Okuryazar / Dergi / Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez yazısını görüntülemektesiniz.
2 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez

Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez

İşleneceğini herkesin bildiği fakat hiç kimsenin önlemediği bir cinayet... Kana bulanmış sessiz bir pazartesi...


Gabriel Garcia Marquez, 1981 yılında yayımladığı Kırmızı Pazartesi (Gronica de Una Muerte Anunciada) ile çocukluğunda tanık olduğu ve akıllara durgunluk veren bir alenilikle işlenmiş olan namus cinayetinin öyküsünü anlatıyor. Kırmızı Pazartesi, bir günde rahatlıkla okunabilecek 107 sayfalık bir kitap olmasına karşın, zihinde yarattığı etki uzun süre silinemeyecek cinsten. "İşleneceği böylesine açıkça duyurulmuş bir cinayetin hiçbir aksilikle karşılaşmadan gerçekleşmesi yolunda hayatın edebiyatta bile görülmeyen onca rastlantıdan yararlanmış olması ona büyük bir haksızlık gibi görünmüştü."


Santiago Nasar, kasabada kutlanan şanlı şöhretli bir düğünün ertesi günü, kasabaya uğraması beklenen piskoposu karşılamak için toplanan halkın bilgisi dahilinde acımasızca katlediliyor. Birkaç kişi dışında herkesin bildiği bu ölüm fermanı karşısında bürünülen sessizlik, tepkisizlik ve vurdumduymazlık hali, toplumsal bir karakter analizi niteliğinde. İnsanların nasıl bir önyargı çerçevesinde hareket ettiği, toplumda insanların birbiri için verdiği çabanın nasıl yok olduğu acı bir şekilde gözler önüne seriliyor.


"Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım..."


Diğer bir yandan toplumun birey üzerinde yaptığı baskı ve bu baskının yarattığı sonuçların ortaya çıkardığı "toplumsal tablo" belki de daha iyi betimlenemezdi diye düşünüyorum. Daha önce filme de uyarlanan kitap, geçtiğimiz yıllarda Macit Koper tarafından tiyatroya da uyarlanmış ve Şehir Tiyatrolarında sergilenmiş. Açıkçası tekrar sergilendiğinde kaçırmayacağım bir oyun olacak Kırmızı Pazartesi.


Okunmasını şiddetle tavsiye ettiğim bu kitabı okuduktan sonra, insanlığa dair birçok şeyi sorgulamaya başlayacağınızdan hiç kuşkum yok. Birey olarak gözlerimizi yumduğumuz, kulaklarımızı tıkadığımız onlarca olay karşısında belki de bizler de en az o suçu işleyenler kadar suçluyuz ve belki de en az Santiago Nasar kadar savunmasızız.


Neticede kitapta da yazdığı gibi; "Kader bizleri görünmez kılar."  


Yazan:  Simay Dinçcan

Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

  • Aleyna Kayabal Yaşar
    Aleyna Kayabal Yaşar Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim. Acaba Gabriel Garcia Marquez 1981 yılında Kırmızı Pazartesi'yi yazarken, Cem Karaca'nın 1968 yılında Namus Belası adı altında çıkardığı şarkıyı mı dinliyordu?

Şu yazılar da ilginizi çekebilir

Son Yorumlar

Emre Bağce- 4 hafta önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör