Zaman mı değişti yoksa biz mi? Günün, uykuda olunması "mekruh" olan "seher vakti"ne "sabahın körü" diyerek, önce zamanı sonra bizi değiştirerek, her iki şekilde de uyutmuşlar bizi bu uyanıklar(!)
"Köylülüğe gelince; o da tarihe karışmak üzere. Ya köy şehirleşmekte ya da köylü şehirleşmektedir. Yalnızca fenni ve iktisadi şartlar değil, propaganda da bu yıkıcı süreci alabildiğine hızlandırmaktadır. Salt şehirden oluşan bir ülke nüfusu, kumandanlardan müteşekkil bir orduyu andırmaktadı." Ş T D
Yıkılıptır bu cihan, sanma ki bizde düzele Devleti çerh-i deni verdi kamu müptezele Şimdi ebvab-ı saadette gezen hep hezele İşimiz kaldı hemen merhamet-i lem yezele Sultan III. Mustafa Bu dünya yıkılmıştır. Bizim zamanımızda düzeleceğini sanma aşağılık felek devleti adi insanların eline bıraktı....
Biz çocuğumuzu süvarinin vahada aç kalınca kesip, yediği atı gibi değil, uyurken bile başının altında sakladığı silahı gibi sevmeliyiz. At hacet, silah mukavemettir.
Zaman o zaman ki, dünyanın döndüğünü bilen insanın, dünyayla birlikte kendisinin de döndüğünü farketmemesi gibi kapitalizm çarkının içinde döndüğünü farketmemesidir.
-O 2008 krizi yok mu, O 2008 krizi? -Kapitalizm çöktü mü? -Hayır. -Yeni savaşlar, yeni devletler... -Niye? -Ceneviz, Birleşik Eyaletler, Birleşik Krallık, Birleşik Devletler, ... -Bunlar ne? -Tarihteki kapitalizmin güç merkezleri. -Şimdi neresi olacak? -Ne bileyim ben?
Evet. Oruç da susar oruç da acıkır. Orucun susadığı ve ab-ı hayat gibi kanamadığı su, Kur'an sesi, acıktığı namaz, örtündüğü merhamet, kuşandığı giyindiği, Allah adının yükseltilmesi, yani Cihattır. Sezai Karakoç Günlük Yazılar-2