Okuryazar / Yazılar / Hüseyin Aydoğan'ın Plotinos Felsefesine Giriş Kitap Değerlendirmesi yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

1 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen

Hüseyin Aydoğan'ın Plotinos Felsefesine Giriş Kitap Değerlendirmesi

Bu çalışma Hüseyin Aydoğan'ın Plotinos Felsefesine Giriş isimli kitabı hakkındadır. Yazar kitabı Plotinos Felsefesinde Epistrophe ve Ektasis, Plotınos ve Diyalektik Düşünme, Plotınos Düşüncesinde Ruhun Bedenlenmesi Meselesi, Plotınos'un Merhamet Etiği ve Sonsöz bölümlerine ayırmış, her bölümde ilgili konuya dair izahlar yapmıştır. Plotinos'un kurduğu sistem ve yazarın ele alış şeklini değerlendirmeye çalışacağız. Girişte yazar kitabı yazma sebeplerinden; kaynak ihtiyacı olduğundan dolayı bu esere ihtiyaç duyulduğundan, eserlerin tekrarlanmaya başlamasından yahut Plotinos‘un Enneadlar eserinin tercümesinin olmamasından bahsetmiştir. Kitap Plotinos'un hayatını değil fikirlerini ve kurduğu sistemi anlatır. Kitabın birinci bolümü ilerleyen bölümlere hazırlık niteliğindedir. Yeni Platonculuk deyiminin kullanımını yanlış bulan yazar Plotinos felsefesi sözcüğünü kullanarak giriş yapmıştır. Temel kavramlar ele alınmıştır. Yazar Plotinos felsefesinde epistrophe ve ekstasis kavramlarından bahsetmiştir. Bu iki kavram detaylı olarak açıklanmıştır. Epistrophe insan ruhunun asıl sahibine yani bire geri dönüşü anlamındadır. Buna birden sudur etmek de denilmektedir. Bunun eşdeğeri tasavvufta rücu olarak nitelenmiştir. Metonia, pişmanlıktan sonra geri döndürülemez manevi olarak ileriye gidiş demektir. Bu da bizim literatürümüzde tövbe olarak isimlendirilir. Zaten kitapta modern felsefedeki görüş ve kavramların İslam felsefesindeki benzer kavramlardan sıkça bahsedilmiştir. Geri dönme hareketi bireyselliğin giderilmesidir. Kitapta Plotinos hakkında alıntılar yapılmıştır buna Dodds'un "Plotinosçu Ruh'un geri dönüş öğretisi ister bu hayatta olsun ister ilk kez öldükten sonra erişilmiş olsun her halükârda bir içe dönüşten kendi sahici Ben'ini keşfedişten başkası değildir. Bu geri dönüş hali hiçbir şekilde mekânsal bir harekete bağlı değildir; dolayısıyla Ruh’un dünya aşkın bir yere kaçışı, uzayda uçuşu da değildir; ruhun yolculuğu içe yapılan yolculuktur." Cümlesi örnek olarak verilebilir. Son cümleyi çok beğendim ve aynı fikirdeyim. İçe yapılan yolculuklar ruhun geri dönüşüne sebep olacak ve bizlere iyi gelecektir. Dışımıza gösterdiğimiz ilgiyi içimize, ruhumuza yani en özümüze göstermemiz gerektiğini bir kez daha bu cümle ile anlamış bulundum. Ruhun dünyada mutlu bir yaşam sürmesi için maddi şeylerden uzak durarak arınıp paklanması gerektiği söylenmiştir. Bu kısımda da maddenin peşinden koşanların mutlu olmadığı, asıl yüce güce yönelmenin kişiye fayda sağlayacağını anlayarak Plotinos’a hak verdim. Ekstasis kavramı kendinden dışarı çıkma olarak açıklanmıştır. Bu konuyla ilişkili olarak Nous kavramına değinilmiştir. Nous akıl demektir. Ve Nous’un Tanrı’yı bilmesi ile kendini bilmesi