- Yazar: Esmanur Kadak
- Kategori: Siyaset, Haber
- Bu yazı Okuryazar’a 2 yıl önce eklendi ve şu anda 3 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 476
Dünya Sığınmacılardan Neden Korkuyor?
Türkiye’de her geçen gün artan mülteci nüfusu ülkemiz için yakın gelecekte bir iç güvenlik meselesi olur mu?
Mülteci, sığınmacı, göçmen… Gariptir ki hepimiz şu sıralar en çok bu kelimeleri duyuyoruz. Türkiye’nin asıl gündemi olması gereken mülteci probleminin son zamanlarda daha görünür olmasının nedeni Türk toplumunun bilinçlenmesi midir? Bana soracak olursanız, hayır. Gelin hep birlikte dünya devletleri sığınmacıları neden istemiyor ve Türkiye için mülteci sorunu neden önemli onu anlamaya çalışalım.
Türkiye’ye düzensiz bir şekilde göç eden mültecilerin büyük çoğunluğunu Suriye, Afganistan, Pakistan, Özbekistan, Irak uyruklular oluşturmaktadır. Kontrolsüz mülteci alımının bir ülke için birçok boyutu vardır. Bu boyutları Türkiye üzerinden açıklamaya çalışalım.
Öncelikle Türkiye’ye alınan kontrolsüz mültecilerin iç güvenlik ve dış politika boyutu bulunmaktadır. Ülkemizde en çok mülteci bulunduran üç şehir İstanbul, Gaziantep ve Hatay’dır. Ülkemizde bulunan mültecilerin büyük çoğunluğu Suriye uyrukludur. Geçmişe baktığımızda Türkiye ve Suriye ilişkilerinin hiçbir zaman çok iyi olmadığını söyleyebiliriz. Suriye’nin zaman zaman bir dış politika aracı olarak Türkiye’ye karşı kullandığı Dicle ve Fırat yani su meselesi, PKK’ya olan açık desteği ve Hatay’ı uzun yıllar kendi toprağı olarak göstermesi güvenlik meselelerimizden bazılarıdır. Hatay’da yaşayan ve her geçen gün artan mülteci nüfusu ele alındığında tarihten ders çıkartmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Bu noktada yaklaşımlarımız akılcı ve gerçekçi olmalıdır. Aksi taktirde “Suriyeli kardeşlerimizi ülkelerine göndereceğiz” ya da “Biz ev sahipliğine devam edeceğiz” gibi söylemlerinin siyasal arenada kullanılan birer enstrüman olmaktan ileri gitmeyecektir.
Kontrolsüz mülteci alımının diğer boyutları ise demografik, toplumsal uyum ve maddi boyuttur. Bu boyutlar iyi anlaşılmalıdır. Türkiye’de var olan Suriyeli ve diğer sığınmacılar, toplum tarafından birer tehdit unsuru olarak algılanmaktadır. Bu noktada sığınmacıların sosyal uyum süreci ele alınmalı ve bu sürecin sonuçları düşünülmelidir. Sığınmacıların yaşadıkları ülkeye kendilerini ait hissetmemeleri, çok kültürlülüğün beraberinde getirdiği farklılıklarla ortaya çıkan yaşadığı toprağa uyum zorluğu ülkemizde yaşayan mültecilerde görülmektedir. Farklı kültürlerde yaşayan insanların ahlaki değerlerinin örtüşmemesi toplum içinde yaşarken birtakım problemlere yol açacaktır. Giyim farklılığımızdan tutun sosyalleşme pratiklerimize kadar ayrışmalardan bahsediyorum. Uyum sürecinde sayısal büyüklük son derece önemli bir meseledir. Resmi rakamlara göre sadece Türkiye’de 3.7 milyon Suriyeli göçmen bulunmaktadır. Sayısal büyüklük ülkenin ekonomik büyüklüğüyle doğru orantılı olmalıdır aksi taktirde süreç hem Türk vatandaşları için hem de Suriyeli sığınmacılar için zorlaşacaktır. Sayıların büyümesi beraberinde eğitimde, sağlıkta, çalışmada, barınmada, kamu hizmetlerinde sorunlara yol açarak bir iç huzursuzluk başlatacaktır. Bizler de son zamanlarda bunu yaşıyoruz.
Türk devleti savaştan kaçan tüm mültecilere kapılarını açmıştır, özellikle kadın ve çocuklara. Yukarıda dile getirdiğimiz her şey dünyanın neden sığınmacılardan korktuğunun basit bir izahıdır. Bu nedenle ülkemizin yakın gelecekte karşılaşacağı sorunlar tartışılmalı ve olası sorunlara devletimiz tarafında çözüm üretilmelidir.
Sevgiler,
Metin ve Görsel; Esmanur Kadak
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Esmanur Kadak imzasında diyor ki;
Üslubun her şeyindir.
Esmanur Kadak'ın Profili Esmanur Kadak'ın Tüm YazılarıBu Yazının Yorumları
- Nazlı Güzel bi izah olmuş.Teşekkürler😊😊
- 2 Yanıtlar
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Emre Bağce- 1 hafta önce
Teşekkür ederim Mustafa Bey, selamlar 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Mustafa Atagün- 1 hafta önce
Paylaştıklarınızın tümüne katılıyorum.... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Teşekkür ederim Barış Bey, var olun. Haklısınız. Um... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...