Okuryazar / Yazılar / Kaygı Kapıyı Çaldığında yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

3 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Kaygı Kapıyı Çaldığında

Kaygı Kapıyı Çaldığında

Bindiğiniz asansörün bozulduğu ve içeride saatlerce kalabileceğinizin ihtimalini düşünün.. Bu hissi çaresizliğe batmış çıkış yolu bulamayıp nefes bile alamayanlar çok iyi bilir. Bu his bizi terkettiği zamanlar bile her zaman kapının ardında, bizi bekliyordur. Hala kaygıyla tamamen baş ettiğimi iddia etmesem de bu konuda aşama kat ettiğimi düşündüğüm için öğrendiklerimi paylaşmam icap etti. Yazacaklarım kapsayıcı bir rehberden çok belli başlı kavramları irdelemek olacak. Şu asansörün içini biraz daha görmeliyiz önce. Gelişim yıllarımızda gördüğümüz mağduriyetler hayatın bir kısmında veya tamamında mağdur olduğumuz gerçeğini hissettirir. Bu da başkalarının bize karşı eleştirel tavırlarına ve bilinmeyenlere karşı daha savunmasız bırakır. Çoğunlukla savunmasız halimizden dolayı karşılaştığımız korku ve kaygı bizi güvenli alanlara sevk eder. Bu sigara veya maddelerden belli takıntılar veya kişilere kadar uzanabilir. Kendi güvenli alanlarımızda ısrarla yaşamaya devam ederken tamamen güvende olmadığımızı da biliriz. Çünkü asansör her an bozulabilir. Kaygıyla güvenli alanlar arası gidiş geliş süreci de hayatımızda kısır bir döngü yaratabilir. Bu durumun nasıl çözülebileceği hakkında çok şey okudum. Hepsinin birbirinden değerli olduğuna şüphem yok. Benim yazdıklarım da kendi damıttıklarım olacak. Şu satırları yazarken bile hayat oluyor. Belki bir zamanlar olmak istediğim kişi değilim. Fakat olmak istediğim kişi şu anda olduğum kişiye zarar veriyor. Yarını belirginleştirmeye ve kontrol etmeye çalıştıkça binevi Tanrı modunu oynadım ve defalarca gelecek tahayüllerim varoluşuma zarar verdi. Kendime kurduğum konforlu gelecekleri bir kenara bırakıp en yakınımda konforumu kaçıran şeyin üstüne gitmeye çalıştım. Çünkü hayat şimdi burada yaşanıyor. Ne yazık ki dünyanın çoğu bunu unutmuş durumda. Bu arada konforumu kaçıran şeylerin üstüne her zaman gidebiliyor muyum? Hayır. Bazen defterimi çantama koymaya üşenirken, bazen ise sinirimi bozan bir kişiye öfkelendiğimi ifade edemediğim oluyor. Fakat bunları ne kadar çok yapabilirsem o kadar kendimi güvende ve kendi duygularımın ve yaşamımın sorumluluğunu almış hissediyorum. Seyfullahla ilişkim, işim, ailem diye hayatımı bölmektense hayata topyekün bir mücadele olarak baktığımda kendimi daha cesur hissediyorum. O kaygının kapımı çaldığında cesur bir hamle yaptığımda tekrar nefes alabildiğimi hissediyorum. Bahsettiklerim bir günde yapılabilecek kolay şeyler değil. Fakat bu satranç oyunu yaşamımın sonuna kadar sürecek. Ve şimdi burada yaptığım her eylem - en küçük meydan okuyucu eylem dahi - bir anlamı var. 26 hamle sonrasında kaybedeceğim bir veziri düşünmektense bir piyon ilerletip bir gün onu vezire terfi ettirebilme hissi bana güç veriyor. Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, Senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar. Sokrates
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emircan ERDAL imzasında diyor ki;

Sorumluluğumuz kadar hak ederiz.

Emircan ERDAL'ın Profili Emircan ERDAL'ın Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emre Bağce- 1 hafta önce

Teşekkür ederim Mustafa Bey, selamlar 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...

Mustafa Atagün- 1 hafta önce

Paylaştıklarınızın tümüne katılıyorum.... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...

Emre Bağce- 2 hafta önce

Teşekkür ederim Barış Bey, var olun. Haklısınız. Um... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Daha Fazlasını Gör