! Ayrılık Sessiz sessiz yaşar iken, Mevzulara dahil olduk. İlk nefesi çeker iken, Hikmetine mail olduk. Kıl torbalarda sakladığım, Bir çift yumruyu açtım; Açtım da şöyle bir etrafa baktım. Ne gördümse hep şaştım, Nedense? Belki de çok ufaktım. Hayal dünyasında üç beş sene yaşar yaşamaz, Çekiverdi hayat dünyası ne yapalım? Demedi hiç yazıktır, Engelleri aşar/aşamaz. "Oku yavrum ilk emirdir oku" dediler. Bir kaç seneliktir deyip mektebe verdiler. Bir, üç, beş, yedi, Okuyorum hala bitmedi. "Biter mi hiç okumak yavrum", Bitmez! Okudukça anladım. Sade göz okumaz, Gönül okur, dil okur, ağız okur, Kulak okur, burun okur, boğaz okur, Kimi Boğaz'da, kimi boğazdan okur. Boğazdan en iyi aksaç Oğuz okur. Gönül ile göz ikilisi, Okurların en tehlikelisi, Bu ikisi birlikte çalışır, Aşk denilen şey var ya, Hep bunlardan saçışır, -Saçışsın ne olacak? -İyi halt olacak, Bizim kızan bizim oğlan, İçi canlı, dışı kan, Ortalıkta dolaşacak. -Dolaşsın ne olacak? Ateş bacayı saracak. -Ateş insanı yakar. Ayrıca da pişirir. Aklına da düşürür. Aklını da şaşırır. Şaşıranlar ne yapsın? Ne hali varsa görsün. Çok yorulursa uyusun. Uyumak mı! Evet, sevdiceğim. Göz kapaklarım birazcık gözlerimin bakımını yapsın; Sabahleyin yine geleceğim. Seni daha iyi göreceğim. Gelirken penceremde büyüttüğüm, Yasemini de getireceğim. -Yasemin! Hayy ALLAH, muradını yapsın. Kız ismi değil o, çiçek ismi. Büyük harfle yazmama darılmışsın. İmla kuralı öyle kalem ne yapsın. Kalem yazmayı, Sun'ular sunmayı, Övgüler dizmeyi öğretsin. Burnunu yere sürsün. Aşk ile ayaklansın, Noktasız cümle kursun, Ayrışmadan kelam etsin. Ayrılırken selam etsin. Ayrılık! Öyle temelli değil canım, Bir daha buluşmalık, Hakikati görüşmelik, Mecnun olup dönüşmelik, Gani olup üleşmelik, Sabır edip ulaşmalık, mecruhi'yen kanaşmalık, Böyle temelli 'eğil' canım!