Okuryazar / Dergi / Saksılara taşınmış bir avuç toprağın içinde yazısını görüntülemektesiniz.
  • Yazar: Okuryazar Editöryal
  • Kategori: Yaşam
  • Etiketler:
  • Bu yazı Okuryazar’a 4 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 246
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Saksılara taşınmış bir avuç toprağın içinde

Saksılara taşınmış bir avuç toprağın içinde

Doğduğun yer değil, doyduğun yer demiş vakti zamanında “bilmiş” diller. Her şeyin önünde boğaz tokluğunun olduğunu bilenler… Bir parça ekmek ile bir kuru soğana tahammül edemeyenler… Acaba düşünmüşler mi nefes almanın her yerde mümkün olduğunu zannedenler; ekildiği yerden söküp çıkarılan fidanın başka toprak'ta neden kök salamadığını? “Hepimiz ölene kadar doğduğumuz yerde yaşasak ne kadar tuhaf olurdu hayat,” diye düşünüyorum bazen. Sevsek de sevmesek de yaşamak zorunda kalsaydık ilk nefesi aldığımız yerde, neler değişirdi ki hayatımızın ritminde? Daha mı mutsuz olurduk? Daha mı umutlu? Şansın tanımını anlayabilir miydik daha içten? Yoksa tekdüze, basmakalıp yaşamları mı taşırdık omuzlarımızda? Kim bilebilir ki bunların cevabını? Hangimiz hayata başlangıç noktasından kilometrelerce uzağa kaçmadı ki koşar adım? Hepimiz birer “gurbetçi” olmadık mı zaten hayatın farklı zaman dilimlerindeki duraklarında? Ayak basılmamış onca toprağın olduğu bu dünyada aslında hepimiz biraz yabancılaştık “memleket” tanımına. “Hemşeri” sıfatının yok olmaya başladığı ortamlarda yaşamın ritmine ayak uydurmayı zor da olsa öğrendik hepimiz. Yaz tatillerinde gidilen köyler, “memleketten” gelen salçalar, reçeller, ekmekler… Siyah-beyaz filmler gibi gelmiyor mu artık size de? Sanki önceden herkes doğanın uçsuz, bucaksız kucağında yaşıyordu hayatı; şimdi ise saksılara taşınmış bir avuç toprağın içinde. Hepimiz “organikliğimizi” teslim ettik sanırım yaşamın döngüsüne. Artık peşinde koştuğumuz şeyler salçadan, reçelden, ekmekten daha farklı ve daha vahşi belki de. Hayatımıza giren “kariyer planları”, “rütbe merakları”, “kazanç beklentileri” baltaladı doğal hayatımızı; bakir topraklar da yitirdi değerini, o topraklarda filizlenen düşünceler de… Ekildiğimiz yerlerden sökülüp çıkarılsak da hepimiz, hayatın yükünü taşıyabilmek için güçlenmeliyiz. Köklerimizi salamasak da yeni topraklara, “oralarda” yaşamanın raconunu çözmeliyiz. Seren Çetin Saksılara taşınmış bir avuç toprağın içinde Seren Çetin yazıları
Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Son Yorumlar

Emre Bağce- 3 hafta önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör