Okuryazar / Yazılar / Diplomalı İşsizler Ordusu da Nereden Çıktı? yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Emircan ERDAL
  • Kategori: Eğitim, Toplum
  • Bu yazı Okuryazar’a 3 yıl önce eklendi ve şu anda 6 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 1114
10 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen

Diplomalı İşsizler Ordusu da Nereden Çıktı?

Diplomalı işsizlerin sayısını gösterecek bir yığın grafik göstermek isterdim de, kim uğraşacak şimdi? Zaten bu satırlarımı okuyorsanız ya bir işsizsiniz; ya da bu konudan siz de yakınıyorsunuz. Hayır hayır. Bugün yüzde 6 arttığımızı 3 eksildiğimizi şurada yeni iş alanı açılmış haydi oraya gidelim gibi şeyler yazmayacağım. Bugün diplomalı işsizlerin nedenini araştırırken okul sayısı, hükümet politikaları, friksiyonel işsizlerin yapısal sorunları gibi saçmalıkları da bir kenara bırakıyorum. Bugün sizi, “sizi” incelemeye davet ediyorum. Biraz sonra yazacağım satırları fark etmek hayatımda uzun yıllara mal olmuşken bunu sizinle paylaşmadan edemem. bunları paylaşabilmem için de hayatımın bir kısmını sizinle paylaşmam gerekiyor ki daha sonraki söyleyeceklerime temel olsun.

Once Upon a Time..

Bir üniversiteye kaydolmadan önce her ay başka bir bölüm istiyorum desem yeridir. Merak ettiğim tarih, çözmek istediğim insanlardan dolayı psikoloji, ya da hayatın temeli felsefe derken bir gün kendimi bir ceo olarak düşündüm. (Birçok Eşit ağırlıkçının gönlünde yatar.) Ve işletme yazmam gerektiğine kanaat getirdim. Tercihlerde matematiği sevmem beni iktisat alanına yöneltti ve Galatasaray Üniversitesi’ndeki maceram böyle başladı. Tatmin olmadığım bir konuysa hala iktisadın anlamı konusunda net bir cümle kuramıyordum. Soranlara Bankada çalışıyorlar, işte ekonomi yani para vs vs gibi cevaplar veriyordum. Okuldan mezun olduğumda bile bu eksikliği yaşıyordum. Kalbimin çarpmasına sebep olan net tanımı bulamadığım gibi araştırmayı da bırakmıştım.

Bu yaz birkaç gün için köye akrabalarımın yanına gittim. Bir sabah kahvesinde o eşsiz sükunet içinde çayımı yudumlarken köyün ileri gelenleriyle tanıştım. Biraz sohbet sonrasında bölümümü sordular. Açıklamaya çalışırken, Al(a)manyada uzun yıllar yaşamış bir amca iktisadın nasıl para harcanacağını öğrettiğini söyledi. Şüphesiz bunları söylerken bana öğretmekten ziyade beni biliyormuş gibi göstermeyi diplomatik mizacıyla nasıl başardığı hala çözemediğim bir konu. O an benim için ışık yandı.

O ışık şuydu: hayatımız bir örümcek ağıysa biz merkezine konmuş bir örümceğiz. Farklı bir şekilde söylemek gerekirse Bütün terimler ve ilgi alanları bizim merkezimizden yola çıkarak dokunabilir. Okula gitmeden parayı yönetebilen iktisatçılar olduğu gibi, mühendislik okumadan mucit olan tamirciler de vardır. Üniversite bunları yaparken bize teorik bilgiverdikçe kendi ağlarımızı daha kolay dokur hale gelebiliyoruz. Farkındalığımızı kaybettiğimizde, ya da hiç edinemediğimizde üniversitenin sağladığı destek bir eziyete dönüyor ve bize açtığı yollarda kaybolma eğilimimiz yükseliyor.

İlk Dersimiz

İlk dersimiz ne olacağım ? , ne yapıyorum ? adında bir ders olsaydı eminim bu kadar yanlış tercihlerde bulunmaz, veya eziyet çekmezdik. Bu sayede hayata karşı edineceğimiz alet çantasının ne işe yarayabileceğini daha iyi öğrenirdik. Gerisi mi ? Gerisi akademinin verdiği ağlarla merkezdekiağımız arasındaki bağlantıyı ne kadar güçlendirebildiğinizle alakâlı. Fizibilite konusunda uzmanlaşmak istiyorsunuz şirketiniz mi yok ? O zaman kendi hayatınızda bir işe başlamadan önce onu planlayın ve en etkili çıktıya ulaşmaya çalışın. Zira alet çantanız size hizmet etmeye başladığında önünüzde bir engel olmayacaktır.

Nihayet sizlerle bunları paylaştıktan sonra diyebilirim ki yeteneklerimizi ortaya sergileyebildikçe ve şikayetlerimizi bir kenara bırakıp, bunun yerine sorunların üstüne gidersek, ne kadar değerli ve bu dünya için gerekli bir insan olduğumuzu fark edip neleri başarabileceğimize kendimiz bile şaşırabiliriz. Diplomalı işsizlik bir ilüzyodan daha ötesi değil !

Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emircan ERDAL imzasında diyor ki;

Sorumluluğumuz kadar hak ederiz.

Emircan ERDAL'ın Profili Emircan ERDAL'ın Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

  • Efdal Alper
    Efdal Alper Bilgisayar mühendisi arkadaşlarım polislik sınavına girmekten vazgeçtiğinde,evlenmek için kpss ataması bekleyen arkadaşlarım özelde ki işine kalıcı gözle baktığında, benim postacım 2 yıllık veya lise mezunu olduğunda sizinle aynı düşünceleri paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor olacağım.
  • 1 Yanıtlar
Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emircan ERDAL- 21 saat önce

Kaleminize sağlık Başlangıçlar ve Sonları

Neslihan- 1 hafta önce

Bu güzel yazı için teşekkür ederim. 🌸 Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...

Emre Bağce- 2 hafta önce

Teşekkür ederim abi, çok yaşayın. Huzur ve esenlik... Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...
Daha Fazlasını Gör