Okuryazar / Yazılar / Öyküleri Yeniden Dinleyerek Yaşamımıza Nasıl Değer Katarız? yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Emircan ERDAL
  • Kategori: Toplum, Hikaye
  • Bu yazı Okuryazar’a 5 gün önce eklendi ve şu anda 1 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 112
5 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Öyküleri Yeniden Dinleyerek Yaşamımıza Nasıl Değer Katarız?

Öyküleri Yeniden Dinleyerek Yaşamımıza Nasıl Değer Katarız?

Kadim öykü anlatılarımızın güzel bir sonu vardır: Gökten üç elma düşer. Elmalardan biri dinleyene, biri anlatana, diğeri de anlatının kendisine düşer. Anlatının kendisini incelemek gerekir. Jung'a göre bu, zamana kadar taşınan ilkel tipleri, sembolleri ve karakterleri barındıran kolektif bilinçtir. İnsanoğlunun varlığından beri bu anlatılara kaç elma düşmüştür kim bilir? Yaşamın cevheri de işte buradadır. Anlam, öykülerin özünde başlar. Yaşam, özünde bir öyküdür; her parçası ayrı bir anlatıdır. Yazılı ya da yazısız, her şey bu öyküyü sürekli besler. Son nefesimize yaklaşırken, hayatımız gözümüzün önünden bir film şeridi gibi geçecek. İlginç değil mi? Kendi hikayemizi yazıyoruz, ancak şu an için onu istediğimiz gibi yaşayamıyoruz sanki. Peki öyküler, bizi yaşamak istediğimiz hayata nasıl ulaştıracak? Bunun yanıtı bazı deyişlerde saklıdır. Örneğin: "Aslan yattığı yerden belli olur." Siz nerede yatıyorsunuz? Kimlerle etkileşim halinde oluyorsunuz? Zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu zaman harcadığınız kişiler veya aktiviteler, yaşamak istediğiniz hayata ne kadar yakın? Belki artık yerinizden kalkıp farklı kişileri ve hikayeleri keşfetme zamanınız gelmiştir. Ne güzel demişler, "sohbette huy aktarımı vardır." ya da, "En çok görüştüğünüz beş kişinin ortalamasısınız." O hikayelerle yaşadıkça onlar gibi olacaksınız. Hangi hikayelerle yaşayacağımıza karar verdikten sonra, seçtiğimiz hikayeleri gönül bağıyla dinlemeliyiz. Bu, önyargılardan arınmış, kelimelerin özünü kavramaya çalışan bir dinlemedir. Genellikle bu tür derin dinlemeyi yakınlarımızla ancak bir-iki dakika ve nadiren yakalayabiliriz. Bazılarımız için bu süre daha uzun olabilir. Bu, odaklanma yeteneğimizle ilgili bir durumdur. Ne kadar iyi yoğunlaşabilirsek, aktarımdan o kadar çok faydalanırız. Öyküler nerede mi? Her varlıkta ve hayatın kendisinde. Yaşamak istediğiniz hikayenin peşini hiç bırakmayın!
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emircan ERDAL imzasında diyor ki;

Sorumluluğumuz kadar hak ederiz.

Emircan ERDAL'ın Profili Emircan ERDAL'ın Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

  • Kadir TEPE
    Kadir TEPE İyi öyküler düşler, iyi öyküler dinler ve iyi öykü yaşayanlara özlem duyar-özenir, onları öykünürsek, yaşamak istediğimiz "iyi hayata" ulaşabiliriz.
Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emre Bağce- 11 saat önce

Tebrikler, çok önemli bir meseleye parmak basmışsın... İfade Gücü

Emre Bağce- 1 gün önce

Bu nazik, güzel sözlerinniz için teşekkür ederim ab... Huzurun Sesi

Kadir TEPE- 1 gün önce

Şâir bir babanın şair oğlu olur tabii ki. Gönlüne,... Huzurun Sesi
Daha Fazlasını Gör