Okuryazar / Yazılar / Bugün Günlerden Gözyaşı yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Bugün Günlerden Gözyaşı

Bugün Günlerden Gözyaşı

Bugün yine buradayım. Yine kararsız. Yine kırgın... Her şeyi yönetmek neden bu kadar zor? Ya da her şey hep üst üste kötü gitmek zorunda mı? Peki ben neden hep ağlarken gelip buraya yazı yazıyorum? Güldüğüm gün mü yok? Ya da derdimi anlatacağım insan mı? Hayır hayır hiçbiri değil. Bence derdimi anlayacak insan yok. Gitmek istiyorum artık. Evimi özlüyorum. Annemin kucağında ağlamak istiyorum belki. Beni anlayacak tek insan o. Beni onaylamasını istediğim kişi o. Ama beni böyle görmesine dayanamayacağım kişi de o. Gidemiyorum. Çalışıyorum çünkü. İşte de mutlu değilim aslında. Bir haftadır çıkmayı düşünüyorum. Bu kadar düşündüren şey mi ne? Her iş aynı değil mi? Her yerde yok mu o borusu öten kişi? Ya da daha iyi şartta bir iş bulabilecek miyim? Yeni mezun diye ötelemiyorlar mı cv'leri? O mu? O da nasıl gidiyor bilmiyorum. Sanki çabamda boğuluyorum. İlgim ona fazla mı geliyor diye düşünüyorum bazen. Ya da normal insanlar öyle mi, ben mi fazla ince düşünüyorum ve düşünülmek istiyorum diyorum kendime. Kendimi bazen fazla değersiz hissediyorum. Tepki koyuyorum uzaklaşıyorum. Sonra o da benden uzaklaşıyor. Kırıldığımı bile bile gidiyor. Normal insanlar böyle olacaksa olmasın diyebiliyor tabii. Ben de diyorum. Ama yapamıyorum. Daha fazla sinirlenip adım atıyorum. O zaman da gönlüm alınıyor. Çabuk yumuşuyorum evet. Dayanamıyorum evet. Ama gönlümün alınması için adım atan taraf olmayı sindiremiyorum. Derdimi anlatıyorum. Sadece bi haklısın. İki gün sonra aynı olay. Anlatmasam ben devam edemiyorum. Ben iki türlü de yapamıyorum. Beş dakika görmek için debelendiğim adamın iki saat önce uyanamamasını sindiremiyorum. Birlikte aynı şehirde geçirebileceğimiz beş ayımız varken daha fazla görüşmek için hiçbir şey yapmamasını sindiremiyorum. Konuşamamamızı sindiremiyorum. Bir alo diyememesini sindiremiyorum. Ama sorsan onsuz da yapamıyorum. Olmuyor beceremiyorum. Son zamanlarda hayal ettiğim ne varsa elimde kalışını izliyorum. Ne güzel bi kariyer yapabildim mutlu bi işim var. Ne ailemle birlikte yaşadığım mutlu bi evim. Bir de, tamam ya işte bu adam dediğim kişiyle kısır döngümüz var işte. Canım dediğim kişinin canımı yaktığı. Gülümseme sebebimin ağlattığı bir ilişkim. Ben mi beceriksizim diye çok soruyorum kendime. Neyi yapamıyorum? Sorun ben miyim? Sonra hiç bir şeyin tek taraflı çabayla olmayacağını söyleyip duruyorum kendime. Sonra her şey elinde kalıyorsa sorun sensindir diye gidiyorum üstüme. Duygularım sığmıyor artık içime. Dokunsan ağlıyorum. Neyin iyi, neyin kötü olduğunu ben de bilmiyorum artık. Rüzgarla savruluyorum. Hep kendi ayaklarımın üstünde duran bir birey olmak istedim şu hayatta. Her şeyimle kendim ilgilendiğim, her şeye yetişebildiğim. İyi de gidiyordum aslında. Ama bir an olur ya. Böyle biri elinden tutsun ve böyle her şey bitsin. Kafan rahatlasın. Böyle sanki yeni doğmuşsun gibi. Etrafında bir sürü insan bişeyler oluyor ama sen her şeyden habersiz huzurlu beşiğindesin. Ben şanslıyım aslında. Ben elimden tutan kişiyi buldum. Huzuru buldum. Yanıldığımı da sanmıyorum. Çünkü o eli tuttuğumda, o kokuyu aldığımda enerji buluyorum. Neşem yerine geliyor. Hayır böyle yapacaksın, vazgeçmeyeceksin diyorum kendime her konuda. Sorun mu ne? Dün yapılan şey bugün neden yapılmıyor? Dün çalan telefonum bugün neden çalmıyor? Dün yaptığın plan bugün neden yok? Bugün böyleyse dün neden bunu yaşadık. Ya da bitmesi bu kadar kolay mı sevginin, ilginin. Döngüde miyiz? Alışkanlık mı oldum artık ben? İnsanlar yirmi, otuz yıl evli kalıyorken on sekiz ayda mı bitti heyecanımız. Ben dünde kaldım. Çabam dün için, üzüntüm bugün. Kırgınlıklarım bundan. Yapamayacağın bir şey değil isteğim. Yaptığın ama artık göremediğim. Tanıdığım sen busun. Bana gösterdiğin bu. Beklentim de dünkü sen. Evet gitmeyen bi çok şey var aslında. Belirsiz olan. Yoran, üzen birçok şey. Boşver salla dediğim, üstünde durmamaya çalıştığım çok şey. Ama bugün aynısını diyemiyorum. Desem de yapamıyorum. En çok istediği şey yakar, kırar, üzer insanı. En çok sevdiği şey. Değer verdiği şey. Çabam sevgimden. Ama uğraşım beni değersizleştiren. Ve evet benim bugün yine ağlama günüm. Ve yine buradayım. Ne mi anlatmak istedim bugün? Son sözümü söyleyeyim o zaman: Bazen her şeyin farkında olmak daha fazla yorar insanı. Siz ya farkında olmayın ya da adım atmaya korkmayın. Mutlu değilsiniz, ait değilsiniz.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Rabia Darama imzasında diyor ki;

hissizkız

Rabia Darama'nın Profili Rabia Darama'nın Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emircan ERDAL- 18 saat önce

Kaleminize sağlık Başlangıçlar ve Sonları

Neslihan- 1 hafta önce

Bu güzel yazı için teşekkür ederim. 🌸 Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...

Emre Bağce- 2 hafta önce

Teşekkür ederim abi, çok yaşayın. Huzur ve esenlik... Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...
Daha Fazlasını Gör