Okuryazar / Dergi / Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy: Hayatı ve Eserleri yazısını görüntülemektesiniz.
3 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy: Hayatı ve Eserleri

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy Milli Mücadelenin önde gelen isimlerinden biridir. Toplumun ortak bir ruh etrafında toplanması ve mücadele etmesi için sesiyle, sözüyle, kalemiyle büyük çabalar göstermiştir. Başta İstanbul olmak üzere, Anadolu'da mücadelenin örgütlenmesi doğrultusunda yazdığı makalelerle, yaptığı konuşmalarla işgale karşı halkın direnişe geçmesinde önemli rol oynamıştır.

Yazılarında ve şiirlerinde altını çizerek işlediği hususları kendi hayatına yansıtmış, hem yazılarıyla hem yaşayış biçimiyle topluma örneklik teşkil etmiş bir kişiliktir Mehmet Akif. Milli Mücadele ve sonrasında, içinde yaşadığı topluma ve dünyaya dair hep ilkeli bir duruş sergilemiştir. Çalışmak, çaba göstermek, yılmamak, mücade etmek, Hakkı ve hakikati dosdoğru şekilde her ortamda dile getirmek Mehmet Akif'in sarsılmaz ilkelerini oluşturmuştur.

Bu doğrultuda, başyazarlığını (başmuharrirliğini) yaptığı haftalık derginin isminin Sırat-ı Müstakim olması hiç de yadırgatıcı değildir.

Bu sayfada, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un binbir emek, meşakkat ve özverilerle geçmiş hayatına dair yeterince bilgi sunmayı amaçlıyoruz. Zamanla, şairin eserlerini ve farklı yönlerini bu sayfada ve Okuryazar'da dantel gibi işlemeyi umuyoruz.

mehmet-akif-ersoy-aile-albumu-7204.jpg

Mehmet Akif Ersoy'un hayatı

Mehmet Akif, 1873 yılının kasım ayında İstanbul’un Fatih semtinin Sarıgüzel, Sarı Nasuh, Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir.

Babası Mehmet Tahir Efendi, eğitim için küçük yaşta Arnavutluk’un İpek kazasına bağlı Şuşisa’dan İstanbul’a gelir ve zamanın meşhur “Fatih Medresesi”nin müderrislerinden olur.  Annesi Emine Şerife Hanım, aslen Buharalı olup Tokat’a yerleşmiş bir ailenin kızıdır. Akif’in Nuriye adında bir kız kardeşi vardır. 

Mehmet Akif, 1878’in Şubat ayında, 4 yaşında iken Emir Buharî Mahalle Mektebi’ne başlamıştır. 1879’da Fatih İptidaisi’ne geçer ve babasından Arapça öğrenmeye başlar. 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi’ne, 1886’da ise Mülkiye İdadisi’ne girer. (Mülkiye Mektebi’nin hazırlık okuludur, okulu 1888’de bitirir). Babası Tahir Efendi, Akif’in okulu bitirdiği bu yılda vefat eder. Akif onun için “Hem babam, hem hocamdır. Ne biliyorsam kendisinden öğrendim” der. Akif, babasının vefatı üzerine, geçim kaygısıyla Mülkiye’nin yüksek kısmına gitmekten vazgeçer.

1889 yılında Sarıgüzel’deki evlerinin yanması üzerine, babasının talebesi Mustafa Sıtkı Efendi, aynı arsa üzerine ufak bir ev yaptırarak aileye destek olur. Yaşanan olaylarla gelen geçim sıkıntısı ve işsizlik nedeniyle Akif, 1889 yılının sonunda eğitime başlayacak olan Baytar Mektebi’ne kaydolur. İlk sivil veteriner okul olan bu mektepten mezun olanlara hemen iş verilecektir. 1891’e kadar Ahırkapı’daki sivil tıbbiye mektebinde eğitim gördükten sonra Halkalı’daki okula geçerek kalan ilk yılı da burada yatılı olarak okurlar. Bu okulda spor, güreş ve şiirle ilgilenir. 1893 yılında birincilikle bitirdiği okulundan baytar muavinliğine tayin edilir ve 1894 yılında Hazine-i Fünun’da bir gazeli, 1895 yılında ise Mektep Mecmuası’nda “Kur’an’a Hitap” şiiri yayınlanır.