söylenmiştir. Bu açıklama ile aklımızda birçok güzelliğin, doğrunun bulunduğunu akıl ile Tanrı bulunduğunda kişinin kendi yolunu çizeceği söylenmiştir. Yazar, Nous olmadan yapılan işin insan için çöktürücü bir özelliği olduğunu yazmıştır. Bu cümle aklın verdiği kararlar kalple çelişecek bile olsa aklın seçilmesi gerektiğinin kanıtıdır. Bu bölümde katarsis kavramı ruhun arınması olarak açıklanmıştır. Aplosis kavramı ise sadelik ve arı, duruluk olarak nitelenmiştir. Bu kavramlar birbirileri ile ilişkilerinden nesnel ve öznel yorumlar yaparak açıklanmıştır. Kitabın bu bölümünde kavramlar, çeviriler etrafında farklı yorumlarla da dile getirilmiştir. Bu bölümde yazar ruhtaki arınmanın erdemler ile düşünmedeki arınmanın ise dolaylı ve çelişkili düşüncelerden arınarak olması gerektiğini söylemiştir. Yazar günümüzde yeni ortaya çıkan yavaşlık felsefesine burada değinme gereği duymuştur. Hareket ve hız çokluk belirtileridir. Çoklukta maddenin sembolüdür. Nous’un arınacağı katmanın kişinin kendinden sıyrılarak oluşturacağını söylenmiştir. Kitabın 2. bölümünde diyalektik tanımı yapılmıştır. Amaç idealara ulaşmaktır ve bunun için karşıtlıklar çözülmeye çalışılmıştır. Bu bölüm felsefenin en değerli kısmıdır. Duyulur ve maddi alem arasındaki karşıtlığın diyalektiğin temeli olduğu söylenmiştir. Bir kavramın niteliği doğru yanlış güzelliği ancak o kavramın zıttı ile mümkün olacaktır. Diyalektiği iyiliğin özüne varmak olarak görmüşlerdir. Diyalektik uzun bir süreçtir ve birçok özellikleri vardır: Ayrıştırma, karşılığı tespit etme, bir ideye varma. Plotinos diyalektikte iki katmanlı yol olduğunu düşünür. Diyalektikle mantık ilişkisinden bahsedilmiştir. Örmek ve çözmek diyalektiği özetleyecek kavramlardandır. Mantığın işlevi diyalektikte yüklenmiştir. Mantığı tüm evreni doğrudan açıklamaya çalışan felsefenin bir kısmı olarak görülmesi konusunda Plotinos ile aynı düşüncedeyim. Diyalektiğin her şeyi çözeceğine dair övgüler bulunmaktadır ama tahrip edici, yetersiz kişilerin ilgilendiği bir konu olduğunda bozucu bir niteliği olduğu da söylenmiştir. Bu bölümde diyalektikle birlikte sahte diyalektikten de söz edilmiştir. Sahte diyalektik ancak bilinmeyen kavranamayan durumların hepsine karşı çıkmakla olacaktır. Günümüzde diyalektik yapmanın zor olacağı söylenmiştir. Bu bölümün karışık ve anlaşılması zor olan bir bölüm olduğunu düşünüyorum. 3. bölümde Ruhun Bedenlenmesi meselesine yer verilmiştir. Bölümde ruha yönelik sorular sorularak, bahsedilecek konular için ön bilgi verilmiştir. Ruh kavramı metafizikle birlikte verilmiştir. Ruhun bağlantısını Nous ile kurmuştur. Bu bölümde Nous’un birden çıkmasından da bahsedilmiştir. Bölüme yazar "Ruh nedir ne değildir?" sorusu ile başlamıştır. Bu şekilde başlanması gelecek konulara bir cevap niteliğinde olmuş ve okuyucuyu merak ettirmiştir. Bu bölümde şemalar yapılarak konu anlatılmıştır ve bu şekilde daha iyi anlaşılmasına sebep olmuştur. Ruhun bölünme ve bölünmeme durumlarının biri değil ikisinin de olduğu