Okuryazar / Yazılar / 'Kuru Otlar Üstün(e)'den geçip denizi düşleyen çocuklar… yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Hilal Özdemir
  • Kategori: Sinema
  • Bu yazı Okuryazar’a 1 hafta önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 98
3 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
'Kuru Otlar Üstün(e)'den geçip denizi düşleyen çocuklar…

'Kuru Otlar Üstün(e)'den geçip denizi düşleyen çocuklar…

"Her nerede değilsem, orada iyi olacakmışım gibi gelir" - Charles Baudelaire- 2 yıl önce gösterime giren Nuri Bilge Ceylan'ın "Kuru Otlar Üstüne" filmi, gerek NBC sinemasının izlediği seyir gerekse sinematografik olarak üzerinde daha çokça yazılacağa benziyor. Başrol oyuncularından Merve Dizdar'ın Cannes'da en iyi kadın oyuncu ödülünü aldığı filmin diğer baş rollerini Deniz Celiloğlu, Ece Bağca paylaşıyor. Film, Doğu Anadolu'nun ücra bir köyünde 4 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra İstanbul'a tayin edilme hayali kuran Samet ile meslektaşı Nuray'ın hem birbirlerine hem de topluma karşı konumlarına odaklanıyor. Samet'in yakın olduğu öğrencisi Sevim de Samet'in ruh ikliminin derinliklerine yolculuk yapmamızı sağlayan bir karakter. Okul idaresi tarafından sınıfta öğrencilerin eşyaları aranırken Sevim'in çantasından Samet'e yazılmış aşk mektubu çıkar. Samet'in mektubu yok etme konusunda yalan söylediğini fark eden Sevim, öfkelenir. Samet, öğretmen arkadaşı Kenan'la birlikte bir cinsel istismar suçlamasının hedefi hâline gelir. Baudelaire'in cümlesinde olduğu gibi Samet de ücra bir köy yerine, İstanbul'da mutlu olacağını düşünür. Fakat oradan oraya savurduğumuz bedenimizle birlikte götürdüğümüz yine kendi düşüncelerimizdir. Samet, narsisist biridir. Kendi isteklerinin önemsenmesi ve hayranlık duyulma ihtiyacının yanı sıra kibirlidir. Samet özelinde şimdi detaylandıralım bu konuyu. İnsan bilmediği yerlere ait olma konusunda sorun yaşar ancak zaman geçtikçe yaşadığı olayların etkisiyle orayla bağ kuracak bir şeyler bulur. Fakat Samet'in kibirli hali gözlerini öyle kör eder ki, orada olmayı kendisine ceza olarak görür. 4 yıl boyunca küçük bir köyde yaşamasına, az sayıda insanla vakit geçirmesine rağmen kimseyle gerçek anlamda bağ kurmaz. Öğretmenler odasında meslektaşlarıyla oturmak bile Samet'i aşağılanmış hissettir. Diğerlerinden farklı olduğunu her fırsatta belli eden Samet, ardiye olarak kullanılan bir depoda vakit geçirmeye başlar. Samet, her defasında oralı olmadığının ve asla da olmayacağının altını kalın çizgilerle çizer. Öğrencilerine karşı da aynı şekilde uzak ve empati yoksunudur. Meslek sınırlarını korumayan bir öğretmen olarak, Samet'in Sevim ile arasında yaşananlar, onun kendi egosunu tatmin etme çabalarından kaynaklanır. Mektubu, Sevim'i korumak için değil, kendi gururunu okşamak için saklar. Bu durum, Sevim'in kalbinde kırıklık yaratır ve Samet ile Kenan'ı tacizle suçlamasına yol açar. Samet, benmerkezci yapısı nedeniyle bu suçlamayı kendine yapılmış bir hakaret olarak kabul eder ve öğrencilerine karşı hırçın bir tutum sergiler. Yaşadıklarının acısını onlardan çıkarır. Filmde şöyle bir sahne geçer; öğrenciler dağ, taş çizmekten sıkılmış ve artık denizi güneşi çizelim derler. Samet'in kibirli kişiliği burada da kendini gösterir. ‘Ben size bildiğiniz şeyleri çizdiriyorum, görmediğiniz şeyi nasıl çizeceksiniz' der. "Hepiniz buraya mahkûmsunuz" diyerek öğrencileri aşağılar. Filmin ana karakterlerinden biri de Nuray'dır. Nuray Ankara Gar saldırısında bacağını