Tarihin çözülemeyen sorunlarından birisidir malum “Kadınları anlamak”. Sokaktaki konuşmalara kulak kabarttığımızda bu konuyla ilgili yakınan erkeklere şahit oluruz. Diğer tarafa yani kadınlara baktığımızda, en yakın arkadaşlarına anlaşılmadığından dert yanan, anlaşılmamanın hırsını kavga ederek çıkaran ya da tüm duygularını içine gömüp hissizleşen kadınlar görüyoruz. Peki neden anlaşılmaz kadınlar? Daha doğrusu kadınlar neyi nasıl söyler? Erkekler nasıl anlamaz? Kadınlarla erkeklerin anlaşamamasının birinci sebebi iletişim yeteneğinin farklı olması. Yani konuşamayan bir bebeğin tüm ihtiyaçlarını, duygularını anlayabilmesi için kadınlara çeşitli üstün iletişim yetenekleri verilmiştir. Bu yüzden kadınlar kendi aralarında hiç konuşmadan ya da sadece işaret diliyle bile birçok meseleyi halledebilirler. Hemcinsleriyle bu şekilde rahat iletişim kuran kadın aynı beklentiye eşi ya da sevgilisi ile olan iletişimde girince tabiri caizse bakiye yetersiz kalıyor ve iletişim kopuyor. Bu nedenle kelimeleri açık anlaşılır ve ima etmeden seçmek gerekiyor. Erkeklerin kadınları anlayamamasındaki ikinci neden ise duygusal yetenek farklılığıdır. İstisnalar kaideyi bozmamakla birlikte, kadınlar erkeklerden daha üstün bir duygusal zekâya sahiptir. Ve daha ayrıntıcıdır. Giydikleri kıyafetin yakışıp yakışmadığı, güzel görünüp görünmediği, sevildiğinin söylenmesi, pişirdiği yemeğin beğenilmesi kadınlar için çok önemliyken, aynı şeyler erkekler için sıradan olabiliyor. Kadın kendisi için önem taşıyan şeylerde takdir ya da övgü beklerken erkekler bunu fark edemiyor. İletişim yetenekleri ve duygusal yetenek farklılıklarından sonra bir sebep de eşit olma çabasıdır. İnce bir o kadar da önemli bir ayrıntıdır. Kadınlarla erkekler eşit değil eştir. Yani birbirleriyle yarışıp, güç gösterisi yapmak için değil, aksine eksik yanlarını tamamlamak için yaratılmıştır. Oysa bu hataya düşen o kadar çok çift var ki etrafta maalesef. Yapılan yemeği eleştirip daha iyi nasıl olacağını uzun uzun anlatan erkeklere, partnerinin araba kullanma yetisini -ki buna edilen laf direk erkekliğe edilmiş gibi algılanıyor- değerlendiren kadınlara rastlamak hiç de zor değil gündelik hayatta. Ve son olarak bütün ilişkilerimizde tam anlamı ile sağlayamadığımız saygı unsuru çok önemli. Sevgi ile saygı arasındaki ilişki tuğlanın arasını dolduran harca benzer. Tuğlaları dizmek önemli ama o tuğlaların bir arada kalmasını istiyorsak, aralarını saygı harcı ile beslemeliyiz. Kadınlar anlaşılmaz değildir. Sadece kadınlar her şeyi söyleyerek anlatmaz. Kadınları anlamak istiyorsanız kulağınızla değil yüreğinizle dinlemenizi tavsiye ederim.