- Yazar: Okuryazar Editöryal
- Kategori: Hukuk, Tarih
- Etiketler: Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Ticaret Gemileri, Savaş Gemileri, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin Maddeleri, Montrö Boğazlar Sözleşmesi Sonuçları
- Bu yazı Okuryazar’a 2 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 1264
Montrö Boğazlar Sözleşmesi
Lozan Anlaşması ne zaman, nerede imzalandı?
24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanan Lozan Anlaşması ile Türkiye'nin uluslararası alanda devlet olarak varlığı ve egemenliği tanınmış, sınırları büyük ölçüde teminat altına alınmıştır. Ancak bu anlaşmada özellikle iki konu tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır.
Bunlardan biri Irak sınırı ve Musul meselesidir. Lozan Anlaşması'nda Musul meselesi'nin İngilizlerle yapılacak görüşmelerde çözülmesi kararlaştırılmıştır. Diğer ana konu da Boğazlar üzerindeki kontrol ve egemenlik hakkı olmuştur.
Lozan Anlaşması'nda Boğazlar Meselesi nasıl kararlaştırıldı?
Lozan Anlaşması'nda Boğazlar meselesine geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecektir. Boğazların her iki yakası askersizleştirilmiş, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturulmuştur. Bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklanmıştır.
13 yılın ardından, Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin Türk Dışişleri İkinci Dünya Savaşı öncesi öngörülü hareket etmiş ve boğazlar üzerinde Türkiye'nin egemenliğini sağlayacak adımlar atmıştır. Söz konusu durum, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir. Henüz Dünya Savaşı'nın başlamadığı fakat belirtilerinin hissedildiği bir vakitte, Türkiye'nin uluslararası arenada önemli bir başarısı olmuştur.
24 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Manşeti: Montrö Müzakereleri Hararetli Bir Safhada
Yukarıdaki haberde görüleceği üzere, devletler ihtiraz (çekince) kayıtları ile birlikte Türkiye'nin hazırladığı projenin müzakerelerde esas olmasını kabul etmişlerdir.
Projenin incelenmesine başlandığında, İngiltere değişiklik, Rusya Boğazlardan donanma geçirmesine müsaade istiyor, İtalya ise kesin itiraz ve çekinceler koyacağını bildiriyor.
Bu sayfada ilk önce Montrö Boğazlar Sözleşmesine ilşkin kısa bir özet bilgi bulacaksınız. Ardından, okumak ve daha fazla bilgi edinmek isteyenler için; Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin metnine ve maddelerine yer verilecektir. 7'den 70'e herkesin keyifle ve kolaylıkla takip etmesi amacıyla dileyenler için ayrıca Sözleşmenin Eklerine ve protokolüne de yer verilecektir.
Sözleşmeyle ilgili olarak bu sayfada aşağıdaki soruların cevaplarını ve çok daha fazlasına dair bilgiler bulacaksınız:
- Montrö Boğazlar Sözleşmesi ne zaman, nerede imzalandı?
- Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye'ye hangi hak ve yetkileri tanıdı?
- Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin ilk belirlenen süresi ne zaman doldu? Süresi nasıl uzadı?
- Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tümü veya maddeleri nasıl değiştirilebilir?
- Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni hangi Bakanlar, Büyükelçiler veya temsilciler imzaladı?
- Sözleşme hangi ülkeler tarafından imzalandı?
- Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye'ye, diğer ülkelerin değişiklik taleplerini veto yetkisi veriyor mu?
**
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ne zaman, nerede imzalandı?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 20 Temmuz 1936 tarihinde İsviçre'nin Montrö (Montreux) şehrinde imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler.
Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin boğazlardan geçişini sınırlar. 1923 yılında Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.
Böylece, Birinci Dünya Savaşı sonrası 10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanan ve Türkiye'yi parçalara ayıran Sevr Antlaşması’nın izleri önce Lozan, ardından Montrö ile bütünüyle temizlenmiştir. Türkiye'nin uluslararası alanda, bağımsız ve egemen bir devlet olarak saygın bir yer edinmesine imkan sağlamıştır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi kaç maddeden oluşuyor?
20 Temmuz 1936 tarihinde İsviçre'nin Montrö (Montreux) şehrinde imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi toplam 29 maddeden oluşur. Sözleşme'nin 1. Kesiminde Ticaret gemileri (2-7. Madde), 2. Kesiminde Savaş gemileri (8-22. Madde), 3. Kesiminde Uçaklar (23. Madde) konusunda düzenlemeler yer alır. 4. ve 5. Kesimlerde de Genel Hükümler (24-25. Madde) ve Son Hükümler (26-29. Madde) yer alır.
Montrö Sözleşmesinin Ana metnini tamamlayacak şekilde 4 adet Ek ve bir de Protokol bulunur.
Montrö Sözleşmesi'ni hangi ülkeler imzaladı?
Montrö Sözleşmesini 10 ülke; Türkiye'nin yanı sıra Avustralya, Britanya (İngiltere), Bulgaristan, Fransa, Japonya, Romanya, Sovyatler Birliği (Rusya), Yugoslavya ve Yunanistan imzalamıştır.
24 Temmuz 1936 tarihli Ulus Gazetesi Manşeti: Mukavele dün imzalandı: Askerimiz bugün öğleyin Çanakkale'ye girmiş olacak
27 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Boğazlar Mukavelesi Dün Akşam imzalandı manşeti ile çıkmış ve alt başlıkta da "13 yıllık bir ayrılıktan sonra ebediyete kadar sürecek bir kavuşma..." ifadesi ile duyulan sevinç dile getirilmiştir.
Ana sayfadaki resimde ise Çanakkale Boğazı üzerinde Nöbet tutan Türk askeri ve bölgede dalgalanan Türk bayrağı ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin Türkiye açısından önemi ve anlamı vurgulanmıştır. Sayfanın tümünde bayram havası yansıtılmış. Diğer bir sütunda ise gelişmeler "Ordumuz dün gece Karadeniz Boğazına girdi" başlığı ile duyurulmuştur.
Montrö Sözleşmesi'nin Türkiye açısından önemi nedir?
Bu gelişme ve haberlerde anlatılanlar, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin ayrıntılı maddeleri ve Protokolünde anlaşmaya varılan hususlara işaret ediyor.
Bu gözle okunursa, sıkıcı bir metin değil de, bugün de tarihimize ışık tutan, ülkeyi sevince boğan ve bugün de geçerli olup ülke politikasına yön veren bir kaynak olarak görülecektir. Sözleşme içinde, başkalarından kulaktan duyma bilgiler yerine, tam olarak neler getirdiğini, neler öngörüldüğünü görmek ayrı bir tat ve keyif verecektir. İlginç ve kıymetli birçok bilginin yanında, Sözleşmede değişiklik yapmak için bile, Türkiye'nin rızasının aranması gerektiğini, Türkiye onay vermeden maddelerde bir değişiklik yapılamayacağını görmek de mümkün olacaktır.
Daha açık ifade etmek gerekirse, Sözleşmede değişiklik yapmak için çoğu maddesinde oybirliği gerekmektedir. Geri kalan birkaç maddede ise, Türkiye'nin içinde yer alacağı büyük çoğunluğun onayı. Dolayısıyla, Türkiye'nin rızası, onayı olmadan Montrö'de herhangi bir değişiklik yapmak mümkün değildir ve bunun kilidi, altın bir anahtar gibi Türkiye'nin elinde bulunmaktadır.
Sözleşmenin ilk belirlenen 20 yıllık geçerlilik süresi 1956 yılında dolmuştur; taraflar aksini bildirmediği için, sözleşme, sözleşme hükümleri doğrultusunda günümüze dek varlığını ve geçerliliğini sürdürmüştür. Sözleşmeye dair kimi değişiklik talepleri ve çalışmaları da başarılı olamamıştır. Tüm bunların sebeplerini ve sonuçlarını Sözleşmeyi okurken bizzat okur kendisi değerlendirme imkanı bulacaktır.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tam metni aşağıdadır, okurken keyifli vakitler geçirmenizi dileriz.
Boğazlar Rejimine İlişkin Olarak, Montreux'de 20 Temmuz 1936 tarihinde İmzalanan Sözleşme (Tam metni)
--------------------------------------
Sözleşmeyi imzalayan ülkeler ve temsilcileri ilginizi çekiyorsa, bu bölümü okuyun, yoksa bu bölümü atlayp, maddelere geçebilirsiniz.
--------------------------------------
MAJESTE BULGARLAR KRALI:
Doktor Nicolas P.NİCOLAEV,
Tamyetkili Ortaelçi, Dışişleri ve Mezhepler Bakanlığı Genel Sekreteri;
B. Pierre NEİCOV,
Tamyetkili Ortaelçi, Dışişleri ve Mezhepler Bakanlığı Siyasal İşler Müdürü
FRANSA CUMHURİYETİ BAŞKANI:
B. PAUL-BONCOUR,
Senatör, Milletler Cemiyeti'nde Fransa'nın Sürekli Temsilcisi, eski Başbakan, eski Dışişleri Bakanı,
Legion d'honneur nişanının Chevalier rütbesi, Savaş Haçı nişanı;
B. HENRİ PONSOT,
Fransa Cumhuriyeti'nin Ankara'da Olağanüstü ve Tamyetkili Büyükelçisi, Legion d'honneur nişanının Grand Officier rütbesi.
