* Kişinin yarattığı her etki ona düşman kazandırır. Toplumda sevilen biri olmak için vasat, göze batmayan biri olmak gerekir. #kitapyorumum Dorian Gray’in Portresi ilk kez 1890’da sansürlenerek yayınlanmıştır. Tepkiler sonucu kitap kaldırılıyor. Fakat yazarımız kitabın tekrar basılmasını sağlıyor. Dorian Gray’in Portresi, Oscar Wilde’ın kaleme aldığı roman türündeki tek eseridir. Wilde kaleme almış olduğu bu eserle aslında bireyin iç dünyasını derinlemesine ele almaya çalışmıştır. Kitabımız üç ana karakter etrafında ilerlemektedir. Bu karakterlerden ilki Dorian Gray'dir. Gray fiziksel olarak çok güzeldir ve bu güzelliği kitaptaki diğer karakter tarafından sıkça övgü sözcüklerine dönüşmüştür. Gray romanımızın başında oldukça temiz, saf, kibar, hevesli ve yaşam dolu birisidir. Elbette ki kitabımızın isminin sahibi ve portredeki kişidir. Basil Hallward romanımızın ikinci karakteri ve Dorian Gray’in gizemli portresini yapan ressamımızdır. Kendisi sanattan başka bir şeyle pek ilgilenmeyen bir karakterdir. Hallward, Gray’in portresini tamamladığında o ana dek yaptığı en iyi resmi yaptığını düşünmekteydi fakat bu düşüncesine rağmen resmi sergisinde sergilememiştir. Çünkü resimde farklı bir şeyler olduğunu hissetmekteydi. Lord Hanry, üçüncü ve bence kitaba yön veren karakterimizdir. Kendisi seçkin bir burjuvadır. Kibirli ama oldukça zeki bir adamadır. Konuşmalarıyla okuru derin düşüncelere sevk edebilmektedir. Tüm karakterleri tanıdığımıza göre kitabın içeriğinden kısaca söz etmek yerinde olacaktır. Basil Hallward, arkadaşı Lord Hanry ile sohbet ederken Dorian Gray ressamın daveti üzerine Hallward’ın evine gelir. Lord Hanry ve Gray bu şekilde tanışırlar. Gray, Lord Hanry’nin zekasından ilk anda etkilenir ve Gray’in hayatı o tanışmadan sonra değişmeye başlar. Çünkü o tanışma anında Lord Hanry, Gray’e gençlik hakkında birtakım sözler etmiştir. O sözler Gray’i derinden etkilemiş ve zamanla saf ve iyi olan bir gencin kötü, kirli ve kibirli bir bireye dönüşmesine neden olmuştur. Gray’in portresi yaşlanırken kendisi hep geç ve güzel olmaya devam etmiştir. Romanın ilerleyişi ve özellikle sonu biz okurları oldukça etkileyecek cinstendir. Esere bir şans verilmedir. Sevgiler, Esmanur Kadak