- Yazar: Hasret AKSOY
- Kategori: Eğitim, Toplum
- Bu yazı Okuryazar’a 1 ay önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 108
İnci taneleri
Gözlerindeki Işığı Söndürmeyelim
Geçtiğimiz gün gönüllüsü olduğum bir vakıfta gençlerle bir araya geldim. İçinde bulunduğumuz zorlu süreçlerin umudu tükettiği, çaresizliğin ruhlara sirayet ettiği bir dönemde, bir öğrencimin yüreğinden gelen bir soruyla yeniden güç buldum.
Bu genç, üniversite sınavlarına hazırlanıyordu ve kitaplara ulaşmakta zorlanan arkadaşlarının durumunu dile getirdi. “Onlara nasıl yardım edebiliriz?” diye sordu. Onun bu masum ve çözüm odaklı yaklaşımı, umutsuzluğun karanlığını dağıttı. Gençlerin kitaba erişimini kolaylaştıracak bir sosyal sorumluluk projesi tasarladık. Çünkü kitap, yalnızca bir sınavı kazanmanın değil; düşünmeyi öğrenmenin, hayata dair anlamlar bulmanın ve bir toplumun geleceğini inşa etmenin anahtarıdır. Bu ülkenin gençlerini bilgiyle buluşturmak, hepimiz için ortak bir sorumluluk.
Bir başka öğrencim ise sokak hayvanlarının kış mevsiminde yaşadığı zorluklardan bahsetti. “Onlara nasıl yardımcı olabiliriz?” diye sordu. Onun bu duyarlılığı, gençlerimize iyiliği, merhameti ve sorumluluğu aşılamanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu konuda gönüllülerle birlikte projeler geliştirmeye karar verdik. Çünkü iyilik, hem bireyi hem toplumu büyütür ve geleceğe taşır.
Ancak beni en çok etkileyen anlardan biri, başka bir öğrencimin kaybolan ya da hayatını yitiren gençlerimiz için bir farkındalık yürüyüşü ve basın açıklaması yapmak istediğini söylemesi oldu. Bu talepleri, toplum olarak göz ardı ettiğimiz pek çok acıyı yüzüme vurdu. Kadına şiddetin her geçen gün arttığı, çocukların suç örgütlerine teslim olduğu, uyuşturucunun pençesinde kaybolan hayatların sıradanlaştığı bir dönemde, bu gençlerin gösterdiği cesaret ve hassasiyet içimde hâlâ bir umut ışığının yandığını kanıtladı.
Bugün bu ülkenin dört bir yanında, suça ve umutsuzluğa yenik düşmüş gençlerin yanı sıra gözlerindeki ışığı henüz kaybetmemiş, pırıl pırıl bir nesil var. Onlara sahip çıkmak, bu ışığı söndürmemek için hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bu sadece bir öğretmenin, bir gönüllünün ya da birkaç idealist bireyin çabasıyla mümkün değil; toplumun her kesimini kapsayan bir dayanışma ve kararlılık gerekiyor.
Aileler, eğitimciler, belediyeler, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları; herkesin ortak bir hedefte buluşması gerekiyor. Gençlerin sorunlarını dinlemeli, çözüm üretmeli ve onlara güvenli bir gelecek sunmalıyız. Çünkü onlar yalnızca bugünün değil, yarının da taşıyıcılarıdır.
Kitaplara ulaşamayan bir öğrencinin eline kitap vermek, sokak hayvanlarına barınma ve beslenme imkânı sağlamak, toplumsal yaralara dikkat çeken etkinlikler düzenlemek sadece küçük bir adım gibi görünebilir. Ancak her bir adım, geleceğe inşa ettiğimiz büyük bir köprünün taşlarıdır.
Unutmayalım ki, bu ülkenin gençleri bizim en kıymetli hazinemiz. Onların ellerine bir kitap, yüreklerine umut ve akıllarına iyilik tohumları ekmek bizim elimizde. Zamanımız yok. Bugün harekete geçmezsek, yarın geçmişte kaybettiğimiz gençlerin acısını daha derinden hissedeceğiz.
Gelin, hep birlikte bu gençlerin ışığını söndürmeden daha aydınlık bir geleceği inşa edelim. Çünkü her bir gencimiz, bu toprakların saklı bir inci tanesi. Ve bu incilerin kaybolmasına asla izin vermemeliyiz.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Emircan ERDAL- 18 saat önce
Kaleminize sağlık Başlangıçlar ve Sonları
Neslihan- 1 hafta önce
Bu güzel yazı için teşekkür ederim. 🌸 Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Teşekkür ederim abi, çok yaşayın. Huzur ve esenlik... Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...