Bu konu başlığımızda batakhaneyi etraflıca ve öz bir şekilde anlamaya çalışalım. TDK’ya göre batakhane; gidenlerin genellikle içki, kumar ve kadın aracılığıyla dolandırıldıkları ya da kötü duruma düşürüldükleri yerin adıdır. Bir başka anlamı ise; işlerin düzgün yürümediği, zamanında ve gerektiği gibi yapılmadığı yer demektir. Bir başka anlamı daha var ki bu konumuz dışındadır ancak bilmemizde fayda vardır. Batakhane; Yengeç takım yıldızı çevresinde bulunan yıldız kümesinin adıdır. Hepimizin malumu olduğu üzere ülkemizde boşanmaların, cinayetlerin baş sebebi içki olarak bilinmektedir. İçki ailede birliği, düzeni, aile bağlarını çürüten, kavgayı, tartışmayı körükleyen bir baş belasıdır. Müptelalardan duyduğumuza göre içkiden teselli bulmaktadır. Bazı müptelalar da, bırakmak istedikleri halde bırakamadıklarını söylemektedirler. Bırakmak için tıbbi destek aldıklarını ancak bir türlü bu illetten kurtulamadıklarını söylemektedirler. Doktorların da belirttiği gibi tıbbi desteğin etkin olabilmesi için kişinin içkiyi beyninde bırakması yani kesin kararlı ve dirençli olması gerekmektedir. Aileleri parçalayan, çocukları ortada bırakan, çoğu zaman cinayetlerle sonuçlanan bu içki bağımlılığı ne acıdır ki artış göstermektedir. Şu araştırmaya dikkat edelim: 2021 yılında miktar olarak en fazla tüketim 943 milyon 575 bin 646 litre ile bira grubunda yaşanırken, viski tüketimi 2020’ye göre %46 artışla 19 milyon 910 bin litreye, rakı satışı da % 23 artışla 37 milyon 472 litreye çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün 28 Nisan 2021 yaptığı araştırmaya göre cinayetlerin % 85’i, tecavüzlerin % 50’sinin, şiddet olaylarının % 50’sinin, trafik kazalarının % 60’ının, kadına şiddet olaylarının % 70’inin nedeni alkol olduğu tespit edilmiştir. Kumarhaneler: Ülkemizde kumarhane işletmek yasaklanmıştı. Bu yasak, 1996 yılında Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Ömer Lütfi Topal’ın öldürülmesinden iki yıl sonra yani “kara para aklama” gerekçesiyle 11 Şubat 1998 yılında yürürlüğe girmiştir. İllegal faaliyet gösteren kumarhanelerin asıl amacı dünyanın her ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de kara para aklamak amacı gütmekteydi. Geçmişte basın ve medya aracılığıyla hatta magazin programlarından gördüğümüze göre ülkemizde çok sayıda siyasetçinin, sanatçının ve bir takım zenginlerin Türkiye dışında ‘kumar cenneti’, ya da ‘suç cenneti’ olarak bilinen ülkelerde kumar oynamış ve çok para kaybetmiştir. Ülkemizde yasal olarak suç olmasına rağmen Türkiye’nin pekçok şehrinde farklı görünümler, farklı isimler ve farklı dernekler adı altında kumar ve bahis oyunları oynatılmıştı. Dünyanın en gözde kumar merkezi , Las Vegas veya kısaca Vegas, ABD’nin Nevada eyaletinde bulunan Mojave Çölü üzerinde kurulmuştur. Amerika’nın dışında, Almanya, Fransa, Çin, İngiltere, Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, İsviçre, Avustralya, Avusturya, İtalya, Monako ve daha birçok ülkede bulunmaktadır. Kumar, sadece KKTC’de serbest bırakılmamıştır; Avustralya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Kanada, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Gana, Yunanistan, İrlanda, Japonya, Kenya, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Nijerya, Norveç, Portekiz, Romanya, Sırbistan, İspanya, İsveç ve İsviçre’de de serbest bırakılmıştır. Kumarın bu kadar küresel bir şekilde yaygın olmasının sebebi acaba ne olabilir, diye sorup araştırdığımızda şu çarpıcı bilgiler önümüze çıkıyor. İşte o bilgiler: Ülkemiz, geçmiş dönemlerde ciddi döviz krizleri yaşamıştı. Ülkemizin bir turizm ülkesi