kaybetmiştir. Samet'in ilk olarak Kenan ile tanıştırdığı ve birlikte uyumlu olacaklarını düşündüğü Nuray daha sonra Samet'in ilgisini çekmeye başlar. Fakat Samet bunu safiyane hislerle yapmaz. Yaşadığı varoluşsal krizleri, narsisistik kişiliği kadınlar üzerinden tatmin etmeye çalışır. Her zaman ilgi kendi üstünde olsun ister. İşte bu nedenle, arkadaşına uygun gördüğü fakat sonrasında zedelenen gururunu yeniden inşa etmesi için Nuray ile birlikte olur. Samet böylece hem öğrencisi Sevim'in iftirasının kendince öcünü alır hem de kendisinden kaybolan ilginin yeniden bedeninde toplanmasını sağlar. Filmde önemli sahnelerden biri yemek masasında Nuray ve Samet arasında geçen uzun konuşmadır. Bir yanda ağır basan politik kimliğiyle Nuray, diğer tarafta ise Nuray'ın söylediklerine karşı çıkan ve bireyselliği savunan Samet. Aralarında geçen konuşmalar derin anlamlar barındırır ve karakterler hakkında daha detaylı düşünmemizi sağlar. Fakat bu sahne fazlasıyla didaktiktir. Nuray fazlasıyla teorik cümlelerle kendini açıklar, Samet ise daha entelektüel açıdan kendi görüşlerini savunur. İki baskın karakter arasında geçen bu konuşma, biraz daha içselleştirilerek perdeye yansıtılsaydı izleyici tarafından daha özümsenirdi diye düşünüyorum. Filmin kırılma noktalarından diğeri de Nuray'ın bombalı saldırıda kaybettiği bacağını gördüğümüz sahne. Burada Nuri Bilge Ceylan'ın kolaycılığa kaçarak ajitasyon yaptığını düşünüyorum. Ceylan'ın filmografisi düşünüldüğünde, bugüne kadar vermek istediği duyguyu göstererek değil hissettirerek anlattığını gördük. Burada da Samet ile seviştikten sonra, Nuray'ın bacağını apaçık görmek yerine, Samet'in böyle bir bedenle seviştikten sonra hissettikleri ile durumu anlamaya çalışsak daha etkili olurdu. Çünkü Samet, kişiliği gereği her şeyi kendinin hak ettiğini düşünen biri. Uzun yıllar geçirdiği köye uyum sağlayamaması, kimseyle bağ kurmaması, her fırsatta İstanbul'a gitme düşüncesi göz önüne alındığında, Nuray gibi biriyle birlikte olması, zaten ters köşe ediyor izleyiciyi. Ki bunu yapmasının nedeni de aslında Nuray ve kendi ev arkadaşı Kenan arasındaki olası birliktelikte kendini dışlanmış hissetmek... İşte tüm bunlar düşünüldüğünde, Nuray'ın o kopuk bacağını da apaçık görmek yerine Samet'in davranışlarından anlamaya çalışsak daha etkili olurdu. Filmin sonuna doğru yaklaştığımızda artık yoğun kışın geride kaldığı ve filme de adını veren kuru otların ortaya çıktığını görüyoruz. Samet, Nuray ve Kenan bir ören yerinde gezip, fotoğraf çekiyorlar. Samet, diğerlerini bırakıp tek başına yukarı doğru çıkıyor. Burada da aslında her ne kadar arkadaşlarıyla birlikteymiş gibi gözükse de tırmandığı zirve, yaşanan tüm olayların onda bir değişim yaratmadığını ve her zaman zirvede olmanın ona haz verdiğini gösteriyor. Kuru Otlar Üstüne filminde Nuri Bilge Ceylan yine en iyi bildiği şeyi yaparak yönünü taşraya çeviriyor. Ceylan'ın karakter yaratmadaki ustalığı su götürmez bir gerçek. Kuru Otlar Üstüne filminde de Samet karakterini derin bir anlatım süzgecinden geçirerek beyazperdeye yansıtmayı başarmış. Samet değil ama belki bizler yaşadığımız kıştan dersler çıkarıp, kuru otlar üstünde güneşin keyfini çıkarırız.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Mehmet- 2 dakika önce

Hilal Özdemir- 2 hafta önce

Beğenmenize çok sevindim. Teşekkür ederim :) Hollywood Şöhret Kaldırımı’nın...

Neslihan- 2 hafta önce

Çok güzel bir yazı. "Eski benliğiyle yeni benliği a... Hollywood Şöhret Kaldırımı’nın...
Daha Fazlasını Gör