Pişman olmamak için yerel seçimde nasıl oy kullanmalı? 1) Partiye veya parti başkanına göre asla oy verme 2) Karakteri zayıf, şaibeli belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarına oy verme 3) Daha dürüst, ahlaklı belediye başkanı ve meclis üyesi adayları kimse, onlara oy ver

Belediye başkanı ve belediye meclis üyesi adaylarında başka hangi özellikleri aramalı?

Dürüst ve ahlaklı olanlar arasında; 1) Liyakati, bilgisi, tecrübesi 2) İletişimi 3) Feraseti, basireti en iyi olan adayları seçmeli. Unutmayın, bizler kimsenin marabası, kulu kölesi değiliz. *** Bu konuda sosyal medyada yazdığım bir iletiye gelen ve sorunumuza işaret eden bir soru şöyle. İçinde bulunduğumuz halden çıkmak istiyorsak, hep beraber üzerinde düşünmemiz gerekiyor. "Hocam Hadi belediye başkanlarını bu kriterlere göre seçtik diyelim peki belediye meclis üyelerini nasıl bu kriterlere göre seçeceğiz malum onlar liste ile seçiliyor. Adaya değil listeye oy veriyoruz. O listenin de 5. sırasında düzgün biri varken 6. sırasında yamuk biri olabiliyor." *** Bu sorunun en azından geçici, acil, pansuman çaresi şudur; kalıcı olanına biraz sonra değineceğim. Belediye başkanını, parti veya başkana göre değil, dürüstlük, ahlak, iletişim, liyakate göre seçtiğimizde meselenin yarısı çözülmüş olur. Belediye Meclis üyelerinde de; 1) Her listede dürüst, ahlaklı kaç kişi, 2) En ahlaksız, namussuz nerede diyebiliriz. Ona göre birini seçer, diğerini seçmeyiz. *** Acil, pansuman tedbir olarak böyle davranmanın bile pek çok faydası var. Dürüst, ahlaklı adayları seçerek, kasaba kurnazı siyasetçilere onların marabası, kulu kölesi olmadığımızı anlatmış, aynı zamanda hadlerini, sınırlarını göstermiş oluruz. Böyle davranarak, yıllardır içinde çırpındığımız bataklıktan çıkışın yolunu da açmış oluruz. Buna karar verirken; 1) Hısım akraba, eş dost demezsek 2) Partiye veya parti başkanına göre asla oy vermezsek 3) Oy vereceğimiz aday listesi mevcutlar içinde görece daha dürüst, ahlaklı, donanımlı olsun dersek 4) Parti ve başkanların seçmeni maraba, kul köle görüp, keyiflerine göre istediklerini aday yapmalarının da önüne adım adım geçmiş oluruz.

Şimdi gelelim asıl, kalıcı, sağlıklı çözüme

Siyaset çarkını baştan aşağı değiştirecek, siyasal kültürü de daha ahlaki, rasyonel, insani ve demokratik şekle dönüştürebilecek bir düzenleme. Şu soruyu da sorun lütfen: Ülkemizde neden bunu kimse konuşmuyor? Birçok ülkede seçmen, pusuladaki aday listesini aynen onaylamak zorunda değildir. 1) Aynı parti listesinden farklı sıradaki adaylar arasında seçim yapabilir. Kendi tercihine göre numara vererek veya işaret koyarak yeni bir liste oluşturabilir. 2) Kimi yerlerdeyse, farklı parti listelerinden istediği adayları da seçebiliyor. Yani, farklı partilerin listesinden kendi tercihine göre numara vererek veya işaret koyarak karma bir liste veya takım oluşturabiliyor. Biz de mi? Bunu konuşmak, düşünmek hatta hayalini kurmak bile tabu. Bizim kasaba kurnazı siyasetçiler bu konular daha söz konusu olmadan, kör, sağır, lal kesilirler; konuyu hemen nasıl değiştireceklerini, konuşulamaz hale getireceklerini şaşırırlar. Şimdiye kadar yaşadığımız, gördüğümüz şudur: Muhteris, kendi menfaatini gözeten siyasetçi sınıf kendileri konuşmadıkları gibi, bu konuların vatandaşlar tarafından bırakın konuşulmasını, bilinmesini bile istemiyor. Öyle değilse, şimdiye kadar bu konuları konuşan bir tek siyasetçi görebilirdik değil mi? Tüm partilere bakın, içlerinde bu konularda biraz olsun namuslu, dürüst davranan bir siyasetçi gördünüz mü? Eminim, sokaklarda, meydanlarda sureti haktan görünüp vatandaşa şirinlik yapan yahut sağa sola kabadayılık taslayan; kamera görünce mikrofonları kıran, ekran karşısında vatan, millet, Sakarya nutukları çeken çok sayıda kasaba kurnazı, muhteris, şarlatan görmüşsünüzdür.

Partilerin veya parti başkanlarının ya da oradaki bir avuç muhteris siyasetçinin hazırladığı listeyi aynen onaylamak zorunda mıyız? Bu antidemokratik, ceberut uygulamayı kim neden yaptı?

Parti ve lider sultasına yol açan, niteliksiz, şaibeli isimlerin siyasi alanı hâkimiyet altına almasına sebep olan bir uygulama. Düşünelim, konuşalım. Çekinmeyelim, kendimizin, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için; Böyle gelmiş, fakat böyle gitmez diyelim. Çok şey değil, sadece partiye veya parti başkanına bakıp, bize dayattıkları, nasıl olsa sesleri çıkmaz, oy verirler dedikleri liyakatsiz ve şaibeli aday ve listelere gözü kapalı oy vermeyelim. Kendi onurumuza, haysiyetimize sahip çıkalım. Ayaklar altında çiğnetmeyelim. Adaylarda, hangi parti olursa olsun, dürüstlük, ahlak, liyakat, bilgi, tecrübe, iletişim, basiret, feraset arayalım. Millet olarak bizi dolandıracak, emeğimizi, alın terimizi, malımızı mülkümüzü, vergimizi yiyip, adımızı deli koyacak ahlaksızlara oy kullanmayalım. Hangi partiden olursa olsunlar...

Bu satırları okuyan herkesten binlerce kez rica ediyorum

Muhteris siyasetçilerin onurumuzu, haysiyetimizi çiğnemesine, kendilerini bey, paşa, efendi, sizleri, bizleri, çoluğumuzu çocuğumuzu kendilerinin marabası, kulu kölesi görmelerine rıza göstermeyelim... Parti ayrımı yapmadan söylüyorum: Partilerin ve parti başkanlarının keyiflerince bizlere aday diye dayattıkları, kanımızı emecek asalaklara itibar etmeyelim, o tür kişilere belediye başkanı ve belediye meclisi seçiminde oy vermeyelim. Dürüst ve ahlaklı insanlar hangi partideyse, bakalım, inceleyelim. Ahlaksız, düzenbaz, şaibeli isimler hangi partideyse, vakit ayırıp inceleyelim. Ona göre oy verelim ya da vermeyelim. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini düşünelim. Böyle gelmiş, fakat böyle gitmez diyelim. Sağlık ve esenlik dileğiyle...