Okuryazar / Dergi / Spor, insan ve çocuk: Doğumdan ilkadıma yazısını görüntülemektesiniz.
  • Yazar: Okuryazar Editöryal
  • Kategori: Sağlık, Spor
  • Etiketler:
  • Bu yazı Okuryazar’a 4 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 509
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Spor, insan ve çocuk: Doğumdan ilkadıma

Spor, insan ve çocuk: Doğumdan ilkadıma

İnsan yaşamındaki hareketlilik, bebeğin anne karnında şekillenip yaklaşık altı aylık olmasından sonra başlar. El ve ayak oluşumu ile birlikte hareketli bir yaşam süreci başlamış, anne karnında ilk şutlar çekilmeye başlanmıştır. Kol ve bacak kasları yavaş yavaş oluşmuş ve artık kuvvetlenme ihtiyacını duymuştur. Bu kaslar ileride çocuğun tüm yaşam boyunca hareketliliğini sağlayacak kaslardır. Kollar ve bacaklar vücudun en hareketli organlarıdır. Bu hareketliliğin doğum esnasında anneye yardımcı olduğu kanaatindeyim. Çocuk dünyaya geldikten sonra bilinçsiz, ancak aktif bir hareketlenme içinde olur. Bu doğal hareketlilik onu yaşama tutunduracak, büyümesini kolaylaştıracak bir davranış zinciridir. En belirgin hareketlilik kol ve bacaklarda görülür. Çocuğun en zayıf kasları boyun kaslarıdır. Bu yüzden yeni doğmuş bebek kucağa alındığında boyun kasları zayıf olduğundan başı aşağıya düşer ve boynu kırılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Avuç içi ile boyun kısmına destek yapılmasının nedeni bu bölgedeki kas yapısının zayıflığından kaynaklanır. Diğer zayıf kaslardan bir bölümü ise yüz kaslarıdır. Çocuk doğduktan sonra bir yaşına ulaşıncaya dek yürüme evresine hazırlanır. Yürüme için başın dik tutulması, bunun da yapılabilmesi için boyun kaslarının yeterince kuvvetlenmesi gerekir. Aksi takdirde yürümeye geçiş gecikecektir. Bebekler doğası gereği emerken veya yatar vaziyette eller tutulduğunda, boynunu kaldırarak bir dizi hareket yapar. Bu bilinçsizce yapılan hareketler onun boyun kaslarını güçlendirir. Boyun kaslarının kuvvetlenmesi ve başın dik tutulmasından sonra sıra destekli oturmaya gelir. Çocuk bulunduğu yerde, yastıklarla desteklenerek oturtulur. Bu aşamada kendine hakimiyeti zayıftır, yardım ve kontrol gereklidir. Bu evre sonrasında kendi başına oturma pozisyonu gelir ki hızla gelişen kol ve bacak kasları yardımı ile bu eylemi kendi başına yapabilmeyi öğrenmiştir. Yine karın kaslarının güçlenmesi nedeniyle destek almadan oturabilmektedir. Emeklemeye geçiş bebeğin yaklaşık yedi aylık olması ile başlar. Sportif açıdan gözleme müsait bir dönemdir. Kas gelişimi bu dönemde de devam etmekte olup, kol, bacak, karın, boyun, sırt kaslarının artık birlikte çalışmaya başladığı aşamadır. Bir başka deyişle insanın yaşamı süresince gerçekleştireceği kas koordinasyonunun başlangıcıdır. Bebek bu dönemde kendi vücut ağırlığıyla izotonik (bir yük altına girilerek yapılan kuvvet çalışması) sportif aktivitelerine hız vermiştir. Yine emekleme döneminin bir önemli gelişmesi, alınan besinlerden vücudun ürettiği enerjinin, hareket enerjisine dönüştürülerek yakılmasının sağlanmasıdır. Protein, karbonhidrat ve yağdan elde edilen enerji tüketilerek emekleme eylemi