MAJESTE BÜYÜK-BRİTANYA, İRLANDA VE DENİZLER ÖTESİ BRİTANYA ÜLKELERİ KRALI, HİNDİSTAN İMPARATORU:
BÜYÜK-BRİTANYA, KUZEY İRLANDA VE BRİTANYA İMPARATORLUĞUNUN BİREYSEL OLARAK MİLLETLER CEMİYETİ'NE ÜYE OLMAYAN BÜTÜN PARÇALARI İÇİN:
Çok Sayın Lord STANLEY,
P.C., M.C., M.P., Amirallik Dairesinde Parlamento Üyesi Müsteşar;
AVUSTRALYA COMMONVVEALTH'İ İÇİN:
Çok Sayın Stanley Melbroune BRUCE,
C.H., M.C., Avustralya Commenwealth'inin Londra'da Yüksek Komiseri.
MAJESTE ELENLER KRALI:
B.Nicolas POLİTİS,
Yunanistan'ın Paris'de Olağanüstü Temsilcisi ve Tamyetkili Ortaelçisi, eski Dışişleri Bakanı;
B. Raoul BİBİCA-ROSETTİ,
Yunanistan'ın Milletler Cemiyeti'nde Sürekli Temsilcisi.
MAJESTE JAPONYA İMPARATORU:
B. Naotake ŞATO,
Judammi, Doğan-Güneş nişanının Büyük-Kordon rütbesi, Paris'de Olağanüstü Temsilci ve Tamyetkili Büyükelçi:
B. Massa-aki HOTTA,
Jushii, Doğan-Güneş nişanının İkinci Sınıf rütbesi, Bern'de Olağanüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi.
MAJESTE ROMANYA KRALI:
B. Nicolas TİTULESCO, Dışişleri Bakanı;
B. Constantin CONTZESCO, Tamyetkili Ortaelçi,
Tuna ve Avrupa Uluslararası Komisyonlarında Romanya Temsilcisi;
B. Vespasien PELLA, La Hayc'de Olağanüstü Temsilci ve Tamyetkili Ortaelçi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞKANI:
Dr.Tevfik Rüştü ARAS, Dışişleri Bakanı, İzmir Milletvekili;
B. Suad DAVAZ, Türkiye Cumhuriyeti'nin Paris'de Olağanüstü ve Tamyetkili Büyükelçisi;
B. Numan MENEMENCİOĞLU, Türkiye Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri;
B. Asım GÜNDÜZ, Korgeneral, Genelkurmay İkinci Başkanı;
B. Necmeddin SADAK,
Türkiye'nin Milletler Cemiyeti'nde Sürekli Temsilcisi, Sivas Milletvekili, Dışişleri Komisyonu Raportörü.
SOVYET SOSYALÎST CUMHURİYETLERİ BİRLİĞİ MERKEZ YÜRÜTME KOMİTESİ:
B. Maxime LİTVİNOFF, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Merkez Yürütme Komitesi Üyesi, Dışişleri Halk Komiseri.
MAJESTE YUGOSLAVYA KRALI:
B. İvan SOVBBOTİTCH,
Yugoslavya'nın Milletler Cemiyeti'nde Sürekli Temsilcisi
--------------------------------------
BU TEMSİLCİLER, yetki belgelerini gösterdikten ve bu belgeler usulüne uygun ve geçerli kabul edildikten sonra, aşağıdaki hükümler üzerinde anlaşmaya varmışlardır:
Birinci Madde
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar'da denizden geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesini kabul ederler ve doğrularlar.
Bu özgürlüğün kullanılışı bundan böyle işbu Sözleşme hükümleriyle düzenlenmiştir.
KESİM I - TİCARET GEMİLERİ
Madde 2
Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, aşağıdaki 3. madde hükümleri saklı kalmak üzere, hiçbir işlem (formalite) olmaksızın, Boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler, Boğazlar’ın bir limanına uğramaksızın transit geçerlerken, Türk makamlarınca, alınması işbu Sözleşmesinin I sayılı Ek'inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka, bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır.
Bu vergilerin ya da harçların alınmasını kolaylaştırmak üzere, Boğazlar'dan geçecek ticaret gemileri, 3. maddede belirtilen istasyonun görevlilerine adlarını, uyrukluklarını, tonajlarını, gidecekleri yeri ve nereden geldiklerini bildireceklerdir.
Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.
Madde 3
Ege Denizi'nden ya da Karadeniz'den Boğazlar'a giren her gemi, uluslararası sağlık kuralları çerçevesinde Türk yasalarıyla konulmuş olan sağlık denetimi için, Boğazlar'ın girişine yakın bir sağlık istasyonunda duracaktır. Bu denetim, bir temiz sağlık belgesi (patentesi) ya da işbu maddenin 2. fıkrasındaki hükümlerin kapsamına girmediklerini doğrulayan bir sağlık bildirisi gösteren gemiler için, gündüz ve gece, olabilen en büyük hızla yapılacak ve bu gemiler Boğazlar'dan geçişleri sırasında başka hiçbir duruş zorunda bırakılmayacaklardır.