1898 yılına kadar Osmanlı ülkesinde, Rumeli, Anadolu ve Arabistan’ın çeşitli yerlerinde görevli olarak dolaşır. Resimli Gazete’de şiirlerinin yayınlanmaya başladığı bu yılda Tophane-i Amire veznedarının kızı İsmet Hanım’la evlenir. 1907’de Çiftlik Makinist Mektebi Türkçe muallimliğine tayin edilir. 1908 yılında, Meşrutiyet’ten on gün sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne kaydolur. Bu yıl içinde, başyazarının Mehmet Akif’in olduğu “Sıratımüstakim” mecmuası yayınlanmaya başlar. 1910 yılına gelindiğinde, “Baytar Mekteb-i Âlisi Mezununî Cemiyeti” başkanlığına seçilir. Bir yıl sonra ilk şiir kitabı olan “Safahat” yayınlanır.

1912’de “Süleymaniye Kürsüsünde” şiiri Sıratımüstakim’de tefrika edilir ve eylül ayında kitap olarak çıkar. Ebulûla’nın dergiyi bırakması ile derginin adı “Sebilürreşad” olarak değiştirilir. Ayrıca 8 Ekim 1912’de Balkan Harbi başlar. Mehmet Akif de 1913 yılında Bayezid, Fatih ve Süleymaniye camilerinde vaaz verir.

1913 yılının mayıs ayında, Baytarlık Dairesi Müdür yardımcılığından ve baytarlıktan istifa eder. Ayrıca, “Fatih Kürsüsünde” şiiri yayınlanmaya başlar, “Hakkın Sesleri” ise yayınlanır.

Akif, 1914 yılının ocak-mart dönemini Abbas Halim Paşa’nın daveti ile (İstanbul-Beyrut-Kahire-Eluksur-Kahire-Medine-Şam-İstanbul) Mısır’da geçirir. Eylül ayında, Darü’l-hilafeti’l-âliye Medresesi’nin orta bölümünde Türkçe-edebiyat dersleri vermeye başlar. 

Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Berlin’e gönderilen Mehmet Akif, Fransız ordusunda savaşan Müslüman askerler için Arapça beyannameler yazar ve bu yazılar cephelere uçaklardan atılır. Ayrıca “Berlin Hatıraları” şiiri burada kaleme alınır ve 1915’te bu şiir Sebilürreşad’da yayınlanmaya başlanır. Yine bu yılın içinde Teşkilat-ı Mahsusa Reisi Kuşçubaşı Eşref’le Necit seyahatine çıkar ve Medine’yi ziyaret eder. Ziyaretin ürünü olarak “Necid Çöllerinden Medineye” şiirini yazar. Sebilürreşad dergisi birkaç kez açılıp kapanma süreci yaşar.

Safahat’ın beşinci kitabı “Hatıralar” 1917’de yayınlanır. 1918’de Mekke emiri Şerif Ali Haydar Paşa’nın daveti üzerine Mehmet Akif Lübnan’a gider. “Yüksek İslâm Tebliğ ve Danışma Heyeti”ne burada iken başkâtip olarak tayin edilir.

1919’da yayınlanmaya başlanan “Asım” 1924’e kadar aralıklı olarak Sebilürreşad’da yer alır.

Sebilürreşad, 1920 yılında, idarehanenin Millî Mücadele’ye katılmak için Anadolu’ya geçmiş olanları ile İstanbul’daki yakınlarının gizli haberleşme merkezi hâline gelir.

Akif, Balıkesir’de Zağanos Paşa camiinde Millî Mücadele’yi destekleyen vaazını verir. Nisan ayında oğlu Emin ve Trabzon meb’usu Ali Şükrü Bey ile Ankara’ya gider. Meclisin önünde Mustafa Kemal Paşa ile karşılaşmaları üzerine Paşa’nın “Sizi bekliyordum efendim, tam zamanında geldiniz, şimdi görüşmek kabil olmayacak, ben size gelirim” demesi gerçekleşir ve Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde Mehmet Akif’in Ankara’ya gelişi “İslâm Şairi Akif Bey” başlığı altında verilir.

Mustafa Kemal Paşa, Konya vali vekili ve kolordu kumandanı Miralay (Albay) Fahreddin’e (Altay) Mehmet Akif’in Burdur’dan meb’us seçilmesini sağlamasını bildiren telgraf yollar.

Mehmet Akif, Biga’dan en yüksek oyu alarak meb’us seçilir. Bunun üzerine, Burdur meb’usu seçildiği yönündeki mazbata Meclis’e ulaşır ve Meclis tarafından oy birliği ile kabul edilir.

Mehmet Akif de Meclis’e takrir vererek Burdur meb’usluğunu tercih ettiğini bildirir.

mehmet-akif-milletvekili-fotografi-5341.jpg

Bu yılın içinde, Erkân-ı Harbiye’nin isteği üzerine Maarif Vekâleti’nce açılan “İstiklâl Marşı” yarışması haberi Hâkimiyet-i Milliye’de yayınlanır.

Mehmet Akif, Kastamonu’nun Nasrullah Camii’nde Sevr’i anlatan ve Millî Mücadele’yi destekleyen meşhur vaazını verir. Ayrıca Ankara’da ev buluncaya kadar Kastamonu’da oturmak üzere ev tutar, Sebilürreşad da Kastamonu’da yayına başlar. Akif’in Nasrullah Kürsüsünde verdiği vaaz bu nüshada yayınlanır.

1920’nin Aralık ayı sonunda Mehmet Akif Ankara’ya döner. Mustafa Kemal, Sebilürreşad kadar hiçbir gazetenin neşredilemediğini ve manevî cephemizin kuvvetlenmesinde Sebilürreşad’ın büyük hizmeti olduğu bildirerek teşekkürlerini sunar.

1921 yılında Sebilürreşad’ın Ankara’da ilk sayısı çıkar (467. Sayı). (Dergi bu dönemde Büyük Millet Meclisi tarafından desteklenmiştir.)

Maarif Vekili Hamdullah Subhi İstiklâl Marşı için Mehmet Akif’e tezkere yollar. Yarışmaya katılan şiirlerden seçilen altı tanesi basılarak milletvekillerine dağıtılır.

Hamdullah Subhi yarışmaya katılan ve seçilen şiirlerden birinin kürsüden okunması kararı üzerine kürsüye çıkarak yarışma hakkında bilgi verir. Gelen şiirleri yetersiz gördüğünden Mehmet Akif beyefendiye müracaat ettiğini, endişeleri ortadan kaldırmak üzere elinden geleni yapacağını bildirdiğini ifade ettikten sonra, muhteşem bir şiir yolladığını açıklar. Hamdullah Subhi Bey, Mehmet Akif’in şiirini okurken Mehmet Akif salondan ayrılır. Şiir büyük bir heyecanla karşılanır.

mehmet-akif-istiklal-marsi-tacettin-dergahi-4384.jpg

“İstiklâl Marşı” yarışmasının sonuçlandırılması ile ilgili tartışmalardan sonra, sadece Mehmet Akif’in İstiklâl Marşı’nın oylanması konusunda verilen önergeler kabul görür ve TBMM “ekseriyet-i azime ile” (büyük çoğunlukla, bir üye hariç) Mehmet Akif’in İstiklâl Marşı şiirini “Millî Marş” olarak kabul eder. Kazım karabekir Paşa kendisi de yarışmaya katlıdığı için, Mehmet Akif'in şiirinin İstiklal Marşı olarak kabulüne itiraz eder.

İstiklâl Marşı’nı millî marş olarak Meclis başkanı Mustafa Kemal Paşa ve milletvekilleri ayakta dinlemişlerdir. Hâkimiyet-i Milliye’nin 2. sayfasında da “Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1337 tarihli toplantısında özel takdirlerle kabul olunan İstiklâl Marşı’nı yayınlıyoruz” denilerek İstiklâl Marşı bir daha yayınlanır.

Bu arada TBMM Hükümeti ile SSCB arasında “Moskova Anlaşması” imzalanır.

Hakimiyet-i Milliye’de, Eşref Edib’in “Anadolu’da İslâm kongresi” başlıklı “Hüseyin Ragıb Beyefendiye” ithaflı yazısı yayınlanır. Bu yazıda, Hükümetin böyle bir işe girmesinden duyulan memnuniyet dile getirilmektedir. Bu yıl içinde Yunan ordusu Bursa ve Uşak cephelerinde ileri harekâta başlar, Sapanca ve Adapazarı işgal edilir. Bursa’nın işgali haberleri üzerine Bülbül şiiri yazılır.

1922 yılında Said Halim Paşa Malta sürgününde Fransızca olarak “İslâm’da teşkilat-ı siyasiye” adlı eseri yazar. Akif, Said Halim Paşa’dan tercüme ettiği bu eseri Sebilürreşad’da yayınlamaya başlar.

