- Yazar: Okuryazar Editöryal
- Kategori: Yönetişim, Edebiyat
- Etiketler: Doğu Ve Batı Klasiklerinden Seçme Yazılar, Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig Yazıları, Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacip
- Bu yazı Okuryazar’a 5 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 1562

Kutadgu Bilig / Zamanın Bozukluğunu ve Dostların Cefasını Söyler
Kalkayım, gideyim,
Dünyayı gezeyim;
Dünyada acaba vefalı kimse var mı,
Arayayım.
İnsan nâdir oldu,
Onu nerede aramalı;
Aramakla bulunacaksa,
Bir arayıp bakayım.
Ben bütün arzularımı buldum,
Fakat bir insan bulamadım;
Eğer bu arzum da yerine gelirse,
Onun yüzüne bir bakayım.
Vefa kıtlaştı,
Dünya cefa ile doldu;
Vefa acaba kimde vardır,
Ben ondan biraz isteyeyim.
Eğer bir vefalı, cömert insan bulursam,
Onu sırtımda taşıyayım,
Gözüme süreyim.
Eğer ben bir vefalı insan bulamazsam,
Yabani hayvanlar ile birlikte ömür süreyim.
Yiyeceğim ot kökü olsun,
Yağmur suyu bana yeter;
Kumdan döşek yapıp, geceleyeyim,
Çuldan elbise giyeyim.
Veya vahşi olup, çöllerde koşayım;
İnsanlardan uzaklaşarak,
Dünyadan silinip gideyim.
Daha da olmazsa,
Bütün dünyayı bırakarak,
Nehir gibi akayım,
Kasırga gibi göklere yükseleyim.
Ey Rabbim, sıkıntı içindeyim,
Vefasızlara rastladım;
Vefalı acaba kimdir,
Ona sevgili canımı feda edeyim.
İnsanın ismi kaldı, insanlık kayboldu;
Bu insanlık nereye gitti,
Ben de arkasından gideyim.
Aradım, dünyada candan bağlı bir insan yoktur;
Vefasız kimselere nasıl gönül bağlayayım.
Kimi, gözüm gibi, kendime yakın tuttumsa,
O, şeytan gibi, düşman çıktı;
Ben şeytanı ne yapayım.
Kimi sevdim ise, onu sevgili canım gibi tuttum;
Fakat ondan da cefa geldi;
Artık kimi seveyim.
İnsanın gönlünü anlamak için,
Onun dili ve sözü bana şâhid idi;
Şimdi gönül ve dil alaca oldu;
Kime itimat edeyim.
Bugün burada kendime eş diyeyim,
Kime inanayım veya kimi dost edineyim.
Kime gönül vermeli, derdi kime açmalı;
Ben şimdi gamlıyım,
Biraz içimi dökeyim.
Dost ve ahbaplarımda ben sadakat bulamadım;
Kardeşim bana yabancı gibi duruyor,
Ona gönlümü nasıl açayım.
Eğer inanç ve güvenlik and ile ise,
Bu andı tutan kim ki, ona erkek diyeyim.
Tuz, ekmek hakkını gözeten var mı;
Ben onu altın, gümüş ve gevhere garkedeyim.
Konu-komşu, sevinç ve keder arkadaşı nerede;
Ben ona her şeyimi vereyim,
Evimi bile ona terkedeyim.
Arkadaş ve dost diye itimat edilecek kim var;
Ben onu bey yapıp, kendim ona kul olayım.
Ben insan bulamadım,
Dertliyim ve yalnızım,
Kederden eriyorum;
Ben de bir sevineyim, güleyim.
Halk neden bozuldu,
Niçin iyi âdetleri bıraktı;
Hangi zamana rastladım,
Nereye gideyim.
Yahut ben deli ve budala olup,
Aklımı mı kaybettim;
Neden böyle sözler söyledim;
Anlat, anlayayım.
Veya sevda çoğalarak, beynime mi te'sir etti
Veya gözüme mi öyle görünüyor;
Ben bir ilâç içeyim.
Bu çeşit insanlar yalnız bana mı rastladılar
Yahut ben kendim mi ters bir kimseyim;
Bu huyumdan vazgeçeyim.
Esef ederim, ben fenayım;
Fakat dünyada vefa adı bırakan insanlar nerede,
Onları medhedeyim.
Onların koydukları
İyi âdet, kanun ve an'aneleri
Bugün göreyim de,
Ben de sevineyim.
Eğer böyle değilse,
İyi âdet, kanun ve an'aneleri vaz'etsinler;
Halîm insanlar baş-köşeye geçsin,
Küstahları kovayım.
Bütün iyiler gitti,
Kanunu ve iyi an'aneleri beraber götürdüler;
Burada insan artığı kaldı,
İyileri nasıl bulayım.
Bu insan kılığında dolaşanların hepsi adam ise,
Evvelkiler melek mi idiler;
Ne bileyim.
Onlar gitti,
Ben bunlar ile kaldım;
Nasıl hareket edeyim
Ve onlar ile nasıl bağdaşayım.
Ne kadar söylesem de
Söz tükenmez;
Şimdilik bu kadar yeter;
Diyeceğin var mı,
Ben gideyim.
Ben kendim için burada daha iyi bir şey bulamadım;
Memleket ve şehirleri bırakayım,
İnsanlardan uzaklaşayım.
Adımı bilmesinler,
Beni görmesinler
Ve arayıp da bulmasınlar;
Sözümü keseyim.
Onlar akrep gibi sokarlar,
Sinek gibi kanımı emerler,
Köpek gibi havlarlar;
Hangisine yetişeyim.
Ben artık usandım,
Küstahlar arasına düştüm;
Gece-gündüz pişmanlık içinde
Bütün bu yükü nasıl taşıyayım.
Dünyanın bütün cevir ve cefası bana gelmesin,
Küstah ve kaba insanlardan uzak olayım.
Ey Rabbim,
Sevgili Peygamberimizin didarını bana nasip et;
Bir de onun dört arkadaşının yüzlerini göreyim.
Yusuf has Hacip - Öçlek Artakın Dôstlar Cefâsın Ayur, 6565 - 6604
Yusuf Has Hacip kimdir?
Yusuf Has Hacip, 1017 yılında Balasagun'da doğdu, 1077 yılında Kaşgar'da vefat etti. Kutadgu Bilig adlı eserini Doğu Karahanlı hükümdarı Tavgaç Buğra Kara Han’a takdim etmiştir. Buğra Han eserini beğenerek kendisini “has haciblik” makamına getirmiştir.
Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig diğer yazıları da ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Doğu ve Batı Klasiklerinden Seçme Yazılar da ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve bu sayfayı çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Etiketler: Sözler, Tavsiyeler, Öğütler, Özlü sözler, Altın tavsiyeler, Yöneticilere Öğütler, Yöneticilere Nasihatler, Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig, Kutadgu Bilig Mutluluk Veren Bilgi, Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig Yazıları, Doğu ve Batı Klasiklerinden Seçme Yazılar, Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig, Zamanın Bozukluğunu ve Dostların Cefasını Söyler
Okuryazar'ı keşfedin!
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Reşat binbaşıoğlu- 2 hafta önce
Mustafa Atagün- 3 ay önce
Emre Bağce- 4 ay önce