- Yazar: Emre Bağce
- Kategori: Toplum, Yaşam
- Etiketler: Güven, Huzur, Teslim Abdal, Yunus Emre, Huzur Ve Güven, Huzur Ve Güven Içinde Hissetmek, Emre Bağce Yazıları
- Bu yazı Okuryazar’a 3 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 1440
Kim kendini huzur ve güven içinde hissediyor
Korkular, vehimler, hakaretler, aşağılayıcı söz ve hareketler, nobranlık, düşmanlık, menfaatperestlik ve nice adaletsizlik kavurucu sam yeli gibi hayatlarımızı çorak topraklara dönüştürüyor. Hava ağırlaşıyor. Yeryüzünü cehenneme çevirip, mavi gökyüzünü dar ediyoruz kuşlara. Kediler, köpekler ancak yer buluyor kendilerine kaldırım köşelerinde, aç, susuz, bitap.
İnsan neyi hak edip neyi hak etmediğini sormuyor kendine. Bilakis, hak etmediklerini nasıl ele geçireceğinin hesabını yapıyor mütemadiyen. Onun için vuruyor, kırıyor, iftira ediyor, yaralıyor, yok ediyor. Onun için zihninde sürekli düşman üretiyor. Hayatının her gününü ittifaklar, cepheler kurup savaşmakla geçiriyor. Ganimet belliyor yaktığını, yıktığını. Herkes yanına kâr sayıyor incittiği canların ahını, feryadını.
Halbuki duymak isteyen için Yunus'un sesi yüzyıllar önceden yankılanıyor:
Kişi kendin yavuz sanır,
Ettiği kalır sanır
Yarın mahşer gününde
İşi beyân olısar.
Şu üç günlük dünyada değer mi bunca ahlaksızlığa, yozlaşmaya? İyilik dururken, ardına düşüp kötülüğün yakıcı meşalesini taşımaya?
İnsan düşman arıyorsa, kendi nefsinde aramalı evvela. Eleştiriden önce özeleştiride bulunabilmeli. Herkesten evvel iyiliği kendine hatırlatmalı, kendini kötülükten men edebilmeli. Kendini unutan insan, içinde bulunduğu süflî hali şu uyarıyla görebilir mi? “Siz Kitabı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?”
Ne dersiniz?
İletişime, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayışa ihtiyacımız var. Sadece insanlarla değil, tüm canlarla, varlıkla selamlaşmaya, hâlini hatırını sormaya ihtiyacımız var, bizim de hâlimizi hatırımızı soracak canlara ihtiyacımız var. Her şeyden evvel, gerçek anlamda selamlaşmaya ihtiyacımız var. Çünkü selamlaşma iletişimin dibacesidir, giriş kapısıdır. Selam vererek, muhatabımıza onu tanıdığımızı, kendisine bir zararımızın dokunmayacağını, kendisini barış ve esenlik içinde hissetmesini; bizim de kendisinden emin olduğumuzu veya olmak istediğimizi ifade etmiş oluruz.
Velhâsıl herkesin bir can taşıdığını hatırlamaya, engin gönüllü olmaya ihtiyacımız var. Hatır gönül yıkmaya değil, hatır gönül yapmaya ihtiyacımız var.
Bu yazıyla birlikte, Teslim Abdal'ın dilinden, 2006 yılında aramızdan ayrılan Turan Engin'in sesinden “Gel ha gönül havalanma / Engin ol gönül engin ol” ezgisini dinlemenizi öneririm.
Engin ol gönül engin ol ezgisi de ilginizi çekebilir
Dinlemek için tıklayın
Turan Engin'in sanatçı sayfası ve diğer türküleri de ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Emre Bağce'nin diğer yazıları da ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Okuryazar'ı keşfedin!
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve bu sayfayı çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Okuryazar'ı keşfedin!
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Mustafa Atagün- 1 hafta önce
Emre Bağce- 1 ay önce
Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce