Okuryazar / Dergi / Mimar Sinan hayatı ve eserleri yazısını görüntülemektesiniz.
  • Yazar: Okuryazar Editöryal
  • Kategori: Yaşam
  • Etiketler:
  • Bu yazı Okuryazar’a 4 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 423
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Mimar Sinan hayatı ve eserleri

Mimar Sinan hayatı ve eserleri

Mimar Sinan hayatı ve eserleri Mimar Sinan 29 Mayıs 1489'da Kayseri'nin Ağırnas köyünde Ermeni veya Rum bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1511'de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a geldi ve yeniçeri ocağına alındı. Yeniçerilik dönemi Sinan, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferine Mimar; Kanuni Sultan Süleyman'ın 1521'deki Belgrad Seferine Yeniçeri ve 1522'de Rodos Seferine Atlı Sekban olarak katıldı; 1526 Mohaç Meydan Muharebesi'nde gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edildi ve Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına (Bölük Komutanlığına) terfi etti. Daha sonra Zemberekçibaşı ve Başteknisyen oldu. 1533'te Kanuni Sultan Süleyman'ın İran Seferi sırasında Van Gölü'nden karşı sahile geçilmesi için kadırgalar yaptı; büyük itibar kazandı. İran Seferinden dönüşte, Yeniçeri Ocağı'nda Hasekilik rütbesine yükseltildi. Haseki rütbesiyle 1537 Korfu, Pulya ve 1538 Moldavya seferlerine katıldı. 1538 yılında Karaboğdan Seferinde ordunun Prut Nehri'ni geçmesi için bataklık alana köprüler kurdu. Buradaki başarılarının ardından 49 yaşında Yeniçeri Ocağı'ndan ayrılarak Mimarbaşı olarak atandı. Kendisi duygularını şöyle ifade etmiştir: “Yeniçeri ocağındaki yolumdan ayrılacak olma düşüncesi elem verse de sonunda yine mimarlığın camiler inşa edip birçok dünya ve ahret muradına vesile olacağını düşünüp kabul ettim.” Osmanlı padişahları I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde Saray'ın Mimarbaşı olarak görev yaptı Koca Mi'mâr Sinân Âğâ olarak anıldı. Başmimarlık dönemi ve eserleri Mimar Sinan Mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser, Halep'te Husreviye Külliyesi, Gebze'de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul'da Hürrem Sultan için yaptığı Haseki Külliyesi dikkat çekicidir. Halep'teki Hüsreviye Külliyesinde, tek kubbeli cami tarzı ile, bu kubbenin köşelerine birer kubbe ilave edilerek yan mekânlı cami tarzı birleştirilmiş ve böylece Osmanlı mimarlarının İznik ve Bursa'daki eserlerine uyulmuştur. Külliyede ayrıca, avlu, medrese, hamam, imaret ve misafirhane gibi kısımlar bulunmaktadır. Gebze'deki Çoban Mustafa Paşa Külliyesinde renkli taş kakmalar ve süslemeler görülür. Külliyede cami, türbe ve diğer unsurlar ahenkli bir tarzda yerleştirilmiştir. Mimar Sinan'ın İstanbul'daki ilk eseri olan Haseki Külliyesi, devrindeki bütün mimari unsurları taşımaktadır. Cami, medrese, sübyan mektebi, imaret, darüşşifa ve çeşmeden oluşan külliyede cami, diğer kısımlardan tamamen ayrıdır. Mimar Sinan, Mimarbaşı olduğu sürece çok farklı alanlarda çalışmalar yaptı. Kimi zaman eski yapıları restore etti; Ayasofya'nın restorasyonu için büyük çaba harcadı. 1573'te Ayasofya'nın kubbesini onararak çevresine, takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bu günlere sağlam olarak gelmesini sağladı. Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu sebeplerle Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkânların kaldırılmasını sağladı. İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve kanalizasyonların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı. İstanbul'un kaldırımlarıyla bizzat ilgilenmesi de hayli ilgi çekicidir. Mimar Sinan 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra (Kur'an okuma yeri), 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (şifahane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır. Çıraklık, kalfalık ve ustalık eserleri Mimar Sinan'ın Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının basamaklarıdır. İstanbul'daki Şehzade Camii ve külliyesi ilk büyük eseridir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir. Süleymaniye Camii, Mimar Sinan'ın İstanbul'daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır. Mimar Sinan'ın en büyük eseri ise, 86 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" diye takdim ettiği, Edirne'deki Selimiye Camiidir (1575). Edirne ilindeki Selimiye Camisi Dünya Kültür Mirası listesindedir. Mimar Sinan'ın kişiliği Büyükçekmece Köprüsü üzerinde kazılı olan mührü, onun ustalığının yanı sıra mütevazı kişiliğini de yansıtır. Mühür şöyledir: “El-fakiru l-Hakir Ser Mimaranı Hassa " (Değersiz ve muhtaç kul, Saray özel mimarlarının başkanı) Mimar Sinan'ın türbesi 1588'de İstanbul'da vefat eden Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nin yanında kendi yaptığı sade türbeye defnedilmiştir. Mimar Sinan Türbesi, İstanbul Müftülüğü'nün sütunlu kapısından çıkınca hemen solda, iki caddenin kesiştiği noktada Fetva Yokuşu başında sağda, Süleymaniye Camii'nin Haliç duvarının önünde, beyaz taşlı sade bir türbedir. Mimar Sinan, yapıtlarıyla geçmişte ve günümüzde dünyaca tanınmıştır. 1976'da Uluslararası Astronomi Birliği'nin aldığı kararla Merkür'deki bir krater Sinan Krateri olarak isimlendirilmiştir. Mimar Sinan hayatı Mimar Sinan eserleri Mimar Sinan hayatı ve eserleri Mimar Sinan şiirleri Mimar Sinan hayatı kısaca Mimar Sinan hakkında bilgi
Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Son Yorumlar

Mustafa Atagün- 1 hafta önce

İmzalayanların uymadığı bir beyanname!İnsan Hakları Evrensel Beyannam...

Emre Bağce- 1 ay önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...
Daha Fazlasını Gör