- Yazar: Serdar Bulut
- Kategori: Dünya, Ekonomi
- Bu yazı Okuryazar’a 1 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 825
Vergide Matrah Aşındırma ve Kârın Aktarımı
Ülkelerin kamu harcamalarının en önemli kaynağını vergiler oluşturmaktadır. Bu anlamda özellikle mükelleflerden vergi toplama aşamasında, vergi kayıp-kaçağı ile mücadele etmek hükümetler için zorlu bir süreci de beraberinde getirmektedir. Dünyada sınır ötesi sermaye hareketlerinin büyük ölçüde artması sonucunda, söz konusu vergi kayıpları ile yerel düzeyde mücadele etmek giderek imkânsız hale geldiğinden; ülkeler, kendi egemenlik alanlarında ödenmiş olması gereken vergiyi korumak, kendi vatandaşlarının veya mukimlerinin diğer ülkelerde elde ettiği geliri öğrenmek amacıyla uluslararası alanda işbirliği yoluna gitme ihtiyacını duymuşlardır.
Bu bağlamda, son yıllarda gözümüze çarpan en önemli nokta, küreselleşme sürecinde finansal kuruluşlar tarafından vergi şeffaflığının sağlanmasıdır. Özellikle kayıt dışı ekonomideki vergi kaçakçılığının önlenmesi için uluslararası platformlarda ortak kurallar oluşturulması gerekliliği kendini göstermektedir. Bütün bu gelişmeler üzerine artık hükümetler düzeyinde vergi kayıp ve kaçaklarının önlenmesi için çok çeşitli girişimler yapılmaya başlanmış; uluslararası platformlarda bu konuda gerçekleştirilen girişimler ve düzenlemelerin sayısı da artmaya başlamıştır. 2000’li yıllardan itibaren “Matrah Aşındırma ve Kârın Aktarımı” konusu ile ilgili tartışmalar uluslararası kuruluşların gündemlerinde yer almaktadır. Bu çalışmalar kapsamında G-20 ülkelerinin çağrısı üzerine OECD tarafından hazırlanan “Matrah Aşındırma ve Kârın Aktarımı (BEPS) Eylem Planı” 19 Temmuz 2013 tarihinde yayınlamıştır.
BEPS eylem planı, vergi mevzuatları arasında var olan boşluklardan kaynaklanan çifte vergilendirmeme durumunu ortadan kaldırmayı, işlemlerin özü ile vergilendirme arasındaki ilişkiyi dengelemeyi ve vergilendirmede şeffaflığı arttırmayı amaçlamaktadır. FATCA (Foreign Account Tax Compliance Act - Yabancı Hesaplar Vergi Mevzuatına Uyum Yasası) düzenlemeleri ise 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Maliye Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulmuş ve ABD vergi mükelleflerinin gelirlerinin tamamının kayıt altına alınması şeklinde başlamış ve bu kapsamda yapılan ikili model anlaşmaları ile etki alanını genişletmeyi hedeflemektedir.
Son yıllarda yaşanan ekonomik krizler kamu harcamalarını vergiyle finanse eden birçok ülkeyi yeni gelir kaynakları aramaya sevk etmiştir. Yaşanan ekonomik krizlere karşı uluslararası şirketler de yerel mevzuatlar ve Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarındaki (ÇVÖA) farklılıkları kullanarak dünya çapında oluşturdukları şirket yapıları ve vergisel uygulamalar ile karlarını düşük vergilendirmeye sahip ya da hiç vergilendirmenin olmadığı ülke ya da bölgelere aktarmaya çalışmakta, bu da karın ayrıldığı ülke için vergi matrahında daralmalara neden olmaktadır.
Uluslararası şirketlerden bazı tanınmış şirketlerin son yıllarda vergi uygulamaları açısından, düşük vergi ödemeleri ile gündeme gelmeleri kamuoyunda ciddi tartışmalara ve tepkilere yol açmıştır. Bu nedenle, G-20 ve Avrupa Birliği Komisyonunun önderliğinde karın diğer ülkelere aktarılması sonucu uluslararası şirketlerin daha az vergi ödemelerinin önüne geçmek ve bu şirketlerin hisselerine düşen vergi ödevlerini adil olarak yerine getirmelerini sağlamak amacıyla bir takım çalışmalar başlatılmıştır.
Uluslararası şirketlerin sahip oldukları ve her yıl artırdıkları sermayelerini çekmek için vergi cenneti ülkeler tarafından yapılan düzenlemeler genelde vergisel teşvikler, finansal teşvikler ve diğer finansal olmayan ayrıcalıklar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu şirketlere sağlanan avantajlar, uluslararası bir vergi rekabetinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu tür bir vergi rekabeti, vergi matrahlarının önemli ölçüde aşınmasına ve uluslararası şirketlerin kazançlarını vergisiz olarak, düşük vergi yükü bulunan vergi cenneti ülkelere aktarmalarına ve bu sayede yasal yollardan vergi kaybına neden olmaktadırlar.
