Okuryazar / Dergi / İnsanların kusurlarını örtmek yazısını görüntülemektesiniz.
  • Yazar: Okuryazar Editöryal
  • Kategori: Deneme
  • Etiketler:
  • Bu yazı Okuryazar’a 4 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 221
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
İnsanların kusurlarını örtmek

İnsanların kusurlarını örtmek

Geleceğe daima umutla bakmak, bardağın mümkün olduğu ölçüde dolu tarafını görmek gerektiğine inananlardanım. Fakat bazı durumlarda bardağın boş kısmını da görmek, kötümserlikten ziyade gerçekçi bir perspektif sağlayabiliyor. Kültürel dejenerasyon veya yozlaşma' olarak tanımlayabileceğimiz insanların kusurlarını araştırmak, gıybet ve dedikodu etmek meselesinin toplumumuzun bir gerçekliği olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. İki ya da daha fazla kişi arasındaki konuşmalarda, sohbetlerde ya da tartışmalarda –deyim yerindeyse– lokal paparazzi olarak niteleyebileceğimiz paylaşımlar, dedikodu ve gıybet yaygınlaşıyor. ‘A şahsının fiziki noksanlıkları ya da fazlalıkları neler', ‘B şahsı neler yapmış', ‘C şahsının yaptıkları doğru muymuş' vb. sorgulamalar üzerine kurulan konuşmalar maalesef gün geçtikçe artıyor. Bu satırları okuduğunuz gün içerisinde dahi böylesi konuşma ve tartışmaları müşahede etmiş olmanız kuvvetle muhtemeldir. Biraz dikkatle bakıldığında, insanların noksanları, hataları ya da ayıpları hakkında bir şeyler öğrenebilme ve bunları etrafa duyurabilme çabasının toplumda bir hastalık derecesine vardığı görülecektir. Öyle ki, mevzu bahis edilen kişi veya kişilere dair gittiğimiz, gezdiğimiz yerlerde adeta ‘Ayıp aranıyor!' kabilinden afişler asılmış gibi hissediyor insan. Dedikodu ve gıybet toplumumuzun bir gerçekliği olmaya başladı. Fakat bu tablonun toplumumuzun kültürel dokusunda yeri yoktur/olmamıştır. İnsanların ayıplarını aramak/araştırmak, öğrenilse dahi onları anlatmak, ifşa etmek, insanları zan altında bırakmak yoktur. Bir insanın noksanlıklarını ya da fazlalıklarını söz ve tartışma konusu yapmak yoktur. Bu ve buna benzer davranışlar ahlaka ve toplumumuzun dokusuna aykırıdır ve tasvip edilmesi mümkün değildir. Bu tür söz ve davranışlara şahit olup da, uygun bir şekilde müdahale etmemek bizleri de bu yüke ortak kılacaktır. Sonuçta, şu net ilkeyi akıldan çıkarmamak gerekiyor: ‘Kim bir kardeşinin kusurunu örterse, Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter.' (Hadis–i Şerif)
Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Şu yazılar da ilginizi çekebilir

Son Yorumlar

Emre Bağce- 2 hafta önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör