- Yazar: Merve Başyiğit
- Kategori: Hayvanlar Alemi, Kişisel Blog Yazısı
- Bu yazı Okuryazar’a 1 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 613
Tımarhane
"Tımarhane" de yaşamak ister miydin?
Halk dilinde delilerin kaldığı yer anlamında kullanılıyor tımarhane...
19. yüzyılda devlet yazışmalarında "bimarhane", yani hastahane (bimar; farsçada hasta demek),
halk dilinde ise "tımarhane", yani at tımarlanan yer olarak kullanılıyordu.
Öyle ki bimarhane denilince sadece akıl hastalarının tedavi edildiği yer olarak anlaşılıyordu.
Bunların en büyüğü Süleymaniye Bimarhanesi idi.
Kimi kaynaklarda akıl hastalarının atlarla aynı yerde tutulduğu, hastalara önem verilmediği, bu yüzden isminin tımarhane olduğu...
Kimi kaynaklarda ise tımar yapmanın rehabilite etkisinin olduğu ve akıl hastalarının bu şekilde tedavi edildiği yazıyordu.
Psikoloji alanında uzman olanlar bilirler at ile terapi uygulamaları çoğu ruhsal ve bedensel rahatsızlıkların tedavisinde yıllardır kullanılıyor.
İster akıl hastası olsun ister olmasın her insan, daha üzerine binmeden atı tımar ederek yani aslında onunla ilk iletişime geçerek bir rahatlama, güven duygusu ile rehabilitasyon sürecini yaşamıyor mu zaten?
Zamanında eyersiz ata binmeyi deneyimlemiş biri olarak söyleyebilirim ki; eğer enerjisini yeterince atamamış veya sırtında bir problemi mevcut ya da eğitimsiz değil ise atlar, üzerindeki insanı hiçbir zaman atma eylemi göstermezler. Zaten onlarınki üzerindekini atma değil istem dışı hareketlilikten kaynaklanan bir eylemdir.
O güven sağlandığı, tek vücut olunduğu müddetçe tüm ipler sizin elinizdedir.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Merve Başyiğit imzasında diyor ki;
Kutsal inadı olanlar gerekli...
Merve Başyiğit'ın Profili Merve Başyiğit'ın Tüm YazılarıBu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Emircan ERDAL- 18 saat önce
Kaleminize sağlık Başlangıçlar ve Sonları
Neslihan- 1 hafta önce
Bu güzel yazı için teşekkür ederim. 🌸 Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Teşekkür ederim abi, çok yaşayın. Huzur ve esenlik... Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...