Okuryazar / Dergi / Simülasyon Kuramı Eşliğinde Hayat yazısını görüntülemektesiniz.
  • Yazar: Okuryazar Editöryal
  • Kategori: Deneme
  • Etiketler:
  • Bu yazı Okuryazar’a 4 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 206
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Simülasyon Kuramı Eşliğinde Hayat

Simülasyon Kuramı Eşliğinde Hayat

Gerçeklerimizin dört bir yandan baltalandığı bir dünyada yaşadığımızın biraz da olsa farkındayız hepimiz. Yeniden canlandırma kavramı o kadar kuvvetle nüfuz etmiş ki üstümüze, yeri geliyor hissettiklerimizin aslında hissetmemiz gereken şeyler olup olmadıklarına karar veremiyoruz. Çok sancılı bir süreç. Bu güvensizlik sadece karşımızdaki insanla da sınırlı değil, gördüğümüz reklama, izlediğimiz filme, bir televizyon haberi veya bir kitaba bile güvenemiyoruz şimdilerde. Kendimize inancımızı koruyamıyoruz bu bildiklerimizi simüle eden yapı içinde. 'En doğrusu biziz' diyen bir kitle iletişim araçları topluluğu var karşımızda ve haykırdığımız seslerimiz gün geçtikçe biraz daha sessiz ve tepkisiz. Şu evlerimizdeki koca ekran coğrafyaları sınırsız hale getiriyor da insanla insan arasındaki sınırları nasıl da çoğaltabiliyor bazen. Tabi buna bizim de katkımız yadsınabilecek türden değil. Bize gösterilenleri bildiğimiz gerçekten 'daha gerçek' kabul ediyor, bu gerçeğe kör kütük bağlanıyor ve sohbet ettiğimiz masalarda felsefesini çeviriyoruz. Durup baktığımızda anlıyoruz ki bir sürü anlamsız ortak noktamız ve pek az sayıda farklı ama değerli özelliğimiz kalmış geriye. Hepimiz birazcık yönlendirildiğimizi biliyoruz ama tamamen yönlendirildiğimize inanmak istemiyoruz. 'Bizim' zannettiğimiz ne de çok fikre 'sahibiz'... Filmler izliyor ve ordaki kareleri sanki bir tarih ansiklopedisi bitirmişçesine güvenerek anlatıyoruz. Katliam belgeselleri izleyip o günler geçmişte kaldığı için seviniyoruz. Yanıbaşımızda devam eden olaylar dizisi az canlar yakıyormuş gibi.. Batı ve Doğu'yu sürekli karşılaştırıyor ama ikisi içinde elimizi taşın altına sokmuyoruz. Devlet ideolojisini veya çevremizde 'bilge' bilinen bir kişinin düşüncesini alıp kopya ediyoruz kafamızda. Toplum olarak tıkandık ve birinin bizi ittirmesini bekliyoruz birbirimizi ittirmek yerine. Şu simülasyon çağının 'yeniden canlandırılıp' , gerekirse değiştirilip, bize 'inanmanız gereken gerçek budur' mantalitesi ile geri satılan fikir pazarında, sağlam bir kale gibi kalmak elbet kolay değil. Tabi ki akşam yine televizyonumuzu açabilir anlatılan şeyleri ilgiyle dinleyebilir, 'inanma özgürlüğümüzü' kullanabiliriz. Baudrillard beni o kadar huzursuz etti ki ben delirmemek için sizinle paylaştım. Çuvaldızı kendimize batıra batıra da bi hal olduk biliyorum ama bence son bir kez daha 'varolma' şansını hak ediyoruz. Simülasyon Kuramı Eşliğinde Hayat Ayşegül Aşkım Tezcan
Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Şu yazılar da ilginizi çekebilir

Son Yorumlar

Emre Bağce- 2 hafta önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör