- Yazar: Sevimnur Türkoğlu
- Kategori: Eğitim, Toplum, Dünya, Teknoloji
- Bu yazı Okuryazar’a 3 yıl önce eklendi ve şu anda 2 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 1193
Zaman
Geçmişten günümüze kıymetini bilemediğimiz, belki de en çok israf ettiğimiz nimet zamandır. Zaman Allah’ın her kuluna eşit şekilde verdiği bir kaynaktır. Bize bağlı olmayan ve bizi her yönüyle sınırlandıran bir kavram olan zaman, ne başka bir şeyle değiştirilebilir, ne durdurulabilir, ne de geriye doğru işleyebilir. Bu sebeple insanoğlu için kıymetli bir servet niteliğindedir. Hiç kimseyi beklemez, akıp gider.
Zamanı iyi ve doğru kullanma arayışımız biz var olduğumuz müddetçe sürecektir. Bu arayışlarımız bizi, kimi zaman yaşama sebeplerimize ve ideallerimize yönlendirirken, kimi zamanda onlardan uzaklaşmamıza neden olur. Zira hayattan beklentilerimizi karşılayabilmek, hedeflerimize ulaşabilmek için bazen uzun, bazen kısa zaman dilimlerine ihtiyaç duyarız. İhtiyaç duyduğumuz bu zaman dilimlerini ise ya verimli geçirir hakkını veririz, ya da boş vakitlerle öldürürüz.
İnsanoğluna bahşedilen zaman kullanımında kişiye özgüdür. Manevi olgunluğa erişmiş bir insan, vakit bilincine sahip olur ve kullanımını ona göre yapar. Fakat gelişigüzel yaşamayı alışkanlık haline getirmiş kişi, ona verilen zaman nimetini nerede nasıl kullanacağını bilmeyip israf etmede çekinmez. Elbet her insan birbirinin zamanını kullanma noktasında etkin rol oynar. Toplumsal düzende insanlar birbirleriyle sürekli bir iletişim halindedirler. Bu da bireysel olarak herkesin zaman algısına etki eder. Kişilerin oluşturduğu bu etkilerin yanı sıra, sistemlerin oluşturduğu etkilerde yadsınamayacak kadar önemlidir. Kapitalist ve modernist sistemler dünyaya hüküm sürmüş, insanları yönetme de adeta birbirleriyle yarışır hale gelmişlerdir. Ve bir insanı istedikleri hale getirebilmek için de, insanın en değerli varlığı olan zamanlarını ellerinden almaya çalışmaktadırlar. Bize zaman vaat ederek zamanımızı çalmakta, ve böylece de bizleri kendi vakitlerimiz için de esir etmektedirler.
Teknoloji çağında yaşıyoruz. Teknolojik aletlerin işlerimizi kolaylaştırdığı ve eskisine oranla daha az zaman harcayarak daha çok iş yapabildiğimiz gözle görülen bir gerçek. Fakat yine de iş bitiremiyor, zamanın yetmediğinden şikayet ediyoruz. Çünkü teknolojinin somut kolaylığının yanında, psikolojik olarak da bizi etkilemesine, kolayca zihnimizi meşgul etmesine, çabuk geçtiğinden şikayet ettiğimiz vakitleri harcayarak izin veriyoruz.
Batının biz Müslümanlar için sadece zillet düşüneceğini idrak edemiyor, Batıl sistemlere ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu da Müslümanlar olarak bizlerin en çok zamanımızı etkiliyor. Kapitalizm, bize “bir şey satın aldığın zaman mutlu olursun” düşüncesini aşılayarak alışveriş merkezlerinde geçirilen zamanı bizlere sevdiriyor. Modernizm, “lüks yaşa ki toplumda söz sahibi olasın” fısıltılarıyla dış dünyadan iç alemimize yönelmemizin önünü kapatıyor. Böylece insanoğlu kendine ait olan zamanı, kendini madden ve manen bitirmeye endeksli sistemlerin yararına kullanıyor.
Boşa harcanan zaman, telâfisi mümkün olmayan büyük bir kayıptır. Kendisi gibi değerli olan faaliyetlerle geçirmeli, bize sunulan her nimetin hesabını vereceğimiz gibi, zaman nimetinin hesabını da bir gün vereceğimizi unutmamalıyız. Son derece kıymetli bir sermaye olan zamanı israf etmek, ahiret hayatını tehlikeye atmaktır. Bu hususta Efendimiz (s.a.v); “Cennet halkı, başka bir şeye değil, sadece, dünyada Allah’ı zikretmeksizin geçirdikleri anlara, hasret ve nedamet duyacaklardır.” buyurarak, vakitlerin ebedi hayatı kazanma uğruna hayırlı amellerle değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Zira hayırlı işler, bugün yapılması gereken ancak sonuçlarının daha sonra alınacağı işlerdir. Biz Müslümanlar olarak, dünya da bize ayrılan sürenin her geçen gün bitme noktasına doğru ilerlediğimizi unutmayarak zamana yön vermeli, zamanın kıymetini takdir edip, ona göre kullanmalıyız. Her anını Rabbi için kullananan kullardan olabilmemiz duasıyla …
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Sevimnur Türkoğlu imzasında diyor ki;
Sevimnur Türkoğlu'nun Profili Sevimnur Türkoğlu'nun Tüm YazılarıBu Yazının Yorumları
- Emre Bağce Elinize sağlık, ilgiyle, düşünerek okudum. Ömürlerin heba olmaması için, hatırlamaya, hatırlatmaya çok ihtiyaç var.
- 1 Yanıtlar
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Emircan ERDAL- 1 gün önce
Kaleminize sağlık Başlangıçlar ve Sonları
Neslihan- 1 hafta önce
Bu güzel yazı için teşekkür ederim. 🌸 Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Teşekkür ederim abi, çok yaşayın. Huzur ve esenlik... Karamsarlığın Gölgesinde: Kendi...