gerçekleşmektedir. Emekleme dönemindeki bebeklerde yorgunluk belirgin olarak göze çarpar. Enerji metabolizması yeni çalışmaya başladığından vücutta oluşan laktik asit yorgunluğun doğal nedenidir. Laktik asit'in vücutta atılımı süreye bağlı olduğundan emekleme sırasında yorgunluk baş gösterecek ve aralıklarla dinlenme ihtiyacı duyacak, yorgunluğun geçmesiyle emeklemeye devam edecektir. Bu sayede vücut yorgunluğu ve zindeliği öğrenecektir. Tüm bunların yanında kıkırdak halinde bulunan kemik yapısı normal hal almaya başlamıştır. Anne sütü ile sütün yetmediği durumlarda alınan ek besinler kemik yapısının gelişmesini sağlayacaktır. Sağlıksız beslenme koşulları gelişim sürecini etkileyen en önemli faktördür. Emekleme ve yürüme eylemi bir anlamda doğru beslenme koşullarıyla gerçekleşir. Bebekler 12-15 aylık olduklarında yürümeye başlarlar. Bu süreler kesin olmayıp biraz erken veya geç olabilir. 18 ayını tamamlamış bir bebek yürüme konusunda zorluk çekiyorsa uzman bir hekime başvurulması gerekmektedir. Yürümeye geçişin ilk aşaması dik pozisyona geçip doğrulmaya çalışmaktır. Bu çaba anne baba tarafından takip edilmeli ve yardımcı olunmalıdır. Bebek, doğrulma isteğini koltuk, kanepe, yatak kenarı gibi eşyalardan destek alarak gerçekleştirmeye çalışır. Ayakta durmayı öğrendikten sonra, yukarıdaki objelere tutunarak, yan yan adımlar atmaya başlar. Buna halk dilinde sıralama denir. Sıralama sırasında genellikle kuvvetli yöne doğru adım atılır. İstisnalar hariç, bebek sağlak ise ilk adımlarına sağ ayak ile başlar. Solak olanlar ise ters el ve ayaklarını kullanırlar. Sıralamadan sonra herhangi bir yere tutunmadan, yürüme safhası gelmekte bu dönemde anne babaya doğru kısa adımlar atılmaktadır. Çocuğun ellerini tutarak yapılacak yürüme çalışmaları, tüm kas gruplarını kuvvetlendirerek, kendi vücut ağırlığını taşıyacak hale getirecektir. Sağlıklı gelişim gösteren bebeklerde, bir yaşa ait boy ve kilo değerlerini kızlarda 66-81 cm,7.2 kg -12 kg, erkeklerde 68.5-82.5 cm ve 7.45 kg-12.5 kg arasında olduğu bilinmektedir. Ebeveynlerin bu değerleri düzenli olarak kontrol edip kayıt altına almaları bebeğin gelişimini izlemek adına önem taşır. Yürüteç ve benzeri araçların kullanımı, bedensel gelişim hazır olmadığından ayak ve kalça yapısında bozulmalara yol açabilir. Yine, yürüteç kazaları sıkça karşılaşılan bir durumdur ki bu dönemde geçirilen kafa travmalarının ilk sıradaki nedenidir. Bebek bedenlerini olabildiğince özgür bırakmak hem fiziksel hem de psikolojik açıdan gelişmelerine büyük katkı sağlayacaktır. Spor, insan ve çocuk: Doğumdan ilkadıma Baki Süha Erbirsin
Beğen ve Yorum Yap
Sosyal Mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)

Bu Yazının Yorumları

Son Yorumlar

Emre Bağce- 2 hafta önce

Çok güzel ezgilerimiz var, toplum olarak gençlerimi...Tükenmek Bilmiyor Kara Günlerim...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

Mimarinin dehası demek Bruna Taut için daha doğru b...İnsanî mimarinin İstanbullu ust...

Hasan Aybars Arslan- 1 ay önce

İnsanoğlunun hırsının sınır tanımazlığı. En büyük o...Dünyada Yüksek Bina Yarışı
Daha Fazlasını Gör