İnsan hayatı kumbara gibi aslında. Dostlukların ve arkadaşlıkların biriktirildiği bir kumbara. Farkında olmasak da hep içine bir şeyler atarız bu kumbaranın. Kimilerinin değeri küçücük, kimi ise kumbarayı bile satın alacak cinsten. Hayatımıza giren her arkadaş bir şeyler katar bize; belki bir şeyler de götürür. Kimi zaman bir arkadaşın bir kelimesi ailemizin yıllardır anlatmaya çalıştığı şeyi anlamamızı sağlar. Ve acı olsa da “hayat dersleri” verir bize arkadaşlar. Hiçbir üniversitede okutulmayan türden dersler. Ve hiç bir kitapta yazmayan. Bizler ne yaparsak yapalım, koşulsuz sevecek olan ailemiz ve misafirliğe gittiğimiz akrabalarımızdan sonra gelir arkadaşlar. Onları en değerli kılan belki de kendi seçimlerimiz olmasıdır. Küçük ve masum yüreğimiz ile yaptığımız ilk sevgi girişimidir arkadaşlar. Bazen yıllarca sürebilecek, bazen de o ortamın sürdüğü kadar. Ama hiç unutulmayacak o ilk arkadaşlar; onlar bizim ilk seçimlerimiz çünkü. Belki de biz bu hisleri yaşayan son nesil olacağız. Arkadaşların bir sosyal medya sitesi tarafından önerildiği ve tanınmasa da “ortak arkadaşlar” vasıtasıyla ekle tuşuna basıldığı bir dünyada sevgi girişimi olmaktan çıkıyor maalesef arkadaşlıklar. Oysa savaşta arkalarını taşa dayayan ve güvenip sırtını dayayabileceklerine “arka-taş” diyen bir neslin torunlarıydık hepimiz. Çok özel şeyler yaşarsınız arkadaşlarla. Bir yere gitmek ve gezmekten daha öte şeyler. Güzel bir yerde gezip dolaşırken herkesle eğlenebilirsiniz çünkü. Bahsettiğim, cebinizdeki bozuklukları birleştirip bir çikolata alıp ikiye bölüp yemek gibi. Ya da kalan ekmeği paylaşmak gibi. Aynı şemsiye altında yürümek gibi. Hastanede başında beklenmesi gibi, ailenize haber vermezken… “Bir dinle seveceksin bence” diye uzatılan kulaklıkla en sevdiğin şarkıyı bulduracak gibi. Beklemeyi, sabretmeyi, kızmamayı, fedakarlık etmeyi, başkası için üzülmeyi, hatta başkası için sevinmeyi öğretecek şeyler. kardeşten öte olacak bazıları. Aradaki bağ aynı anne babaya sahip olmaktan öte bir şey olacak. Aynı düşünce etrafında toplanmak gibi. Aynı şeye sevinip aynı şeye üzülmek gibi. El ele mücadele etmek gibi. Dostluk gibi… Unutmayalım, pusula gibidir arkadaşlar. Eğer güvenilir pusulayı seçmezsek yolumuzu kaybettirebilecekleri gibi, bizi doğru hedefe ulaştıracak olan da onlardır aynı zamanda.