belirtilmiştir. Bu bölümde sembollerle önermeler yazılmıştır. Diğer bir soru ise ruhun düşüşü konusudur. Düşüş bedene doğru, yüce özünde içte olduğunu şeklinde açıklamıştır. Ruh hem hakiki hem asli varlıkların yer aldığı alemde hem de görünen ve duyulan alemde yer alır. Ruhun birliği ve çokluğu konusu ile ilgilen Plotinos örneklerle bu konuyu açıklamıştır. Çokluğun kaynağı tek olandır. Bu kısımda Aristotelestçi düşüncelerden örnek verilerek karşılaştırma yapılmıştır. Ruhun evren ile ilişkisini Kirigami yani Japon kâğıt kesme sanatını örnek olarak getirmiştir. Bu bölümde ruhu, ışığın havadaki durumuna benzetilen örnekten çok etkilendim. Işık havadayken yine hava ile bir değildir. Işığın parçaları havaya karışmaz. Bu bölümün sonunda yazarın hedefi metafizik, anti psikoloji çalışmalarına, İslam felsefesine katkı olabileceği yönündedir. Bu bölümde tekrar cümleleri sık sık görülmektedir. 2. bölüme göre anlamakta zorluk çekmedim ve okurken keyif aldım. 4. bölüm ise merhamet etiğidir. Merhametin kök yapısından bahsedilmiştir. Ülkemizde Schopenhauer bu konuyu ele alarak açıklamış, değerlendirecek bir konu haline getirmiştir. Sevgi ve nefret birlikteliğinden merhameti açıklayan Empedoklesten sonra Aristotoles merhamet kavramını açıklamıştır. Plotinos merhameti ruh ile birlikte açıklar. Bunu da akıl yürütmeler yaparak gerçekleştirmiştir. Merhamet dünyadaki mağdurların sıkıntılarını düzeltecek bir metafizik öğretisidir. Bu bölümün felsefede değerlendirilmesinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki sıkıntıların merhamet eksikliğinden kaynaklandığı aşikardır. Kitabın son bölümünde yazar sonsöz olarak kitabı genel olarak özetleyerek, yapmaya çalıştığı ve yapmak istediği hedeflerinden bahsetmiştir. Yazar Plotinos’un görüşlerinden bahsederek kendi fikirlerini de dile getirmiştir. Yazar Plotinos’u, Platon’un kulesini benzer şekilde inşa ederek yansıyan gölgeyi izleyebilmiş ve yeni bir yol çizen bir düşünür olarak nitelemiştir. Aydoğan son olarak bu kitabın bir hazırlık kitabı olduğunu dile getirmiş daha geniş ve detaylı çalışmaların yapılabileceğini belirtmiştir.

Sonuç ve Değerlendirme

Bazı kısımlarda zorlanmış olsam da genel anlamda dili anlaşılabilir olarak görüyor, lisans seviyesi okuyucularının anlayabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. Örneklerin olması konuların çözülebilmesinde fayda sağlamıştır. Felsefeye giriş alanında başlangıç seviyesindeki bizlerin rahatça okuyabileceği bir kitaptır. Böyle bir kitabı okuduğum için ufkumun açıldığını ve mutlu olduğumu belirtmek istiyorum.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Mustafa Atagün- 1 saat önce

Demokrasinin yerleştiği ülkelerde, yöneticileri ger... Kimlerin Yönetmesi İçin Oylama...

Emre Bağce- 2 hafta önce

Teşekkür ederim Mustafa Bey, selamlar 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...

Mustafa Atagün- 2 hafta önce

Paylaştıklarınızın tümüne katılıyorum.... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Daha Fazlasını Gör