Okuryazar / Yazılar / Ahlaki Yozlaşma ve Sonuç yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Hasret AKSOY
  • Kategori: Eğitim, Toplum
  • Bu yazı Okuryazar’a 3 ay önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 270
3 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Ahlaki Yozlaşma ve Sonuç

Ahlaki Yozlaşma ve Sonuç

Eğitimsizlik ve gençlerin gayriahlaki davranışları normalleştirip bunların savunuculuğunu yapması, toplumumuzun geleceğini tehdit eden en büyük sorunlardan biri haline geldi. Pedagojik açıdan geldiğimiz nokta, ailelerin ve eğitim sisteminin derin bir sorgulamayı hak ettiğini gösteriyor. Ahlaki değerlerin hızla aşındığı, yozlaşmanın sıradanlaştığı ve çürümenin artık görmezden gelinemeyecek bir hal aldığı bir toplumda yaşıyoruz. Bu durumun arka planında ise, gençlerin yetiştirilme biçimi ve eğitimsizlik başı çekiyor. Aile, bir çocuğun ilk eğitimi aldığı yer, ancak günümüzde birçok aile çocuklarına gerekli ahlaki eğitimi veremiyor ya da bilmeden onların ahlaki gelişimlerine zarar veriyor. Ahlaki değerlerin göz ardı edildiği, daha çok maddi başarıların yüceltildiği bir ortamda yetişen çocuklar, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemez hale geliyor. Bu durum sadece bireylerin değil, toplumun da çürümesine zemin hazırlıyor. Ailelerin ahlaki eğitimi geri plana atması, çocukların karakter gelişiminde büyük bir boşluk yaratıyor. Gençler, medya ve sosyal medya tarafından sürekli olarak ahlaki sınırları zorlayan içeriklerle karşı karşıya. Özellikle sosyal medyada gördüğümüz popüler kültürün etkisiyle, ahlaki değerler ikinci plana itiliyor, yerini bireysel hazlar, gösteriş ve yüzeysel başarılar alıyor. Bu da gençlerin ahlaksızlığı normalleştirmesine, hatta savunmasına yol açıyor. Bu tehlikeli gidişat, toplumsal değerlerin hızla erozyona uğramasına neden oluyor. Eğitim sistemine baktığımızda, ne yazık ki burada da benzer bir durum görüyoruz. Eğitim kurumları sadece akademik başarıyı merkeze alırken, ahlaki değerlerin kazandırılması göz ardı ediliyor. Çocuklara bilgi yüklemek, onları sınavlardan başarıyla geçirmek tek hedef haline gelmiş durumda. Oysa eğitim, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bir karakter inşa sürecidir. Bu süreçte etik ve ahlaki değerler temel olmalıdır. Ancak günümüzde bu önemli sorumluluk ihmal edilmekte ve bu ihmal, toplumsal çöküşün en büyük sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu gelişmeler, hem ailelerin hem de eğitim sisteminin topluma nasıl bir birey kazandırdığını sorgulamamızı gerektiriyor. Pedagojik anlamda ciddi bir çöküş yaşıyoruz. Çocuklar, ahlaki değerleri öğrenmek yerine, yozlaşmanın bir parçası haline getiriliyor. Yetişkinler ise bu durumu ya fark etmiyor ya da önemsemiyor. Sonuç olarak, toplumsal yozlaşmanın önüne geçmek istiyorsak, hem ailelere hem de eğitim sistemine büyük sorumluluklar düşüyor. Gençlerin sağlıklı bir ahlaki altyapıya sahip olması, onların gelecekteki başarılarından çok daha önemli. Ahlaki değerlerin yeniden canlanması, eğitim ve aileden başlayan bir değişimle mümkündür. Eğer bu süreci başlatmazsak, ahlaksızlık, yozlaşma ve çürüme toplumun her katmanına daha derinlemesine yayılacak. Toplumsal ahlakı yeniden inşa etmek ise, ancak bu gerçeklerle yüzleşerek mümkün olabilir.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emircan ERDAL- 1 gün önce

Kaleminize sağlık Başlangıçlar ve Sonları

Neslihan- 1 hafta önce

Bu güzel yazı için teşekkür ederim. 🌸 Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...

Emre Bağce- 2 hafta önce

Teşekkür ederim abi, çok yaşayın. Huzur ve esenlik... Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...
Daha Fazlasını Gör