Ali Fuat Paşa’nın başkanlığındaki heyette yer alan Mehmet Akif, cepheleri dolaşarak Büyük Taarruz öncesi askeri cesaretlendirici konuşmalar yapar. (1-16 Ağustos). 1923 yılında ailesiyle İstanbul’a döner.

1924’te Zeki Üngör’ün İstiklâl Marşı bestesi kabul edilir.

“Asım”ın “Çanakkale Şehidlerine” diye bilinen bölümü Sebilürreşad’da yayınlandıktan sonra “Asım” kitap olarak yayınlanır. 1925 yılının Mart ayında, birçok gazete ile birlikte Sebilürreşad da Bakanlar Kurulu kararıyla kapatılır.

1925 yılı, Akif’in Mısır’a son gidişi olur. Rejim düşmanı gibi peşine polis takıldığı için yurdu terk eden Akif: “Arkamda polis hafiyesi gezdiriyorlar. Ben, vatanını satmış ve memleketine ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum ve işte bundan dolayı gidiyorum.” siteminde bulunur. On buçuk sene dönmediği Mısır’da, iki yıl Abbas Halim Paşa’nın sarayının karşısındaki küçük bir köşkte oturur.

mehmet-akif-ersoy-un-misir-hilvandaki-evi-540.jpg

1926 yılında Akif’in annesi Emine Şerife Hanım 90 yaşında vefat eder. 1929 yılında Mehmet Akif, Mısır Üniversitesi'nde Türkçe hocalığına başlar.

1933 yılında, Safahat’ın yedinci ve son kitabı olan “Gölgeler” Kahire’de basılır. (1918–1933 arasında yazılan 41 şiir)

1935 yılında rahatsızlanan Akif, Cebel-i Lübnan’a gider fakat 1936’da hastalığı ilerler. Bunun üzerine Türkiye’ye dönmeye karar verir. 17 Haziran’da Mısır’dan İstanbul’a vapurla döner ve “Şişli Sıhhat Yurdu”nda yirmi gün yatarak teşhis ve tedavisi yapılır.

mehmet-akif-nisantasi-saglik-yurdunda-hasta-8242.jpg

Yine Halim Paşa ailesine ait Beyoğlu’ndaki Mısır Apartımanı’nda hazırlanan daireye yerleştirilir.

Mehmet Akif, 1936 yılının 27 Aralık Pazar günü saat 19.45’te Mısır Apartımanı’nda vefat eder.

mehmet-akif-mezari-9903.jpg

Beyazıt Camii avlusundaki tabutu Edinekapı’ya kadar el üstünde taşınır. Mehmet Akif, Edirnekapı’da sevdiği arkadaşı Ahmed Naim Bey’in yanına defnedilmiştir.

Mehmet Akif Ersoy'un başlıca eserleri ve şiir kitapları şunlardır:

1) Safahat
2) Süleymaniye Kürsüsünde
3) Hakkın Sesleri
4) Fâtih Kürsüsünde
5) Hâtıralar
6) Âsım
7) Gölgeler

Mehmet Akif'in bu kitaplarının tümü Safahat üst başlığını taşır. Safahat evreler, safhalar, aşamalar anlamına gelmektedir.


ok-isareti4-300.png Mehmet Akif Ersoy'un tüm yazı ve şiirleri de ilginizi çekebilir
      Göz atmak için tıklayın


ok-isareti4-300.png Mehmet Akif Ersoy'un yazar sayfası ve kitapları da ilginizi çekebilir 
      Göz atmak için tıklayın


Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve bu sayfayı çevrenizle paylaşmayı unutmayın.


Etiketler: Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Mehmet Akif Ersoy Hayatı ve Eserleri, Mehmet Akif Ersoy Şiirleri, Mehmet Akif Ersoy Biyografisi, Mehmet Akif Ersoy Terceme-i Hali, Mehmet Akif Ersoy Kaç yılında Doğdu?, Mehmet Akif Ersoy Ne zaman vefat etti?, Mehmet Akif Ersoy Ne zaman milletvekili seçildi?, Mehmet Akif Ersoy eşi ve çocukları, Mehmet Akif Ersoy'un babasının adı, Mehmet Akif Ersoy'un annesinin adı, Mehmet Akif Ersoy kimdir, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy


ok-isareti4-300.png Okuryazar'ı keşfedin!

Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.

Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Son Yorumlar

Emre Bağce- 3 gün önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör