- Yazar: Ülker Caba
- Kategori: Kitap, Edebiyat
- Bu yazı Okuryazar’a 2 gün önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 120

Hepimizin bir Oblomovka hayali yok mu?
Oblomovka’da yaşamayı hayal ederek geçirilen bir ömrün anlatıldığı Oblomov’da kendi son yıllarımı buldum. Kendi Oblomovka’mın fiziki bir varlığı yok. Hayalimde, belki de birçok insanın hayalinde olan sakin bir yaşam. Tüm ihtiyaçların karşılandığı, tabiatla iç içe, yarın için bir endişe duymadan yaşayıp gitmek… Bunun için planlar yapıyoruz, emekler veriyoruz, çabalıyoruz, yoruluyoruz… Bazılarımız bu yolda daha şanslı olsa da ortak amaç benzer şekillerde ortaya çıkıyor.
Oblomov bu şanslı kişilerden biri. Doğuştan gelen ayrıcalıkları var. Onun çok da çabalamasına gerek yok. Çocukluğunda olduğu gibi şimdi de ömrünün sonuna kadar kendisini idare edecek maddi imkanlara sahip. Tek yapması gereken bu varlığı idare etmek.
Ama bunu nasıl yapacak? Sürekli erteleyerek, planlar yapmayı planlayarak, aklının bir köşesinde hep tutarak ama hiçbir zaman harekete geçmeyerek…
“Her şeyi biliyorum, her şeyi anlıyorum, fakat ne gücüm ne de hevesim var” diyor Oblomov. Kirli ve köhne bir odada etrafındaki birkaç hizmetçi ve bir iki dostu dışında kimsenin olmasına izin vermeyen bir kabullenişle yaşamaya çalışıyor.
‘Çalışmak’ Oblomov için belki de en son kullanılacak kelimelerden… “Çalışmak amacın varsa mümkündür” diyor.
“Ne için yaşadığını bilmezse insan, öylesine yaşar gider günler boyunca. Bir gün daha geride kaldığı için hava karardığı için mutluluk duyar. Rüyasında bugün niçin yaşadığı, yarın niçin yaşayacağıyla ilgili sıkıcı rüyalarla boğulur.”
Oblomov’un dünyası böyle bir yer… Yaşaman gerektiği için yaşıyorsun. Bunun için bir çaba sarf etmene gerek yok. Hayat bütün gün uyusan da geçecek, çok çalışıp yorulsan da…
Oblomov’un dünyasından kendi dünyama dönüp bakıyorum. Bir birey olarak dışardaki olaylarla ne kadar çok ilgilenirsen o kadar çok içinden çıkılmaz bir halde buluyorum kendimi. Bu durumda özellikle son yıllarda yaşadığım kişisel tarihimdeki sarsıcı olaylar sonrasında durduğum yer Oblomov’la aynı…
Oblomov’un bir yıllık hastalığı süresince: “Ötedeki bir diyar ayaklandı, berideki yatıştı; şuradaki dünyaca ünlü bir yıldız hayatını kaybetti, orada varlığın yeni bir sırrı daha çözüldü; başka bir diyarın sakinleri ve nesilleri ise küllere karıştı.”
Ben bir kenarda hiçbir şey yapmadan beklerken neler oldu; “Depremler oldu, yangınlarda onlarca kişi öldü. Siyasi çekişmeler hız kesmeden devam etti. Kar yağdı, seller yaşandı. O günün üzerinden 5 mevsim geçti. Haksızlıklarla her gün yenisi eklendi. Ferdi Tayfur, Edip Akbayram öldü. Trump tekrar Amerika başkanı oldu. Ve daha neler neler…”
Oysa hepimizin bir Oblomovka hayali vardı basit düşününce… Kaç kişi kavuştu ya da kavuşur bilemiyorum…
“Bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” deniyor Ankebut 64. Ayette… Bu oyunu bazılarımız çok ciddiye alıyor ve zor kuralları olan, başkalarının omuzlarına basarak, hileler yaparak kazanmaya adıyor ömrünü… O kadar da zor değil aslında basit yaşayıp, basit ölmek…
Yunus Emre de şöyle anlatıyor bu hayatı; “Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.”
Evet bize verilen bir ömür var ve yaşamak zorundayız. Doğum ve ölümümüz irademize bağlı değil. En azından İslam dinine inananlar için durum böyle…
Oblomov’un abartılı miskinliği kadar olmasa da hayata çok da müdahil olmadan yaşamak mümkün diye düşünüyorum. Siz ne düşünürsünüz bu konuda?
“Oblomov içini çekti.
Ah, hayat!
Ne olmuş hayata?
Canımı yakıyor, huzur vermiyor!
Yatsam da uyanmasam. Sonsuza kadar…”
Not: İvan Aleksandroviç Gonçarov’un Oblomov adlı bir Rus Edebiyatı eserini okuyanlar için yazı daha anlamlı olabilir. Okumayanlar için de tavsiyedir…
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Mehmet- 2 gün önce
Tebrikler Güncelleme vakti
Hilal Özdemir- 3 hafta önce
Beğenmenize çok sevindim. Teşekkür ederim :) Hollywood Şöhret Kaldırımı’nın...
Neslihan- 3 hafta önce
Çok güzel bir yazı. "Eski benliğiyle yeni benliği a... Hollywood Şöhret Kaldırımı’nın...