olduğunu dikkate alan yöneticiler, ülkemize gelen turistlere bu yasağı uygulamanın ülkemiz için kötü sonuçlar doğuracağını düşünüp, lüks otellerde, casinolarda turistlerin kumar oynaması serbest bırakılmıştı. Ancak anayasa Mahkemesi, 26 ülkenin kumarı serbest bırakmasının ardından ülkemizde de kumar yasağı yasal şartlara uyulması şartıyla kaldırılmıştır. Ülkemiz, yasal koşullara uyulması şartıyla kumar kapsamına giren pekçok şans oyunlarını da serbest bırakmıştır. Serbest bırakılan şans oyunlarından bazıları: At yarışları, Milli Piyango, Spor Toto, İddia, On Numara, Alt-Üst, Kazı-Kazan, Spor Loto, Misli Com ve Nesine Com gibi daha başka oyunlardır. Bu şans oyunları arasında en güvenilir olanı Milli Piyango’ydu. Mevcut şans oyunları, 28 Şubat 2019 yılında Demirören Grubu’na on yıllığına devredildi. Demirören döneminde şaibeler birbiri ardına gelmeye başladı. Ortaya çıkan iddialar ne yazık ki yasal takip altına alınmadı, herhangi bir soruşturma yapılmadı. Ülkemizde yoksulluğun arttığı şu günlerde çevremizden de gördüğümüz üzere insanlar ümitlerini artık bu tür şans oyunlarında aramaya başladı. Bu batakhaneler, insanların kumar borcu yüzünden intihar etmesine sebep oluyor, ocaklar sönüyor. Kumar, kadın ve içki ülkemizin artık bir gerçeğidir. Farklı isimler altında saunalar ve güzellik salonları peşi sıra açılıyor ve bu işletmelerde fuhuş, kumar, uyuşturucu çarkı dönmektedir. Zaman zaman bu batakhanelere baskınlar düzenle-niyor, bazıları geçici bir süre kapatılmakta ancak yeniden açılıp, faaliyetini sürdürmektedir. Duyduğumuza göre bu batakhanelerin bazılarında ciddi rüşvet alış-verişi dönmekte, kara paralar aklanmaktadır. Ülkemizde büyük şaşkınlık ve tepki toplayan bir düzenleme daha yapılmıştı: Mevcut hükümet, zinayı suç saymayan bir ceza kanunu yaparak 2004 tarih ve 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nda zina resmen serbest bırakıldı. Yazık bu ülkeye, yazık bu insanlara: Geçmişten günümüze uzanıp gelen bu karanlık düzen acaba bertaraf edilemez mi? Çözümü imkansız bir hastalık mıdır? Turistlerden dolarlar kazanalım diye insanlarımız neden kumar oynasın? İnsanlarımızı bu kumar, içki, uyuşturucu ve fuhuş illetinden kurtarmanın hiç mi yolu kalmadı? Bütün dünyada tüm bu illet serbest bırakıldı diye, Türkiye’de neden serbest olsun? Nerede din, ahlak ve maneviyat? Ülkemin psikologları, sosyologları ve deneyimli siyasetçileri ve sivil toplum örgütleri behemahal bu çürümüşlüğü çözmek için el birliği yapmak zorundadır. Zira ülkemizin gençliği zehirleniyor. Gençlerimizi kaybediyoruz. İçten içe çürüyoruz, farkında mıyız acaba? Ülkemizin geleceğini garanti altına almak için mutlaka eğitime yüksek oranlı yatırım yapılmalıdır. Uyuşturucu, içki ve kumar bağımlısı gençlerimize tedavi olabilmeleri için sağlık hizmetleri genişletilmelidir. İşsiz gençlerimize iş imkanı sağlanmalıdır. İnsanlarımız ‘kul yapımı fakirlik’ illetinden mutlaka kurtarılmalıdır. Çalışanların maaşları enflasyonun üstünde düzenlenmeli; ücretlerde adalet mutlaka sağlanmalı, gençlerimizin önüne yeni ufuklar konulmalı ve hedefe yönlendirilmelidir. Bu işi yapacak olan devletimizdir. İnsanlarımızın sığınağı ne Almanya olmalı, ne İngiltere, ne de Amerika olmalıdır. Türkiye’miz, dinamiği yüksek bir ülkedir. Disiplinli ve ahlaklı bir yönetimle en kısa zamanda toparlanma kabiliyetine ve imkanına sahiptir. Umarım kısa vadede ülkemiz ehil eller tarafından yönetilir ve ülkemiz tüm bu pisliklerden ve ahlaken çökmüş yönetimden kurtulur, diye temennide bulunuyorum. Ana Karakterler: mafya, yoksulluk, siyaset, kumar, içki, uyuşturucu,, BeğenTweetSharePin it