- Yazar: Okuryazar Editöryal
- Kategori: Spor
- Etiketler:
- Bu yazı Okuryazar’a 3 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 740
Sevgili Hocam Necdet Kaya Niş
Ankara'nın kenar mahallesi olan Hacettepe semtinin bir ucu Cebeci'ye, diğer ucu Samanpazarı'na, arka tarafı Hisar ‘a, ön tarafı ise günümüzdeki Hacettepe Üniversitesi ve Hastanesi'ne dayanan büyük bir yerleşim yeridir. Eskilerin Hamamönü diye isimlendirdiği yer ile özdeştir. Meşhur Karacabey Hamamı ve Hacettepe Hastanesi'nin bulunduğu bölgede, büyük havuzlu parkı ile akıllarda kalmıştır. O dönemde çoğu Ankaralının bile çekinerek gezdiği Hacettepe semti, kabadayı ve bıçkın delikanlıların adeta mekanı olmuştu. Birçok kavga ve cinayete tanıklık etmiş ve ileride bu kabadayılara özenen, onlar gibi olmayı düşünen gençler arasından sıyrılarak, kendisini Hacettepe futbol takımında bulan pırıl pırıl bir insandır Necdet Hoca. Bir semt takımı olması nedeniyle, o dönem Hacettepe, Ankara'da taraftarı olan tek kulüptü. Maçlarda maraton diye tabir edilen bölüm tamamen dolar, trompetçi Sina Dıraz ve arkadaşları çaldıkları melodilerle taraftarı coşturur, orkestranın çaldığı ”yine yeşerdi fındık dalları” isimli türküyü hep bir ağızdan söyleyerek takıma destek verirlerdi. Necdet Niş,1959-1967 yılları arası Hacettepe'de futbol oynamış, her iki ayağını da mükemmel kullanan başarılı bir futbolcudur. Açılan antrenör kursuna katılarak mesleğe adımını atmış ve ilk deneyimini o yıllarda Ankara'nın ilçe takımı olan Kırıkkalespor'da yapmıştır. Mesleğinin ilk yılında Türk futbol tarihinin en olaylı ikinci maçı olarak tarihe geçen, Kırıkkalespor-Tarsus İdman Yurdu maçını yaşamıştır. Büyük olayların ve can kayıplarının yaşandığı bu maçtan sonra, futbol federasyonu Kırıkkalespor antrenörü Necdet Niş'e yatıştırıcı tutumundan ötürü teşekkür mektubu yazılmasına karar vermiştir. Dikkat edilecek nokta, bu maç sonrası Necdet Niş'in takımı kaybetmiş, şampiyonluktan olmuş ama o bir spor adamına yakışır biçimde, olayları tahrik etmemiş ve olgunlukla ortamı yatıştırmaya çalışmıştır. Günümüze ait futbol anlayışı bu değerli insanları daha bir özletir oldu. Koca kulüp başkanları, milyon dolarlık çalıştırıcılar, gerginlik yaratan sözleri, zehir zemberek açıklamaları ile gündem yaratmaya devam ederken, beraberinde nefret dolu bir futbol seyircisini de bu tutumlarıyla şekillendiriyorlar. Yıl 1969 ve Necdet ağabey futbol oynadığı takıma yani Hacettepe'ye çalıştırıcı oldu. Bir yıl önce birinci ligden düşen Hacettepe içinde kalan tecrübeli futbolcularla biz gençleri de aralarına katarak, iki yıl aralıksız hocalığımı yapacaktı. Üniversite rektörü İhsan Doğramacı bu takımı Arsenal yapacağım demesine rağmen, takımla ilgilenmeyerek adeta kaderine terk edecek, çok zor şartlar altında çalışan Necdet ağabey mütevazi kadrosu ile takımı kümede bırakacaktı. Aynı yıllarda Futbol Federasyonunun açtığı lisan kursunu kazanmış ve Doğan Emültay ve Metin Türel ile birlikte 1971 senesinde altı ay boyunca Macaristan'da kalarak eğitim çalışmalarında bulunmuş, milli takımlarda ve antrenör kurslarında eğitmen olarak görev yapmıştır. İlerleyen yıllarda Göztepe, Altay, Fenerbahçe, Sakaryaspor gibi takımlarda başarılı teknik adamlık kariyerini sürdürmüştür. Fenerbahçe de Brezilyalı ünlü futbolcu ve antrenör Didi ile çalışmış ve bu hocanın yükünü üzerine alarak takımı şampiyon yapmıştır. Benim antrenörlük mesleğimi seçmemde büyük katkısı vardır. Antrenörlük yaptığım süre içinde örnek aldığım hocamdır. Daha da ötesi herkesin örnek alacağı bir futbol adamıdır. İnce esprileri ile antrenmanlarda farklılık yaratan bir hocadır ayrıca. Dönemin futbolcularından arkadaşım Kaleci Cenap Yener ile ilgili bir anekdotu paylaşmak isterim. Necdet ağabey ikimizin de hocalığını yaptı. Tevatüre göre, Cenap Kocaeli'nde toptancı halinde karpuz atarken keşfedilmiş bir kalecidir. Necdet hoca ile birlikte İzmir Göztepe takımında bulunmuşlar. Bir antrenman maçında Fevzi Zemzem‘in attığı şutu elinden kaçırıp hatalı gol yiyince Necdet ağabeyin, Cenap için topu karpuz rengine boyadığı anlatılır. Necdet Hoca mütevazi evinde 77 yaşında delikanlı olarak yaşamını sürdürüyor. Teknik direktörlük döneminde başarıdan başarıya koşan Necdet ağabey, Türk futbolunun bugünkü halini gördükçe o günleri derinden yâd ediyor. Oyuncu değiştirmeden oynanan doksan dakikaları, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere haftada arka arkaya iki lig maçı oynanan, imkansızlık içinde ama ruh ve inançla süslenmiş futbol anlayışıyla dolu o günleri asla unutmuyor. Daha nice yıllara sevgili hocam.
Yazan: Baki Süha Erbirsin
Editörün notu: Necdet Kaya Niş, bu yazıdan yaklaşık 4 yıl sonra, 11 Nisan 2018 tarihinde, 81 yaşında vefat etti. Hocanın sağlığında yazılmış olması nedeniyle, yazı güncellenmemiş, hatıra olarak, bu not düşülmüştür.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Mustafa Atagün- 1 hafta önce
Emre Bağce- 1 ay önce
Hasan Aybars Arslan- 2 ay önce