- Yazar: SEMANUR SAYGIN ÖZAY
- Kategori: Kişisel Blog Yazısı
- Bu yazı Okuryazar’a 1 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 280
Kaleme Kelepçe
KALEME KELEPÇE…
Kendi de ismi de soğuk gelir bana kelepçenin. Gri demirden bağlaç…
Kalem kadar sıcak bir materyal ile buluşması da ayrıca ironiktir.
Son günlerde sık sık karşılaştığımız ikili buluşma bu
Sıcak ve soğun buluşması
İyinin ve kötünün buluşması
Güzel ve Çirkinin buluşması…
***
Yaş altı ve okula başlama serüvenimizle beraber hayatımıza giren ve yıllar geçtikçe türevleri değişerek elimize aldığımız yazma aletimiz kurşun kalem. Gerçi artık kalemin yerini tuşlarıyla klavyeler aldı. Ama benim için hala babamın karton kutuda aldığı kurşun kalemdir esas olan.
Duygularımın, düşüncelerimin, sevgilerimin hırslarımın kağıtla buluşmasını sağlayan kurşun kalem. Düşünceler yoğunlaştıkça yazılan,yazdıkça ucu tükenen siyah grafit.
Ne büyük zevkti ucu kütleşen kaybolan grafit kil karışımını kalem traş içinde çevirerek yenilenmesini görmek. Çevirdikçe sivrileşen, sivrileştikçe sertleşen,sertleştikçe elimize batan kalem.
Tıpkı büyüdükçe çevreye batan düşüncelerimiz gibi.
Tıpkı kalemini ustaca kullanan, tüm baskılara rağmen yazmaktan usanmayan gazeteciler gibi.
Tıpkı tutuklu gazeteciler ve medya çalışanları gibi.
***
Düşünmek suç değildi oysaki ve de olmamalıydı. İnsanoğluna ait olan yaradanın verdiği en büyük güç ve farklılıktı. Bunu kullanmak suç olamazdı. Kullanmamaktır esas fıtratımız gereği yaradana karşı gelmektir.
Neyi yanlış anladık ki biz yaşamda.
Düşünmeyi mi?
Düşündüklerini söylemeyi mi?
Kelamın kaleme dökülmesini mi?
Önemlidir gazetecinin kaleminden dökülen hakikat savunuculuğu, bağımsız düşünceleri özgür ifadeleri.
Sadece yazmaktan dolayı;üstelik belge ve bilgileriyle yazarken demir parmaklık arkasında tutuklu olmak gerekliliği de neden? Bir o kadar manasız ve anlamsız değil mi tüm bu yaşanılanlar.
Kamuoyunun bilgilenme hakkının, öğrenmesinin gaspı meselesinde mücadele veren gazeteciler suçlu olamaz.
Dün tutuklanan araştırmacı gazeteci Barış Pehlivan ve tüm tutukluluk yaşayan basın mensuplarının iman tahtalarına memleket ve hürriyet yazması suç mu oldu?
Araştırmaktan, düşünmekten, yazmaktan korkmadılar diye mi, kaleme kelepçe vurmak!
Bilmez misiniz? Haberimiz olmazsa haklarımız da olmaz!
Ne üzücüdür ki Tuz Koktu Su Çürüdü!
Halkın haber alma hakkını yerine getiren, kelepçe vurulma pahasına kalemini satmayan, faili cinayetlere kurban giden, öldürülen, işkenceye maruz kalan,demir parmaklık ardında sadece bedeni tutuklanan, düşünceleri bir kuşun kanadı kadar özgür olan tüm gazeteci ve medya çalışanlarına saygı ve sevgi ile.
GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!
Semanur Saygın ÖZAY
Jeoloji Müh & Kent Bilimci
16.08.2023
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...