Doğal olarak bu kayıplar, özellikle son yıllarda “Matrah Aşındırma ve Kârın aktarımı” (Base Erosion and Profit Shifting–BEPS) konusu ile ilgili tartışmaları uluslararası kuruluşlarda ve platformlarda gündeme getirilmesine sebep olmaktadır. G-20 ülkeleri ve Avrupa Birliği Komisyonunun girişimiyle birtakım çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda FATCA ve BEPS gibi çalışmaların getirdiği düzenlemeler ile ülkeler kendi mükelleflerini takip etmek ve dünyanın neresine giderlerse gitsinler, sermayelerini nerede değerlendirirlerse değerlendirsinler vergilerini tahsil edebilmek amacıyla harekete geçmeye başlamışlardır.
OECD nin öne sürdüğü BEPS Eylem Planının Aralık 2015’te tamamlanıp, ülkeler tarafından imzalanması beklenmektedir. Bazı ülkeler 2015 Aralık ayını beklemeden harekete geçmiştir.
BEPS Eylem Planı kapsamında Amerika yerel mevzuatlarında değişikliğe gidip, özün önceliği kurallarını revize etme yoluna gitmektedir. Almanya çifte vergilendirme kurallarını tekrardan gündemine alıp, yeni düzenlemeler getirmektedir. Uzak Doğu’ya yöneldiğimizde Japonya, Çin gibi ülkeler yine özün önceliği kurallarını revize ederken vergi anlaşmalarından faydalanan özel uygulamalarını gözden geçirmekte, Arjantin ve Brezilya ise proje kapsamında yeni düzenlemelere başlamışlardır.
BEPS Projesi Türkiye’de basında henüz yankı uyandırmamış gibi gözükse de çalışmalara başlanmıştır. Çalışma grupları oluşturulmuş, yeni kanunlar ve düzenlemeler hakkında görüşmeler başlamıştır. Sonuçta OECD’nin öne sürdüğü eylem planının bağlayıcılığı tavsiye niteliğinde olup, Türkiye’de eylem planının getirdiği yeni sistem için kanun çıkarması gerekmektedir. BEPS Eylem planı tamamlandığında ise G-20 üyesi olan Türkiye’nin taraf olarak imzalaması beklenmektedir. Ayrıca 2015 yılı G20 zirvesi Eylül ayında Antalya’da düzenleneceğinden, zirveye kadar çalışmaların tamamlanması öngörülmektedir.
Türkiye’de BEPS Projesinde yapılması gereken ilk adım projeyi kamuoyuna geniş bir şekilde duyurduktan sonra şirketlere matrah aşındırma ve kar aktarımı konusunun öneminin anlatılmasıdır. Türkiye bunu yerine getirirken var olan veya gelecek yatırımların kaybedilmemesine çok dikkat etmelidir.
Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın önderliğinde, transfer fiyatlandırması, daimi iş yeri ve grup içi finansman işlemleri konuları üzerinde çalışmalar hızlandırılabilir. Ayrıca OECD’den geniş bilgi talebinde bulunarak ortak bir çalışma yürütülebilir. Bu çalışmada toplam faiz gideri ve buna bağlı indirimler gibi spesifik konular da ele alınabilir. Çifte vergilendirmenin kötüye kullanımının önüne geçmek ve düşük oranda stopajı engellemek için yeni düzenlemeler kesinlikle yapılmalıdır. Finansman işlemleri ve etkileri analiz edilmelidir. Ayrıca bunlara ek olarak kurumların mevcut ‘’Vergi Barışı Kanunu’’ndan yararlanıp yararlanmadıklarına bakmak da faydalı olacaktır. Geçmişten günümüze hangi şirketlerin, çıkan vergi barışı kanunlarından yararlandığının tespit edilmesi ve hangilerinin bu durumu sürekli hale getirdiğinin tespiti de önem arz etmektedir.
BEPS Projesinin şeffaf, düzenli ve emin adımlarla ilerlemesi için kapsamlı bir aksiyon planı hazırlamak gerekmektedir. Yalnız hükümetlerin ve şirketlerin bu projeyi hayata geçirip yaşatmadaki kararlılığı hazırlamaktan daha önemlidir.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Emre Bağce- 1 hafta önce
Teşekkür ederim Mustafa Bey, selamlar 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Mustafa Atagün- 1 hafta önce
Paylaştıklarınızın tümüne katılıyorum.... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Teşekkür ederim Barış Bey, var olun. Haklısınız. Um... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...