Okuryazar / Yazılar / Mutlu(mu)yuz? yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Hasret AKSOY
  • Kategori: Toplum, Dünya
  • Bu yazı Okuryazar’a 1 hafta önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 70
3 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Mutlu(mu)yuz?

Mutlu(mu)yuz?

Mutlu(mu)yuz? Biz, cennet gibi bir memlekette yaşayan insanlarız. Karasu’da doğayla iç içe, denizimizin ve ormanımızın tadını çıkararak nefes alabiliyoruz. Ortalama gelir seviyelerine sahip, kendi halinde yaşayan aileleriz. Burada yoksulluk çok az, hatta yok diyebiliriz. Komşuluk ilişkilerimiz güçlü, birbirimizi tanırız, birbirimizin derdine koşarız. Çocuklarımız sokaklarda güvenle oynuyor, hepimiz bir aradayız. Atalarımızla aynı şehirde yaşıyoruz, çoğumuzun köyü, toprağı bile var. Fotoğraflara baktığımızda bile içimizi huzur kaplıyor. Kendi hayatımızın içinde kaldığımız sürece, gerçekten güzel bir yaşam sürdüğümüzü hissediyoruz. Ama kafamızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda ne görüyoruz? Uçaktan püskürtülen zehirleri mi? Yazın Kaz Dağları’na gittiğimizde yok edilen zeytin ağaçlarını gördük. Hatay’a kültür gezisine gittik, toprakların %70’inin el değiştirdiğini öğrendik. “Çok uzağa gitmeyelim, en azından kendi köyümüz var” derken, kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan yönetmeliğine geçişimiz engelleniyor. Tarımsal üretimin gün geçtikçe azaldığını, küçük ve büyükbaş hayvancılığın bilinçli bir şekilde engellendiğini görüyoruz. Üretici köşeye sıkıştırılıyor, tarım ve hayvancılık yapanlar adeta sistemin dışına itiliyor. Bizim gibi verimli topraklara sahip bir ülke, nasıl oluyor da üretimini bu kadar bilinçli şekilde yok eden bir sisteme teslim ediliyor? Fikir özgürlüğümüz var mı gerçekten? Konuşmadığımız, sessiz kaldığımız sürece mutluyuz. Güçlü olanın yanında durduğumuz sürece mutluyuz. Ama ya kendi sesimizi çıkardığımızda? Gerçekleri dile getirdiğimizde? O zaman da mutlu muyuz? Ve mesele sadece yerel değil. Bir gece içinde 300’den fazla bebeğin katledildiği bir dünyada, biz cennette yaşasak bile mutlu olabilir miyiz? Çocuklarımız için güçlü durmaya çalışırken, uyuşturucu ve sanal kumarın her geçen gün gençlerimizi daha fazla esir aldığını görüyoruz. Devlet politikalarıyla tarıma savaş açılmış, üretim adeta bilinçli bir şekilde baltalanıyor. Bir ülke bu kadar zengin kaynaklara sahipken, halkı nasıl bu kadar fakirleşebilir? Biz, nasıl bu kadar kör, sağır ve dilsiz hale geldik? Ne görüyorum biliyor musunuz? Terör örgütünün muhatap alındığını görüyorum. Seçim öncesinde “Ayakkabı numaralarını biliyoruz” diyenlerin, seçim sonrasında adını bile anmaya erindiğim bir insanı muhatap kabul ettiğini görüyorum. Ortadoğu'da göz göre göre haritalar değiştiriliyor. Peki, biz hala mutlu muyuz? Hayat standartlarımız ne kadar iyi olursa olsun, bu gidişatta gerçekten mutlu olabilir miyiz? İntihar verileri her 20 günde 16 kişiye kadar yükselmiş durumda. Çaresizlik artıkça insanlar yaşamdan kopuyor. Ve biz, bir deniz manzarasına bakarak ya da son kalan ormanlarımızda nefes almaya çalışarak mutlu olduğumuzu sanıyoruz. Ama gerçek mutluluk bu mu? Ülkemiz birtakım oyunlara alet edilirken sessiz mi kalacağız? Güçlülerin dayattığı düzen içinde, yalnızca kendi küçük dünyamızda huzur aramak yeterli mi? Dini inançlarımızı, ideolojilerimizi, kişisel düşüncelerimizi bir kenara bırakıp, birlik ve beraberlik içinde hareket edebilseydik keşke. Önce ilçemizde, sonra ülkemizde ve nihayetinde dünyada bu gidişata karşı tek vücut olabilseydik. Çünkü gerçek mutluluk, yalnızca kendi hayatımızda huzur bulmak değil, adaletin her yerde sağlanmasıyla mümkün olabilir. Peki, biz gerçekten mutlu muyuz? Yoksa mutlu olmak için mi susuyoruz?
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emircan ERDAL- 1 hafta önce

Bazen bakışlar bile sopa yerine geçiyor, tekrarlı b... Yoğunlaşmış Sıkıntılar!

Neslihan- 3 hafta önce

Güzel bir şiir, kaleminize sağlık Sümeyye Betül Han... Kaçış

Emircan ERDAL- 3 hafta önce

Daha Fazlasını Gör