Kendine Ait Bir Oda: Virginia Woolf
Feminist hareketin ilk kitaplarından biriyle tanışın.. Virginia Woolf , belki de en çok tartışmaya yol açan eseri, Kendine Ait Bir Oda'da kadın ve erkek arasında yıllarca sıkışıp kalmış olan soruları yanıtlıyor. Erkeklerin ''Bizim kadar düşünme yetisine sahip olduğunuzu söylüyorsunuz, madem öyle neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız?'' sorusuna karşılık Woolf, kadınlara ''para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın.'' önerisini sunuyor. 'Kadınlar erkekler gibi yazıp erkekler gibi yaşar ya da erkeklere benzerse çok yazık olur, çünkü dünyanın büyüklüğü ve çeşitliliği göz önüne alındığında, iki cins bile yetersiz kalırken yalnızca bir tanesi ile nasıl idare deceğiz? Eğitim benzerlikler yerine ayrılıkları ortaya çıkarıp güçlendirmemeli midir?'' Bir monolog halinde ilerleyen kitapta, kadınlar bulaşık yıkamakla şiir yazmak arasında bir seçim yapmaya mecbur bırakılırlar ki bu çoğu zaman kadının insiyatifine bırakılmamaktadır. Yeteri kadar hak ve parası olmayan kadınlar 'iyi bir evlilik' yapmak adına seçimlerini bulaşık yıkamaktan, çocuk bakmaktan ve ütü yapmaktan yana kullanmaya bir anlamda mecbur bırakılırlar. “Yazmak istediklerinizi yazdığınız sürece önemli olan tek şey budur; bunun yüzyıllarca mı yoksa yalnızca saatlerce mi önemli kalacağını kimse söyleyemez. Ama kafanızda yarattığınız dünyanın tek bir telini, elinde gümüş bir kupa tutan bir başöğretmenin ya da bir ölçü defteri tutan profesörün sözüne uymak için gözden çıkarmak en aşağılık ihanettir ve eskiden insanların başına gelebilecek en büyük felaketler arasında sayılan bekaretin ve servetin gözden çıkarılması bunun yanında yalnızca bir pire ısırığı gibi kalır.” Ülkelerin binlerce kitaplık kütüphanelerine ise henüz kadınların girebilmesi ise mümkün değildir. Tüm bunlara karşılık Virginia Woolf kadınların 'kendine ait bir oda' sı olması gerektiğini savunur. Kadınların kendini hür ve mutlu hissedecekleri yegane yer, içlerini döktükleri bu yazı zamanlarıdır. Kadınlardan, kimin ne diyeceğini hiç düşünmeden, vazgeçmeden ve eleştirilere aldırmaksızın yazmalarını ister. Ancak bu şekilde kadın olabilecek ve kadın hareketinin içinde kalmayı başarabileceklerdir. "Kadınlar yüzyıllardır erkeği olduğundan iki kat daha büyük göstermenin tatlı gücüne sahip büyülü aynalar gibi hizmet etmişlerdir. Bu güç olmasaydı dünya bir bataklık ve vahşi bir ormandan ibaret olacaktı. Hiçbir savaşımızın zaferi bilinemeyecekti."
Yazan: Ayşegül Aşkım Tezcan
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Emre Bağce- 2 hafta önce
Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce
Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce