Okuryazar / Yazılar / Verimlilik ve Otomasyon yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Refika Özgür
  • Kategori: Bilim, Teknoloji
  • Bu yazı Okuryazar’a 3 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 525
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen

Verimlilik ve Otomasyon

“Yapay Zeka”, günümüzde belki de en çok duyduğumuz kelimelerden biri. Hatta üzerinde epey tartışılan, Elon Musk’ın yorumlarıyla gündeme sık sık gelen bir terim. İnsanlık yapay zekanın tam olarak ne olduğunu anlayamamışken bir de ortaya “otomasyon” terimi çıktı. Peki otomasyon da nedir dediğinizi duyar gibiyim. Genellikle ikisi bir birine çok karıştırılan iki terim. Micheal’a göre otomasyon tek bir teknolojiden ziyade tüm bir teknoloji sınıfını tanımlayan geniş bir kategori ve bu durumda yapay zeka da ancak robotik ve yazılım gibi bir otomasyon biçimi olabiliyor (Garnor, 2020). Yapılan bir işe insan veya makine ne oranda müdahale ediyor olduğu otomasyon düzeyini belirliyor. Yani insanın ağırlıklı olduğu işlerde yarı otomasyon makinenin ağırlıklı olduğu yerlerde tam otomasyon sözkonusu. İnsan hayatını kolaylaştırmak ve iş gücü ihtiyacını aza indirmek amacında olan otomasyon her sektörde karşımıza çıkıyor. 2019 yılının ilk çeyreğinde meraklı gözlerle yeni kurulan makineye bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Burası yeni deposunu kurmaya çalışan bir Amerikan lojistik firmasıydı. Online satış yapan İngiltere’nin en büyük sitelerinden birine hizmet sağlıyordu. Müşterilerin satın aldıkları ürünlerle ilgili talepleri yanıtlanıyor, geri gönderdikleri ürünler incelenip müşterinin para iadesi, değişim talebi gibi isteklerine yanıt veriliyordu. Ürünlerin incelenme aşamasında hatalı veya kullanılmış olan kötü ürünler ayrılıyor, iyi ürünler tekrar paketlenip satış döngüsünde yerini alıyordu. Uzun süre hayretle bakan gözlerimize aldırış etmeden makineyi kurmaya devam ettiler. Bu süre zarfında kulaktan kulağa otonom bir makinenin kurulduğu bilgisi geliyordu. Bu kelime bende korkuya neden oldu. O zamanlar çokça haberleri yapılan yapay zekayı içerebilen otomasyonun ve de robotların iş gücü ihtiyacını azaltacağı, mavi yakalı, düşük gelirli çalışanları işsiz bırakacağı duyumları içimi yiyip bitiriyordu. Bu makine yüzünden ya işimi kaybedersem, ya elin ülkesinde işsiz kalırsam ne yapardım, diye düşünmeden kendimi alamıyordum. Makinenin yanından her geçişte korkuyla bir o kadar da hayranlıkla ona bakıyorduk. Uzun raylı bir band oluşturulup bandın her iki tarafına masalar konuldu. Bizden kontrol edip onayladığımız ürünleri banda koymamız ve yıldız şeklindeki küçük kartların içine o ürüne ait verileri bilgisayar yardımıyla aktarmamızı istediler. Verileri yıldız işaretlerine aktardıktan sonra yıldızı ürünün üzerine yerleştiriyorduk. Daha sonra bu ürünler makineye gidiyor, kocaman demir kollarıyla adete bir balerin edasıyla narin bir şekilde makine önce yıldızı alıp bilgileri okutuyor, sonrasında da ürünü paketleyip etiketini sistemden çıkarıyordu. Yani en azından olması gereken, planlanan süreç buydu. Fakat gerçekte istenen verimliliğe ulaşılamadı. Saat başı 40 ürün paketlenmesi talep edilirken bu sistem ile verimlilik iyice düşmüş 25-26’lara gerilemişti. Ne de yapsak istenen hıza erişemiyorduk. Neden böyle olmuştu? Nerde hata yapılmıştı? Mavi yakalı bir çalışan olarak olaya dışarıdan baktığımda şunları net olarak söylemek mümkün: - Yöneticilerin çalışanların ne yaptığını bilmemesi (bir diğer deyişle işleyişe hakim olamama), - Yöneticilerin çalışanların işlerini anlayabilmek için astları yardımcıları olarak görevlendirmesi, - Yardımcıların ise yöneticilere iyi görünebilmek adına yanlış bilgi vermesi, - Otomasyonun ne olduğunun ne işe yaradığının tam olarak bilinmemesi. Her iş yerinde aslında olan şeyler burda da olmuştu. Kağıt üzerinde yapılan hesaplar gerçek hayatta firmayı yarı yolda bırakmıştı. Büyük bir heveslerle kurulan, günlerce herkesin ilgi odağı olduğu makine bir anda gözden düşmüştü. Bir süre verimliliği takip edildi, sonra da beklenen son gerçekleşti ve kısa bir süre içinde sessiz sedasız o ihtişamlı makine sökülüp atıldı. Ne büyük umutlarla oysaki kurulmuştu. Unutmamalıyız ki otomasyon ve yapay zeka, işletmeleri bir taraftan dönüştürürken diğer taraftan üretkenliğe katkı sağlayarak ekonomik büyümeye de katkıda bulunuyor. Pahalı olan bu teknojilerle firmanızı dönüştürmeden önce üst düzeylerde yer işgal eden kişiler öncelikle iş sürecine hakim olmalı ve gerekirse çalışanlara danışarak bu dönüşüm başlatılmalı. Kaynaklar Gaynor, Michael 2020. Automation and AI sound similar, but may have vastly different impacts on the future of work. (www.brookings.edu/blog) "What Is Automation? [Turning Point]," in IEEE Robotics & Automation Magazine, vol. 21, no. 1, pp. 96-94, March 2014, doi: 10.1109/MRA.2014.2301254. Estlund, C. (2018) ‘What Should We Do after Work: Automation and Employment’, Yale Law Journal, 128(2), pp. 254–327.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emre Bağce- 10 saat önce

Teşekkür ederim Barış Bey, var olun. Haklısınız. Um... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...

Barış Arsalan- 21 saat önce

Emre hocam, yerinde tespitlerinizle net bir farkınd... 2028 Cumhurbaşkanı Seçimleri iç...

Neslihan- 4 gün önce

Çok güzel bir yazı 👏 Başlangıçlar ve Sonları
Daha Fazlasını Gör