"İçinden geçtiğimiz dönem çok ciddi kırılmaların yaşandığı ve yaşanacağı bir dönem. Bazı şeylerin maalesef çok daha kötüye gideceğini düşünüyorum. İnsanlar sabrı ve tefekkürü hayatlarından tard ettiler ve bir Amerikalı gibi yaşamaya özeniyorlar. Çatışma ve kırılma kaçınılmaz." diye not almışım 22 Ekim 2022 tarihinde. Tolstoy ilk 1899'da yayımlanan "Diriliş" adlı romanında şöyle diyor: "Dünyadaki her şey neden bu kadar kötü, insanlar neden durmadan birbirlerine kötülük yapıyorlar, neden acı çektiriyorlar..." Hep olan şeyler oluyor aslında ama... Çok daha felâketlerini yaşayacağız, bünyenizi hazırlıklı hâle getirin. Ya kendi gündeminizi belirleyeceksiniz ya da bünyeniz hazırlıklı olacak. Yoksa sahiden kafayı yiyebilir, delirebilirsiniz; bazı şeyleri kaldırmak gerçekten kolay değil. Eskiden de yaşanıyordu benzer olaylar; sadece haberimiz olmuyordu veya pek azımız duyuyorduk. Bugün bilginin çok hızlı ve daha geniş kitlelere yayılmasından, yangına körükle gidenlerin çokluğundan, kötü niyetlilerin görevini iyi yapmasından dolayı işler sarpa sarıyor. İyi niyetli bir gazeteci o görüntüleri servis edemezdi fakat adam "mavi tıklı" hesap ve görüntülenmeden ciddi para kazanıyor. O görüntüler onlarca hesap tarafından servis edildi. Allah bereket versin! Kanunlar buna müsaade ediyor maalesef. Gelelim diğer meseleye... 20-25 yaşına kadar belli bir terbiyeyi, adab-ı muaşeret kurallarını almamış birine o yaştan sonra bir takım şeyleri hayatında tatbik etmesini beklemek beyhudedir. Bir kuşağın bazı grubu bazı şeylerden mahrum, bazı şeylere maruz, bazı şeylerin de kıskacında büyüdü ve gelişti... Terbiye görmemiş, 20 yaşına kadar her gün dövülmüş, aşağılanmış, alkol almış ve uyuşturucu kullanmış birinin 21 yaşından sonra toplum içinde sağlıklı bir birey olmasını bekleyebilir misiniz? Bir kuşak heba oldu, bir süreç lâzım ama "bu süreci nasıl atlatırız?" sorusunun cevabı başka bir yazının konusu. Gelecek kuşakları kurtarmak ve bu süreci en sancısız şekilde atlatmanın yollarını hep birlikte aramak zorundayız; memleketin alimleri, doktorları, mütefekkirleri, sosyolog ve psikologları oturup kafa patlatmalı bu hususta. Müdahale edilecektir ama ne kadar sıhhatli olur ve iyi bir netice alınır kestirmek zor. Çok uzatmaya gerek yok. Rab'bim bizleri, ailemizi ve sevdiklerimizi korusun diye dua etmeli ve sırât-ı müstakîm üzerine yaşamaya gayret etmeliyiz.