sansürü doğurdu. Yasaklama ve sansür tarihi günümüze kadar birçok örnekle kendini gösterdi. Bizden öncekiler ve şuan bizler, her ne sebeple olursa olsun insanı engellemeye ve köreltmeye çalışan o tarihe sahibiz ve biliyoruz. O birikimle büyüyor, üstüne atılan her çarpının izlerini düşüncelerimiz ve fikirlerimiz ile siliyoruz. İster yazılı olsun ister sözlü, ister soyut olsun ister somut, düşünce, fikir ve sanat yasaklanabilir, fakat yok edilemez. Her kalem tutulacağı eli, her düşünce ifade edileceği, tohumlanacağı uygun ortamı bekler. Fikir akla bir düştü mü, filizlenecek bir toprak mutlaka bulur.