Okuryazar / Yazılar / Hz. Osman Döneminde Fikir Hürriyeti: Ebu Zer Örneği yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

2 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen

Hz. Osman Döneminde Fikir Hürriyeti: Ebu Zer Örneği

Bu yazıda "Hz. Osman’ın Döneminde Fikir Hürriyeti: Ebu Zer Örneği" adıyla kaleme alınmış Abdurrahman Demirci’nin makalesini değerlendirerek yorumlar yapacağız. Bu makaleyi seçme nedenim Ebu Zer'i seviyor oluşumdan, Hz. Osman döneminde gerçekleşen olayların insanların düşüncelerine etkisini, mevcut durumda Muaviye’nin konumu ve yaptıklarını araştırmaya başlamak isteğimden kaynaklanmaktadır. Yorum farklılığı bulunduğundan, taraf tutmadan eksi ve artılarıyla makaleyi değerlendirmeye çalışacak, içeriğinden bahsederek yorumlarda bulunacağım. Makalede Hz. Osman döneminde meşhur sahabe Ebu Zer’in yaşamından, fikirlerinden, tepkilerinden, yaşadığı olumsuz durumlardan, bu durumların sebeplerinden ve birçok kesimin üzerinde durduğu iddialardan bahsedilmiştir. Hayatı hakkında detaylı bilgi verilmemiş genel hatlarıyla bahsedilmiştir. Ebu Zer İslam öncesinde de arayış içinde, doğruyu bulmaya çalışan bir insandır. Nitekim kendisi yaşadığı toplumun yapmış olduğu kötülükleri yapmamış, kendine özgü Allah’ı bulmaya çalıştığı ibadetler yapmıştır. İslam öncesindeki bu durumu, Müslüman olduktan sonra kabilesine İslam’ı öğretme sorumluluğunu yerine getirirken etkilemiştir. İslam öncesinde yaşamış olduğu mütevazi yaşamı Müslüman olduktan sonra da devam etmiştir. Şam’da bulunduğu dönemde vilayet görevlisi Muaviye’nin zengin yaşamı, kendine saray yaptırmasına ses yükseltmiş ve buna delil olarak Tevbe suresinde yer alan “Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele.” ayetini getirir. Ebu Zer’in Muaviye’nin kendine saray yaptırmasına eleştirisi; kamu malına gereken özenin gösterilmemesi, adil paylaşımın yapılmaması ve ihtiyaç duyana paranın esirgenerek biriktirilmesi, israf edilmesi yönündedir. Bu duruma tepki gösteren Ebu Zer’in yanına devlet karşıtlarının gelmesi tehlike arz edeceğinden iktidarı için endişelenen Muaviye, Hz. Osman’a mektup yazmış ve bu durumu çözmek istemiştir. Bu duruma çözüm olarak ilk etapta halkın Ebu Zer ile konuşmasını yasaklamak düşünülmüşse de bunun başarılı olamayacağı hatta sıkıntı doğuracağı anlaşılmıştır. Halifeye şikâyet edilmesi üzerine Ebu Zer’in Medine’ye gitmesi gerektiği karar alınmıştır. Hz. Osman Ebu Zer’e zekât develeri vermeyi teklif etmişse de Ebu Zer bunu kabul etmemiştir. Rebeze’ye sürgün edilmesi Ebu Zer’i üzmüş ve bedevileştiğinden yakınmıştır. Oysa Hz. Osman bu durumun olmaması için Ebu Zer’in ara ara Medine’ye gelmesini istemiştir. Buradaki yalnızlığının ona fazlasıyla acı vermesi insanlara emri bin maruf yapamamasından kaynaklıdır. Ölmek üzereyken yanına gelen kafilelere, emir, arîf, nâkib veya berîdin onu defnetmemesini istemiştir. Bu durum onun devlete bu denli muhtaç olmak istememesinin kanıtıdır. Ebu Zer Müslümanların hayat şartlarının değişimine ses yükselmiştir. Hz. Osman’a kadar süregelen örf ve çizgilerin dışına çıkıldığını düşündüğü için eleştirmiştir. Ve sürekli olarak dikkatine değindiği; halkın infak etmemesi, para biriktirmesi, devlet görevlilerin büyüklerinin zengin yaşamı onu rahatsız etmiştir ve bu uğurda sıkıntılarla karşılaşmıştır. Yaşadığı sıkıntılara keskin dili de sebep olmuş denilebilir. Şikâyeti, eleştirisi devlete ya da liderliğe değil devletin gelir dağılımında eşitlik istemesi ve devletin yanlışlar üzerinde gerekli yaptırım yapmamasıdır. Ebu Zer’in muhalefeti örgüt halinde değil kişiseldir. Bu isyan halinin genel halka tesir etmesinden endişe edildiğinden şehir değişikliğine karar verilmiştir. Ebu Zer, Hz. Osman zamanında meydana gelen devlete karşı tepkinin simgesi haline getirilmek istenmişse de kendisi bunu istememiş, isyan bayrağı açmak teklifinde bulunan gruba “Osman, beni sürgün etmedi, ona isyan bayrağı açmam” demiştir. Ebu Zer’in amacı Peygamber'in uygulamalarına dönmektir.

Sonuç ve Değerlendirme

Makalede daha çok Ebu Zer’in yapmış olduğu eleştirilerinden, sonuçlardan ve ekollerin alimlerin düşüncelerinden bahsedilmiştir. Herhangi net fikir savunulmamış, mevcut olayın artı ve eksilerinden bahsedilmiş, daha çok doğru bilinen yanlışların üzerinden durularak karşıt fikirlerin iddiaları iki türlü de ele almıştır. Makalede yazar halkın seviyesine uygun bir dil kullanmışsa da bazı kelimelerin akademik dil olduğu aşikardır. Genel hatları ile Ebu Zer’in fikirlerine, yaşadıklarına değinilmiştir. Tekrar cümlelerinin olduğunu söylemek mümkündür. Makale bana genel olarak Ebu Zer’in ya da Hz. Osman’ın haklılığından çok, iki tarafın da yaşadığı ve asıl istedikleri hedefi asıl niyetleri hakkında bilgi vermiştir. Artı eksileriyle realist bakışla yazılmış, kişileri savunan yahut suçlayan bir dil kullanmamış, taraf tutulmamıştır. Makalede dikkatimi çeken Hz. Peygamber’in Ebu Zer’in yalnız doğup yalnız öleceğine dair hadisinin kullanılmamış olmasıdır. Bu makale, kulaktan duyma bilgilerin doğru ve yanlış kısımlarının ele alındığı, genel bilgilerin olduğu bir makaledir. Ebu Zer’i daha önce duymamış ve devlet ile arasında geçen olaylar hakkında bilgisi olmayan birinin detaylı bilgi öğrenemeyeceği açıktır.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Mustafa Atagün- 3 saat önce

Demokrasinin yerleştiği ülkelerde, yöneticileri ger... Kimlerin Yönetmesi İçin Oylama...

Emre Bağce- 2 hafta önce

Teşekkür ederim Mustafa Bey, selamlar 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...

Mustafa Atagün- 2 hafta önce

Paylaştıklarınızın tümüne katılıyorum.... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Daha Fazlasını Gör