İçinde veba, kolera, sarı humma, lekeli humma (typhus exanlhematique) ya da çiçek hastalığı olayları bulunan ya da yedi günden az bir süre önce bu hastalıklar bulunmuş olan gemilerle, bulaşık bir limandan beş kez yirmi-dört saatten az bir süreden beri ayrılmış olan gemiler, Türk makamlarının gösterebilecekleri sağlık koruma görevlilerini gemiye almak üzere, sağlık istasyonunda duracaklardır. Bu yüzden, hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır; sağlık koruma görevlileri Boğazlar'ın çıkışında bir sağlık istasyonunda gemiden indirileceklerdir.
Madde 4
Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri, bayrak ve yük ne olursa olsun, 2. ve 3. maddelerde öngörülen koşullar içinde Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.
Madde 5
Savaş zamanında, Türkiye savaşmışa, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla, Boğazlar'da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Bu gemiler Boğazlar'a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.
Madde 6
Türkiye'nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, 2. madde hükümlerinin uygulanması yine de sürdürülecektir; ancak, gemilerin Boğazlar'a gündüz girmeleri ve geçişin, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir.
Kılavuzluk, bu durumda, zorunlu kılınabilecek, ancak ücrete bağlı olmayacaktır.
Madde 7
"Ticaret gemileri" terimi, işbu Sözleşmenin II. Kesiminin kapsamına girmeyen bütün gemilere uygulanır.
KESİM II - SAVAŞ GEMİLERİ
Madde 8
İşbu Sözleşme bakımından, savaş gemilerine ve bu gemilerin nitelikleriyle tonajlarının hesabı için uygulanacak tanımlama, işbu Sözleşmenin II sayılı Ek'inde yer alan tanımlamadır.
Madde 9
Deniz kuvvetlerinin, sıvı olsun ya da olmasın, yakıt taşımak için özellikle yapılmış olan yardımcı gemileri, 13. maddede belirtilen ön-bildirim koşuluna bağlı tutulmayacaklar ve, Boğazlar'ı tek başlarına geçmek koşuluyla, 14. ve 18., maddeler gereğince sınırlamaya bağlı tonajlar hesabına katılmayacaklardır. Bununla birlikte, bu gemilerin, öteki geçiş koşullan bakımından, savaş gemileriyle bir tutulmaları süregidecektir.
Bir önceki fıkrada belirtilen yardımcı gemiler, öngörülen kuraldışılıktan, ancak silâhları: yüzer hedeflere karşı en çok 105 milimetre çapında iki toptan, hava hedeflerine karşı en çok 75 milimetre çapında iki silâhtan çok değilse yararlanabileceklerdir.
Madde 10
Barış zamanında, hafif su üstü gemileri, küçük savaş gemileri ve yardımcı gemiler, ister Karadeniz'e kıyıdaş olan ister olmayan Devletlere bağlı bulunsunlar, bayrakları ne olursa olsun, Boğazlar'a gündüz ve aşağıdaki 13. ve sonraki maddelerde öngörülen koşullar içinde girerlerse, hiçbir vergi ya da harç ödemeksizin, Boğazlar'dan geçiş özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen sınıflara giren gemiler dışında kalan savaş gemilerinin ancak 11. ve 12. maddelerde öngörülen özel koşullar içinde geçiş haklan olacaktır.
Madde 11
Karadeniz'e kıyıdaş Devletler, 14. maddenin 1. fıkrasında öngörülen tonajdan yüksek bir tonajda bulunan hattıharp gemilerinin[1] Boğazlardan geçirebilirler; şu koşulla ki, bu gemiler Boğazlar'ı ancak tek başlarına ve en çok iki torpido[2] eşliğinde geçerler.
Madde 12
Karadeniz'e kıyıdaş Devletler, bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgâha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye'ye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak üzere Boğazlar'dan geçirme hakkına sahip olacaklardır.
Sözü edilen Devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiye'ye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla, bu deniz dışındaki tezgâhlarda onarılmak üzere de Boğazlar'dan geçebileceklerdir.
Gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar'dan tek başlarına geçmeleri gerekecektir.
Madde 13
Savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi için, Türk Hükümetine diplomasi yoluyla bir ön-bildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön-bildirimin olağan süresi sekiz gün olacaktır; ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletler için bu sürenin onbeş güne çıkartılması istenmeğe değer sayılmaktadır. Bu ön- bildirimde gemilerin gidecekleri yer, adı, tipi, sayısı ile gidiş için ve, gerekirse, dönüş için geçiş tarihleri belirtilecektir. Her tarih değişikliğinin üç günlük bir ön- bildirim konusu olması gerekecektir.
Gidiş için geçişte Boğazlar'a girişin, ilk ön-bildirimde belirtilen tarihten başlayarak beş günlük bir süre içinde yapılması gerekecektir. Bu sürenin bitiminden sonra, ilk ön-bildirim için olan aynı koşullar içinde yeni bir ön-bildirimde bulunulması gerekecektir.
Geçiş sırasında, deniz kuvvetinin komutanı, durmak zorunda olmaksızın, Çanakkale Boğazı'nın ve Karadeniz Boğazı'nın girişindeki bir işaret istasyonuna, komutası altında bulunan kuvvetin lam kuruluşunu bildirecektir.
