- Yazar: Buşra Erimli
- Kategori: Deneme
- Bu yazı Okuryazar’a 3 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 370
Gölgeler
Ateş dans ediyor duvarda. Sanki bütün oda yanıyor. Daha da yaklaştırıyorum elimi muma. Gözlerimi kapattığımda her şey yok oluyor. İçimde denizler, dağlar, nehirler… Gecemde yıldız yağmurları var. Dağlarım kum olup birer birer çöküyorlar. Denizlerim ve nehirlerim ayağa kalkmış birbirlerine çarpıyorlar. Üstüm başım sırılsıklam. Kim inkar edebilir. Elimle beraber bütün kainat yanıyor.
Kim bilir diğerlerinin kainatlarında neler oluyor. Ne muhteşem, ne olağanüstü şeyler… Benim gibi hissedebiliyorlar mı? Daha mı fazla, daha mı az? Saklıyorlar mı? Neden saklıyorlar? Gölgeler içindeyim. Renksiz, dokunamadığım, sıcaklığı olmayan… Duvarlar bile daha sıcak. Duvarlara dokunabiliyorum. Ama insanlar…
Uyuyamıyordum. Ne yaparsam yapayım olmuyordu. 5 yaşındaydım, 30 yaşındaydım, 60 yaşındaydım ama uyuyamıyordum. Komik geliyordu bana uyumak. Kandırmaca gibi. Hangisi daha sahiciydi bilmiyordum. Öyle gerçek rüyalar görüyordum ki. Hep aynı yerler. Bazı bahçelere girmeye korkuyordum rüyamda, o bahçelerin arkasında mezarlık vardı ve ben hep mezarlıklardan korkacak yaştaydım. Kendime korkulacak bir şey yok diyordum usulca. 30 yaşım ve 60 yaşım 5 yaşımın elinden tutuyordu. Ama hepsinin kalbi tek atıyordu. Solukları tekti ve korkuyorlardı. Uyanamıyordum. Çünkü ayrılmak istemiyorlardı. Hiç biri uyanıkken bu kadar var olduklarını hissetmemişlerdi. Bu kadar bütün… Tüm bir yaşam boyunca ki korkular, umutlar, kırgınlıklar, sevinçler tek bir anda birleşmişti.
İçim bana bir şeyler anlatmak istiyor. Zihnim mi, ruhum mu? Bu ses nerden geliyor hiç bilmiyorum. Adımla seslenmiyor bana. Senin bir adın yok diyor. Sen bensin işte… Dahası yok. Senin adın her şeyin adı. Her şeyin adı senin adın. Bana hiçlik ve varlığın eşit olduğuna dair formüller sunuyor. Duymak istemiyorum. Neden? Gerçek çok ağırdır taşıyamamaktan mı? Yoksa yalnızlık mı beni endişelendiren?
Burada, bu ateşin başında mumla yanarken her şey kül olsa. Yıldızlarla yağsa. Çöldeki kum fırtınalarına karışsa ve denizlere aksa. Hiç olsa. Bu acı, bu sonsuz sızı geçer mi?
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Mustafa Atagün- 1 gün önce
Demokrasinin yerleştiği ülkelerde, yöneticileri ger... Kimlerin Yönetmesi İçin Oylama...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Teşekkür ederim Mustafa Bey, selamlar 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Mustafa Atagün- 2 hafta önce
Paylaştıklarınızın tümüne katılıyorum.... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...