Sonbahar Rüzgarları, Handan Kara'nın ölümünden 14 yıl sonra, 2021 yılında Kalan Müzik'ten çıkan albümü
Sonbahar Rüzgarları albümünde yer alan şarkılar:
Arım balım peteğim, Elveda meyhaneci, Sevil de sevme, Kulakların çınlasın, Sonbahar rüzgârları, Şeytan diyor ki, Sevemedim kara gözlüm, Koca dünya, Kıskanırım seni ben, Ömrümce hep adım adım, Adını anmayacağım, Yarım kalan saadet, Aşkın kanunu, Gözüm sende, Dert ortağım benim, Oyun bitti
YEŞİLÇAM ŞARKILARININ KLASİK SESİ HANDAN KARA'NIN VASİYET ALBÜMÜ ÇIKTI
Yeşilçam şarkılarının unutulmaz sesi Handan Kara’nın 14 yıl önceki vasiyeti, 4’üncü ölüm yıldönümünde Kalan Müzik yapımcısı Nilüfer Saltık tarafından yerine getirildi.
Yeşilçam filmlerindeki şarkıları bir araya getirerek unutulmasının önüne geçen Kalan Müzik, eski Türk filmlerinin iz bırakan seslerinden Handan Kara'nın solo albümünü LP ve CD formatında yayınladı. "Yeşilçam Şarkıları" serisinin 6’ıncı albümü "Sonbahar Rüzgârları"nda, Handan Kara'nın yorumladığı 16 şarkı yer alıyor.
Bundan 4 yıl önce kaybettiğimiz Handan Kara'nın klasikleşmiş, duyduğunuzda yorumcusunun Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit gibi Yeşilçam yıldızlarının olduğunu düşündüren şarkıları, uzun arşiv taramaları ve telif mücadelesi sonucu bir araya getirildi.
Albümün yapım hikayesi şöyle:
Kalan Müzik’in “Yeşilçam Şarkıları” projesini hazırlamaya başladığı 2006 yılında görüşmeye başladığı sanatçılardan Handan Kara, solo albümünün çıkmasını çok arzuladığını Nilüfer Saltık’a iletti. Kara’nın bu dileğini yerine getirmek için arşiv çalışmalarına başlayan Saltık, makara bantlardan ve diğer kaynaklardan Kara’nın yorumladığı eserleri bir araya getirdi. Ancak telif sorunlarının aşılması uğraşları bugüne kadar sürdü.
Nilüfer Saltık'ın yayıma hazırladığı albümün sıralamasını da ünlü müzik yazarı ve radyo programcısı Naim Dilmener yaptı.
Dilmener de, albüm kapağına yazdığı yazıda Handan Kara'nın bizlerde bıraktığı izi anlattı:
"Bazı sesler vardır… Unutmuşuzdur. Yıllardır aklımızdan geçmemiştir… Ama bir gün, herhangi bir mecradan bir şarkı dinleriz ya da bir yerlerden çalınır kulağımıza ve 'Ahhh, işte buydu…' deriz. Yıllardır aradığımızı dahi bilmeden aradığımız, beklediğimizi dahi bilmeden beklediğimiz ‘ses’tir bu… Bilincimizin altı üstüne taşar, hayaller sökün eder ve her şey -teşbih bu sefer tam yerini buluyor- bir film şeridi gibi geçmeye başlar gözlerimizin önünden.
Bazı isimlerin bunu yapmaya güçleri vardır. Belkıs Özener böyleydi mesela. Ve işte Handan Kara… O da böyledir.”