Madde 14
İşbu Sözleşmenin III. maddesinde ve III sayılı Ek'inde öngörülen koşullar dışında,
Boğazlar'da transit geçişte bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek (tavan) toplam tonajı 15.000 tonu aşmayacaktır.
Bununla birlikte, bir önceki fıkrada belirtilen kuvvetler dokuz gemiden çok gemi içermeyeceklerdir.
Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da olmayan Devletlerin, 17. madde hükümleri uyarınca Boğazlar'daki bir limanı ziyaret eden gemileri bu tonaja katılmayacaktır.
Geçiş sırasında bir avaryaya uğramış olan savaş gemileri de bu tonaja katılmayacaktır; bu gemiler, onarım sırasında, Türkiye'ce yayımlanan özel güvenlik hükümlerine bağlı tutulacaklardır.
Madde 15
Boğazlar'da transit olarak bulunan savaş gemileri taşımakta olabilecekleri uçakları[4], hiçbir durumda, kullanamayacaklardır.
Madde 16
Boğazlarda transit olarak bulunan savaş gemileri, avarya[4] ya da geminin teknik yönetimine bağlı olmayan bir aksaklık[5] durumları dışında, geçişleri için gerekli süreden daha uzun süre Boğazlar'da kalamayacaklardır.
Madde 17
Yukarıdaki maddelerin hükümleri, herhangi bir tonajda ya da kuruluşta olan bir deniz kuvvetinin, Türk Hükümetinin çağrısı üzerine, Boğazlar'daki bir limana sınırlı bir süre için bir nezaket ziyaretinde bulunmasına hiçbir biçimde engel olamayacaktır. Bu kuvvet, 10., 14. ve 18. maddeler hükümleri uyarınca, Boğazlardan transit olarak geçmek için istenilen koşullar içinde bulunmuyorsa, Boğazlar'dan giriş için izlediği yoldan ayrılacaktır.
Madde 18
1. Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletlerin barış zamanında bu denizde bulundurabilecekleri toplam tonaj aşağıdaki gibi sınırlandırılmıştır:
a) Aşağıda b) paragrafında öngörülen durum dışında, sözü geçen Devletlerin toplam tonajı 30.000 tonu aşmayacaktır;
b) Herhangi bir anda, Karadeniz'in en güçlü donanmasının (filosunun) tonajı işbu Sözleşmenin imzalanması tarihinde bu denizdle en güçlü olan donanmanın (filonun) tonajını en az 10.000 ton aşarsa, a) paragrafında belirtilmiş olan 30.000 tonluk toplam tonaj aynı ölçüde ve en çok 45.000 tona varıncaya değin arttırılacaktır. Bu amaçla, kıyıdaş her Devlet, işbu Sözleşmenin IV sayılı Ek'i uyarınca, Türk Hükümetine, her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde, Karadeniz'deki donanmasının (filosunun) toplam tonajını bildirecektir; Türk Hükümeti de, bu bilgiyi, öteki Bağıtlı Yüksek Taraflara ve Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine ulaştıracaktır.
c) Karadeniz'e kıyıdaş olmayan Devletlerden herhangi birinin bu denizde bulundurabileceği tonaj, yukarıdaki a) ve b) paragraflarında öngörülen toplam tonajın üçte ikisiyle sınırlandırılmış olacaktır.
d) Bununla birlikte, Karadeniz kıyıdaşı olmayan bir ya da birkaç Devlet, bu denize, insancıl bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek isterlerse, toplamı hiçbir varsayımda 8.000 tonu aşmaması gerekecek olan bu kuvvetler, işbu Sözleşmenin 13.maddesinde öngörülen ön-bildirime gerek duyulmaksızın, aşağıdaki koşullar içinde Türk Hükümetinden alacakları izin üzerine, Karadeniz'e girebileceklerdir: Yukarıdaki a) ve b) paragraflarında öngörülen toplam tonaj dolmamışsa ve gönderilmesi istenilen kuvvetlerle bu toplam tonaj atılmayacaksa, Türk Hükümeti, kendisine yapılmış olan istemi aldıktan sonra en kısa süre içinde bu izni verecektir; sözü geçen toplam tonaj daha önce kullanılmış bulunuyorsa ya da gönderilmesi istenilen kuvvetlerle bu toplam tonaj açılacaksa, Türk Hükümeti, bu izin isteminden, Karadeniz kıyıdaşı Devletleri hemen haberli kılacak ve bu Devletler, haberli kılındıklarından yirmi-dört saat sonra bir karşı görüş öne sürmezlerse, ilgili Devletlere istemlerine ilişkin olarak verdiği kararı en geç kırksekiz saat içinde bildirecektir.
[Karadeniz’e] kıyıdaş olmayan Devletler deniz kuvvetlerinin, Karadeniz'e bundan sonraki her girişi ancak yukarıdaki a) ve b) paragraflarında öngörülen kullanılabilir toplam tonajın sınırları içinde yapılacaktır.
2. Karadeniz'de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan Devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi-bir günden çok kalamayacaklardır.
Madde 19
Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerde belirtilen koşullarla aynı koşullar içinde, Boğazlar'da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Bununla birlikte, savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi yasak olacaktır; şu kadar ki, işbu Sözleşmenin 25. maddesinin uygulama alanına giren durumlarla, saldırıya uğramış bir Devlete, Milletler Cemiyeti Misakı çerçevesi içinde yapılmış, bu Misak'ın 18. maddesi hükümleri uyarınca kütüğe yazılmış (tescil edilmiş) ve yayımlanmış, Türkiye'yi bağlayan bir karşılıklı yardım andlaşması gereğince yapılan yardım durumları bunun dışında kalmaktadır.
Yukarıdaki fıkrada öngörülen kuraldışı durumlarda, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerde belirtilen kısıtlamalar uygulanamayacaktır.
Yukarıdaki 2. fıkrada konulmuş geçiş yasağına karşın, Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da olmayan savaşan Devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebilirler.
Savaşan Devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar'da herhangi bir elkoymaya[6] girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı[7] uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.
Madde 20
Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerin hükümleri uygulanamayacaktır; savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.
Madde 21
Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayarsa, Türkiye'nin, işbu Sözleşmenin 20. maddesi hükümlerini uygulamağa hakkı olacaktır.
Yukarıdaki fıkranın Türkiye'ye tanıdığı yetkinin Türkiye'ce kullanılmasından önce Boğazlar'dan geçmiş olan, böylece bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebileceklerdir. Bununla birlikle, şu da kararlaştırılmıştır ki, Türkiye, davranışıyla işbu maddenin uygulanmasına yol açmış olabilecek Devletin gemilerini bu haktan yararlandırmayabilecektir.
Türk Hükümeti, yukarıdaki birinci fıkranın kendisine verdiği yetkiyi kullanırsa, Bağıtlı Yüksek Taraflara ve Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine bu konuyla ilgili bir bildiri gönderecektir.
Milletler Cemiyeti Konseyi, üçte iki çoğunlukla, Türkiye'nin böylece almış olduğu önlemlerin haklı olmadığına karar verirse, ve işbu Sözleşmenin imzacıları Bağıtlı Yüksek Tarafların çoğunluğu da aynı görüşle olursa, Türk Hükümeti, söz konusu önlemlerle, işbu Sözleşmenin 6. maddesi uyarınca alınmış olabilecek önlemleri kaldırmayı yükümlenir.
Madde 22
İçinde veba, kolera, sarı humma, lekeli humma (typhus exauthmatique) ya da çiçek hastalığı olayları bulunan, yada yedi günden az bir süre önce bu hastalıklar bulunmuş olan savaş gemileriyle, bulaşık bir limandan beş kez yirmi dört saatten az bir süreden beri ayrılmış olan savaş gemileri, Boğazlar'ı karantina altında geçecekler ve Boğazlar'ın bulaştırılmasına hiçbir olanak bırakmamak için gerekli korunma önlemlerini gemideki araçlarla uygulamak zorunda olacaklardır.
KESİM III - UÇAKLAR [8]
Madde 23
Sivil uçakların Akdeniz ile Karadeniz arasında geçişini sağlamak amacıyla, Türk Hükümeti, Boğazların yasak bölgeleri dışında, bu geçişe ayrılmış hava. yollarım gösterecektir; sivil uçaklar, Türk Hükümetine, ara sıra (tarifesiz) yapılan uçuşlar için üç gün öncesinden bir ön-bildirim ile, düzenli (tarifeli) servis uçuşları için geçiş tarihlerini belirten genel bir ön-bildirimde bulunarak, bu yolları kullanabileceklerdir.
Öte yandan, Boğazların yeniden askerleştirilmiş olmasına bakılmaksızın, Türk Hükümeti, yine de Türkiye'de yürürlükte olan hava ulaşımı yönetim kuralları uyarınca, Avrupa ile Asya arasında Türk ülkesi üzerinden uçmalarına izin verilmiş olan sivil uçaklara, tam bir güvenlik içinde geçmeleri için gerekli kolaylıkları sağlayacaktır. Bir uçuş izninin verilmiş olduğu durumlarda, Boğazlar bölgesinde izlenecek yol belirli dönemlerde gösterilecektir.
KESİM IV - GENEL HÜKÜMLER
Madde 24
Boğazlar rejimine ilişkin 24 Temmuz 1923 tarihli Sözleşme gereğince kurulmuş olan Uluslararası Komisyonun yetkileri Türk Hükümetine aktarılmıştır.
Türk Hükümeti, 11., 12., 14. ve 18. maddelerin uygulanmasına ilişkin istatistikleri toplamağı ve gerekli bilgileri vermeği yükümlenir.
Türk Hükümeti, işbu Sözleşmenin, savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçişine ilişkin liri hükmünün yürütülmesine göz kulak olacaktır.
Türk Hükümeti, yabancı bir deniz kuvvetinin yakında Boğazlar'dan gereceği kendisine bildirilir bildirilmez, bu kuvvetin kuruluşunu, tonajım, Boğazlar'a giriş için öngörülen tarihi ve, ve, gerekirse, olası dönüş tarihini, Bağıtlı Yüksek Tarafların Ankara'daki temsilcilerine bildirecektir.
Türk Hükümeti, Boğazlar'da yabancı savaş gemilerinin gidiş-gelişini gösteren, ayrıca ticarete ve işbu Sözleşmede öngörülen deniz ve hava ulaşımına yararlı bütün bilgileri kapsayan yıllık bir raporu Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine ve Bağılı Yüksek Tanıtlara sunacaktır.
Madde 25
İşbu Sözleşmenin hiçbir hükmü, Türkiye için ya da Milletler Cemiyetimle üye herhangi bir başka Bağıtlı Yüksek Taraf için, Milletler Cemiyeti Misakından doğan haklara ve yükümlülüklere halel vermemektedir.
KESİM V - SON HÜKÜMLER
Madde 26
İşbu Sözleşme olabilen en kısa süre içinde onaylanacaktır.
Onama belgeleri, Paris’te Fransa Cumhuriyeti Hükümetinin arşivlerine konulacaktır.
Japon Hükümeti, onamanın yapılmış olduğunu, Paris'deki diplomatik temsilcisi aracılığıyla, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmekle yetinebilecek ve, bu durumda, onama belgesini olabilen en kısa süre içinde gönderecektir.
Türkiye'nin onama belgesini de içermek üzere, altı onama belgesi sunulur sunulmaz, bir sunuş tutanağı (procés-verbal de dépôt) düzenlenecektir. Bundan önceki fıkrada öngörülen bildiri, bu bakımdan, onama belgesi sunuşu ile eşdeğerde olacaktır.
İşbu Sözleşme, bu tutanak tarihinden başlayarak yürürlüğe girecektir.
Fransız Hükümeti, bundan önceki fıkrada öngörülen tutanakla, sonradan sunulacak onama belgelerinin sunuş tutanaklarının doğruluğu onaylanmış birer örneğini bütün Bağıtlı Yüksek Taraflara verecektir.
Madde 27
İşbu Sözleşme, yürürlüğe girişinden başlayarak, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Andlaşmasını imzalamış her Devletin katılmasına açık olacaktır.
Her katılma, diplomasi yoluyla Fransa Cumhuriyeti Hükümetine, onun aracılığıyla da, bütün Bağıtlı Yüksek Taraflara bildirilecektir.
Katılma, Fransız Hükümetine yapılan bildiri tarihinden başlayarak geçerli olacaktır.
Madde 28
İşbu Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, yirmi yıl olacaktır.
Bununla birlikte, işbu Sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş- geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.
Sözü edilen yirmi yıllık sürenin bitiminden iki yıl önce, hiçbir Bağıtlı Yüksek Taraf, Fransız Hükümetine Sözleşmeyi sona erdirme ön-bildirimi vermemişse, işbu Sözleşme, bir sona erdirme ön-bildirimin gönderilmesinden başlayarak, iki yıl geçinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Bu ön-bildirim, Fransız Hükümetince, Bağıtlı Yüksek Taraflara iletilecektir.
İşbu Sözleşme, işbu madde hükümlerine uygun olarak sona erdirilmiş olursa, Bağıtlı Yüksek Taraflar, yeni bir Sözleşmenin hükümlerini saptamak üzere kendilerini bir konferansta temsil ettirmeği kabul etmektedirler.
Madde 29
İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden başlayarak her beş yıllık dönemin sona ermesinde, Bağıtlı Yüksek Taraflardan her biri, işbu Sözleşmenin bir ya da birkaç hükmünün değiştirilmesini önerme girişiminde bulunabilecektir.
Bağıtlı Yüksek Taraflardan birince yapılacak değiştirme isteminin kabul edilebilmesi için, bu istem 14. ya da 18. maddelerin değiştirilmesini amaçlamaktaysa, başka bir Bağıtlı Yüksek Tarafça; başka herhangi bir maddenin değiştirilmesini amaçlamaktaysa, başka iki Bağıtlı Yüksek Tarafça
desteklenmesi gerekir.
Böylece desteklenmiş değişiklik istemi, içinde bulunulan beş yıllık dönemin sona ermesinden üç ay önce, Bağıtlı Yüksek Taraflardan her birine bildirilecektir. Bu bildiri, Önerilen değişikliğin niteliğini ve gerekçesini kapsayacaktır.
Bu öneriler üzerinde diplomasi yoluyla bir sonuca varmak olanağı bulunamazsa, Bağıtlı Yüksek Taraflar, bu konuda toplanacak bir konferansta kendilerini temsil ettireceklerdir.
Bu konferans, ancak oybirliğiyle karar alabilecektir; 14. ve 18. maddelere ilişkin değişiklik durumları bu hükmün dışında kalmaktadır; bu durumlar için Bağıtlı Yüksek Tarafların dörtte üçünden oluşan bir çoğunluk yeterli olacaktır.
Bu çoğunluk, Türkiye'yi de içine alarak Karadeniz kıyıdaşı Bağıtlı Yüksek Tarafların dörtte üçünü kapsamak üzere hesaplanacaktır.
BU HÜKÜMLERE OLAN İNANÇLA, aşağıda adları yazılı Tamyetkili Temsilciler, işbu Sözleşmeyi imzalamışlardır.
MONTREUX’de, yirmi Temmuz bin dokuz yüz otuz altı tarihinde onbir nüsha olarak düzenlenmiştir; bu nüshalardan, Temsilcilerce mühürlenmiş olan birincisi, Fransa Cumhuriyeti Hükümeti arşivlerine konulacak, öteki nüshalar da imzacı Devletlere teslim olunacaktır.
N. P. NİCOLAEV
Pierre NEİCOV
J. PAUL-BONCOUR
H. PONSOT STANLEY
S. M. BRUCE
N. POLİTİS
Raoul BİBİCA-ROSETTİ
Aşağıda imzaları bulunan Japonya Temsilcileri, işbu Sözleşme hükümlerinin, Milletler Cemiyeti üyesi olmayan bir Devlet sıfatıyla, Japonya'nın durumunu, gerek Milletler Cemiyeti Misakına göre, gerek bu Misak çerçevesi içinde yapılmış karşılıklı yardım andlaşmalarına göre, hiçbir biçimde değiştirmediğini ve Japonya'nın özellikle 19. ve 20. maddeler hükümleri içinde bu Misak ve bu andlaşmalar konusunda tam bir değerlendirme özgürlüğünü elinde tuttuğunu, Hükümetleri adına bildirirler.
N. ŞATO
Massa-aki HOTTA
N.TİTULESCO Cons. CONTZESCO
V. V. PELLA
Dr. R. ARAS
Suad DAVAZ
N. MENEMENCİOĞLU Asım GÜNDÜZ
N. SADAK
Maxime LİTVİNOFF
Dr. I. V. SOUBBOTİTCH
Çevirenlerin notları
[1]. Fransızca metinde ”bâtimeats de ligne”, İngilizce metinde "Capital Ships". 1936 Türkçe çevirisinde "hatlıharp gemileri".
[2]. Fransızca metinde "torpilleurs", İngilizce metinde “destroyer”, 1936 Türkçe çevirisinde "torpido".
[3]. Fransızca metinde "aeronefs", ingilizce metinde "aircrafts", 1936 Türkçe çevirisinde "hava sefineleri".
[4]. Fransızca metinde "avarie", ingilizce metinde "damage", 1936 Türkçe çevirisinde "hasar".[5]. Fransızca metinde "ferlime de mer", ingilizce metinde "peril of the sea" 1936 Türkçe çevirisinde "deniz arızası".
[6]. Fransızca ve İngilizce metinlerde "caplure", 1936 Türkçe çevirisinde "zapt ve müsadere".
[7]. Fransızca metinde "droit de visite", İngilizce metinde "right of visit and search", 1936 Türkçe çevirisinde "muayene hakkı".
[8]. Fransızca metinde "Aéronefs", İngilizce metinde "Aircrafts", 1930 Türkçe
çevirisinde "Hava sefineleri".
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin Ekleri ve Protokolü de ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve bu sayfayı çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Etiketler: Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Ticaret Gemileri, Savaş Gemileri, Uçaklar, Genel Hükümler, Son Hükümler, Montrö Boğazlar Sözleşmesini imzalayan ülkeler, Montrö Boğazlar Sözleşmesini imzalayan Devlet Başkanları, Montrö Boğazlar Sözleşmesini imzalayan kişiler, Montrö Boğazlar Sözleşmesini imzalayan Temsilciler, Montrö Boğazlar sözleşmesi'nin maddeleri, Montrö Boğazlar sözleşmesi nin Türkiye'ye sağladığı yararlar, Montreux Boğazlar Sözleşmesi, Montrö Boğazlar Sözleşmesi bitiş tarihi, Montrö Boğazlar Sözleşmesi özet, Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye'ye zararları, Montrö Boğazlar Sözleşmesi Sonuçları, Montrö Boğazlar sözleşmesi 8. sınıf, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ortaya çıkan durumlar
Okuryazar'ı keşfedin!
Okuryazar'a üye olup, daha fazla özellikten tamamen ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize köşe açabilir, anlık ileti paylaşabilir, yazılar kısmında ilgilendiğiniz konularda içerikler yazabilirsiniz.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Emre Bağce- 2 hafta önce
Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce
Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce